Paylaş
GÜNEY Ege etabının 2. rotası, an itibariyle başladı. Hemen bir müjde... Önümüzdeki yıl, Kuzey’den Güney’e tüm Kıyı Ege notlarımı, hap yapıp yanına alacaksın ey Kristof Kolomb ruhlu okur. Çünkü, kendi kendime, “Kıyı’dan Köşe”den adını verdiğim rehber kitabım, önümüzdeki bahara, doğum günüm ile birlikte kitapçılardaki yerini alacak.
Allah izin verirse. Tabii, önce bana hayalimdeki kitabı basacak çılgın bir yayın evi bulmam lazım.
Konumuza dönersek... Geçen yıl çıktığım Güney Ege gezisinden bambaşka bir rota çizerek tamamlamaya çalışacağım bu yaz, Türkiye’nin en şahane bölgelerinden birini... Bugün, yolculuğun ilk durağındayım. Daha önce hiç ayak basmadığım Güllük’te.
Güllük; Milas–Bodrum yolu üzerinden sağa ayrılan 8 km’lik yoldan varılan ve aynı adı taşıyan körfezini kucaklayan koyda yer alan şirin bir sahil kasabası. Milas’a bağlı bir belde konumunda olmakla birlikte aslında bir ilçe görünümüne sahip. Bodrum’un kalabalığı ile tezat oluşturan sakin, kendi halinde, sükûnet sahibi, barışçıl bir tatil yöresi.
İlk izlenimim, 60’larda, birbirinden renkli danslı balolarla hayatın tozunu attıran, 70’lerde biraz daha sakinleşip bir sayfiye yeri havasına bürünen, 80’lerde müteahhit ordularının sahil kasabalarını istila etmesi sonucu siteleşen; dünyalar güzeli bir körfez Güllük.
Denizi güzel, insanı güzel, balığı güzel. Her yerin site olması dışında, belde. Bundan 5 yıl öncesine kadar, gemilerle boksit ve feldispat rezervlerinin sevk edildiği Güllük Limanı’nın, merkezden başka bir alana taşınması ile derin bir nefes almış bu güzel kasaba.
Güllüklü, gün ve gece boyu, sahil şeridinde olmayı seviyor. Palmiyelerle çevrili dar da olsa bir sahil yürüyüş yolu, boydan boya tüm kasaba merkezini çevreliyor. Sıra sıra balıkçıların, dondurmacıların, çay bahçelerinin güzelliğini; berbat müzik yapan, plastik sandalyeli kıraathane görünümlü bir iki ufak dükkan gölgelese de genel olarak halk bundan rahatsız görünmüyor. Meyveli nargile kokuları, gecenin sıcağında aniden esmeye başlayan serin ve güzel rüzgarla, tüm kasabaya hoş bir esans gibi dağılıyor.
Kasabanın kuzeyindeki dalyan için söylenen, buradaki balıkçıların körfezin en iyi balığını yakaladığı. Ancak şu da bir gerçek, denizlerimizdeki balık o kadar azaldı ki, bugünden itibaren 5 yıl boyunca hiç yavru balık yemezsek, avlanma yasaklarına uyarsak ve trolle avlanmaya bir son verirsek, Türkiye’de balık yeniden eski bol günlerine dönebilecek. Yoksa durum vahim!
YENİ OTEL
Med-Inn Butik Otel
Bu yolculuğa çıkmadan önce, rotalarımı ve kalacağım otelleri belirlerken, pek çok kaynaktan yararlandım. Bunların en başında www.kucukoteller.com.tr geldi. Çok sık güncellenen, Türkiye’nin hemen hemen tüm küçük otellerini, kategorileriyle, fiyatlarıyla inceleyen başarılı bir site. Denizin üzerinde olmasına bayıldığım Med-Inn Oteli de küçük oteller sitesinden buldum. Otel, tam da beklediğim gibi çıktı. Yeni binaları sevmeme rağmen, içini ve bahçesine öyle güzel bir ruh katmışlar ki, soğuk olabilecek bir bina neşeli bir ruh kazanmış. Güllük Körfezi’nin en güney ucunda, sol yamacı ormanla, önü uçsuz bucaksız bir denizle kaplı bu sakin otel; dünyanın ucundaymışsın hissi veriyor. Türklerin pek bilmediği bu oteli, gustosu yüksek Fransız ve İtalyanlar keşfetmiş bile. Karşılama anında ikram ettikleri limonata, bugüne kadar denediğim limonatalar arasında ilk 5’e girer. Restoranı da şaşırtacak derecede başarılı. Ayrı yatak odalı 24 suit odadan oluşan ve böylelikle çocuklarla da gidebileceğiniz otelin ağustos ayı fiyatı oda başına kahvaltı dahil 425 TL. Eylül ayında ise bu fiyat 375 TL’ye düşüyor.
http://www.kucukoteller.com.tr/medinn
KLASİKLER
Manzaralı odaları, özel iskelesi ve kumsalı ile denize sıfır Özer Otel (0252 522 27 41), yine deniz kıyısındaki, sörf imkanı sunan Urga Motel (0252 522 21 22) ve Güllük manzaralı, iki yıldızlı Ikont Otel (0252 522 22 17, www.ikonthotel.com), körfezin diğer köklü konaklama seçeneklerinden.
YAPMADAN DÖNMEYİN
Kasaba merkezindeki Yelken’den denize girmeden,
Sahildeki balıkçılardan birinde levrek, çipura ya da mevsimindeyse yılan balığı yemeden,
Yürüyüş yolunun başladığı noktadaki salaş DEWİ Cafe’de otlu-peynirli gözleme yemeden,
Sahildeki çay bahçelerinde akşamını geçirmeden,
Sahildeki Ela Pub’da gündüz kahvaltı etmeden, akşam meyveli nargile içmeden,
Sahildeki Hermias heykelinin hikayesini okumadan,
Güllük Seyir Tepesi’nden güneşi batırmadan DÖNMEYİN...
NASIL GİDİLİR
Belde merkezinden, Bodrum - Milas Havaalanı 9 km, Bodrum 43 km, Milas 24 km, İzmir 224 km. uzaktadır. Deniz, kara, hava yolunun hangisini tercih ederseniz Güllük’e ulaşabilirsiniz. Çok sayıda yat ve tekneyi barındırma kapasitesine sahip limanıyla denizden, sadece 9 km uzaktaki Milas - Bodrum Havaalanı’ndan hava yoluyla, gerek otobüs şirketleri, gerekse özel aracınızla kara yolundan beldeye ulaşım olanaklarına sahipsiniz.
Paylaş