Paylaş
YAKLAŞIK bir haftadır İstanbul sokaklarındayım. İş için gelip ne kadar sergi, yeni açılan mekan varsa kovalayıp üstüne de epeydir görmediğim arkadaşlarımla buluşup memleketime doğru yola çıkmak üzereyim. Memleket ve dünya meseleleri bir yana, burada da gönül dertleri hemen hemen aynı 30 yaş grubu kuşağımın... İlişki istemiyorum erkekleri, evlenmek istiyorum kadınları.
Tek gecelik ilişkilerden sıtkı sıyrılmış neslim erkeklerinin epeydir mottosu şu; “ilişki istemiyorum, ama sen yanımda dur”.
Açıklaması: “Her şeyi yaşayalım, birlikte tatillere gidelim, sabah akşam mesajlaşalım, derdimi-sıkıntımı paylaş ama bana sorumluluk yükleme, bana hesap sorma, yanımda sevgilim gibi gözükme, berikiler kaçmasın, ceylanları ürkütme!”
Hemen bütün kadınların yemi yutmuş görünmesinin altında yatansa şu: “Hele sen bana bir alış da sonrasını görürüz, bak bakalım vazgeçebiliyor musun? Balık kılçığı gibi sıyırırım ben seni, ruhun duymaz!”
Her iki tarafından gayet rulet masası pazarlığı gibi başladığı (ilişki, seks, şehvet, arkadaşlık veya adı her neyse) pazarlık konusu durum, taraflardan biri kuralları çiğnediği anda tavsıyor. İşin şekli bozuluyor. Aşkın rengi kırmızıdan mora çalıyor. “Doğru dürüst adam yok”, “düzgün kadın yok” nidaları İzmir’den de İstanbul’dan da Ankara’dan da göğe yükseliyor.
Peki ne yapmak gerek?
1. Ey Türk kadını, sonradan değişir diye kimseye en baştan taviz verme. İlişki istemiyorum diye olaya giren hiçbir erkek, sonradan fikir değiştirmez. Vakit varsa evde emek emek hazırladığın sepeti adamın koluna tak, ilk metroyla fizana yolla.
2. Günlerce peşinden koşup (artık kimse kimsenin peşinden aylarca koşmuyor, evet) daha ilk yemeğin sonunda, “ben ilişkilere çok sıcak bakamıyorum, hayat beni zaten çok yoruyor, bir de ilişki yaşayıp yorulmak istemiyorum” tadında bir girizgahla niyetini belli eden adamın ağzının ortasına 2 tane çarp. Hakkın bu senin!
3. Yeni boşanmış ya da uzun bir ilişkiden yeni çıkmış adamla zinhar buluşma, yemeğe çıkma, partileme! Bir erkeğin boşanma psikolojisini atlatması en az 2 yıl, unutma.
4. İlişkiden, boşanmadan yeni çıkmış bir adamla şak diye evlenmiş kadın örneği çok; “doğru yer doğru zaman, akıllı avcı” kadını onlar. Senin benim aklım erseydi o kataküllülere; peeeh!
5. Daha ilk buluşmada ben evlenmek istiyorum deme. Hiçbir erkek daha ilk buluşmada evlenmeye layık bulunacak kadar değerli değildir.
6. Buluşmadan sonra ilk arayan kaybeder, yaz bir tarafa.
7. Adamı bir rahat bırak... İlk arayan kaybeder kuralında olduğu gibi, çok arayan da kaybeder...
8. Aramıyorsa bir sebebi vardır. Kumral ya da sarışın. Hatta belki ikisi de.
9. Hayatı akışına bırak. Zorlayarak akışına sokmaya çalıştığın veya ıkına sıkına yürütmeye çalıştığın bir ilişkiden hayır gelmez. İlişki dediğin yağ gibi akar, zamanın nası geçtiğini anlamazsın.
10. Benim yerime başkasını bulur diye düşünme; son derece sıkıcı ve az maaşlı bir işten ayrılmak isteyince de patronun “yerine çalışacak 1000 kişi bulurum” der, ama o 1000 kişinin 1 tanesinin ömrü 1 seneyi geçmez!
Paylaş