Paylaş
Yağmur ve nisan hep bir aradaydı, Atatürk aralarına çocukları da katınca anlamı daha da pekişti. Her şeyin yeşermesi, arınması, başağın, insanın, umudun ve tabii ki geleceğin. Bu duyguları çocuklar da bilmeliydi, zira yılın çocuk haliydi ‘nisan’. Orhan Veli, “Ben ki her nisan bir yaş daha genç, her bahar biraz daha aşığım” derken, biz yetişkinlerin nisan duygusunu tarif etse de, nisan çocukluğunun izlerine rastlamak mümkün. Duygularımızı yeşertirken, kin, nefret, kibir ve olumsuz düşüncelerden arınarak, daha insani olan sevgi, aşk, merhamet, vicdan duygularını öne çıkarmak ve onları yeşertmek için her nisan biraz çocuk biraz da aşık olmak gerek.
ÇOCUKLAR EVDE
Kimi mutfakta, kimi tabletinin başında, kimi ev işlerine yardımcı, arada çocukluğunu yaşayanlar da var haliyle. Anlayacağınız, çocuklar evde ama eğitimdeler. Hayatın tanımadıkları yönlerini keşfederken farkındalıkları artıyor. Gerçeklerle yüzleşirken yaşadıkları, kaygı, endişe ve bunlarla başa çıkma duyguları ile tanışıyorlar. Yeniden tanıştıkları aile ve toplum kavramlarının önemini özümsüyorlar. Psikolog arkadaşım Nihan Gözalıcı, karantina günlerinde çocukların ruh hallerini anlatırken çok umutluydu. “Sanal dünyayı tüketiyor ve gerçek dünyayla yüzleşiyorlar” dedi. Çocuk diye görmezden gelmeyin, onlara kendilerini ifade edebilecekleri, fikir yürütebilecekleri alanlar açıp yaşama katın. Karşınızda bir yetişkin varmış gibi davranırsanız, çocuklarda birer yetişkin gibi karşılık vererek, sorumluluk bilinci kazanıyorlar. Yokluğun ve yoksunluğun ne anlama geldiğini öğreniyor, yaşamsal kaynakların (su, gıda, doğa) tüketimi ile ilgili bilinç sahibi oluyorlar. Okulu özlediklerini söylediler ama bazı istekleri de var. Tan Gözalıcı, Karanlıkta uyanıp okula gitmek istemiyor mesela. Sevgili yeğenim Nezir, ders saatlerinin uzunluğundan şikâyet etti. Teneffüsler de çok kısaymış, “Sınıfın kapısından çıkmadan bitiyor” dedi, diğer yeğenim Karahan. Doğa yeşilleniyor, çiçekler açmaya başladı, mavi gökyüzünde uçan kuşların cıvıltıları var, peki ya çocuklar? Geleceğimiz için evdeler, sağlığımız için, insanlık için evde kalacaklar. Bayramımız için “Pencerede olacağız” dediler. Bunu unutmayacaklar, 100. yılda evdeyiz ama nice yüzyıllar göreceğiz.
EMANETİNİZ, EMANETİMİZDİR!
Sağlık çalışanlarımızın hakkını asla ödeyemeyeceğiz. Onlar da ödememizi beklemez zaten. Çünkü onlar insanlığı, yaşamları pahasına korumaya adadılar. Kendilerini, ailelerini, çocuklarını bile düşünmeden ölümüne çalıştılar, çalışıyorlar minnettarız. Kadın Yürekli Hekimler (KAHEV) ve Dinamik Acil Tıp Eğitimi (EM-DATE) el ele verdi; koronavirüs salgınında hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının çocukları için burs fonu oluşturdu. Haklarını ödeyemeyiz belki ama çocuklar bize emanet. ‘Önemli’ başlığıyla lütfen not edin. TR38 0011 1000 0000 0086 2392 26 çocuklara armağan olsun.
SOKAK PİZZASI
Blackbear (Siyahayı) Kafe’nin sahibi ve şefi, sevgili Kaan Şenay’dan çocukların da yapıp pişirebilecekleri bir tarif istedim, ‘sokak pizzası’nı önerdi. Çok klişe olur diye düşünmüştüm ancak “Pizza sevmeyen çocuk tanıyor musun?” sorusuna cevabım “Hayır” olunca “O halde bırak da çocuklar eğlensin” cümlesinde haklıydı. Annemiz, pizzanın hamurunu hazırlarken içine sarımsak, kekik, isot ve zeytinyağı koyup birlikte mayalanmalarını sağlayacak. Çocuklar da, hamur iyice mayalandıktan sonra, dibini yağladıkları fırın tepsisine, minik elleriyle ince bir şekilde hamuru yayacaklar. Karnaval asıl şimdi başlıyor, domates sosu hamurun üstüne yaymak inanılmaz keyif veriyor, rendelenmiş kaşar ya da herhangi bir peyniri sosun üzerine serpiştirmenin hazzını anlatamam. Sucuk, salam, sosis, zeytin, mantar, biber, soğan, şeri domates vs. gibi malzemeleri yerleştirirken resim yaptığınızı hayal ederseniz, lezzetine, sevgiyi de katıyorsunuz, göz ardı etmeyin. Fırına sürün ve pişmesini bekleyin, heyecanlandınız biliyorum. Fırından çıkardığınızda hemen yemeyin, “Üzerine zeytinyağı gezdirip lezzeti katlayın” diyor Kaan Şenay. Çocukları mutlu eden Blackbear, ebeveynlere de kahve önerisi yapıyor. Brezilya, Guatamala, Kolombiya ve Etiyopya’nın, en iyi kahve çekirdeklerini, taze kavurup, öğütüp istediğiniz yere getirebiliyor. Rahat olun kahve işi, Siyahayı’da.
Paylaş