Paylaş
Farklı kültürlerden, dünyaca ünlü şeflerin hazırladığı tarifleri, sanatsal dokunuşlarla kavanoza yerleştirirken hissettiklerini “keyif ve macera dolu” diye tarif etti Şef Nilay Lale. Bu cümleyi kurarken yüzündeki ifadenin de kelimesiydi, ‘heyecan’. Yaydığı olumlu enerjiyi iliklerime kadar hissettim. ‘Food art (yemek sanatı)’ akımının, yemek pişirme ile sanatsal tasarımın bir arada sunulmasının insan ruhuna verdiği pozitif enerjisiydi, sevgili Nilay şefin yaydığı. Bu duygularla hazırlanan yemeğin lezzetini düşünmek bile heyecan verici değil mi? Fikrin sahibi girişimci Yasemin Demir, kavanozlanmış taze yemek “dünyada ilk ve sadece Ankara’da var” dediğinde de heyecan duygusu ön plandaydı. Bunları duyarken, bir Ankaralı olarak heyecanlanmanın yanı sıra gururlanmıştım da.
ŞEFLER VE KAVANOZLARI (CHEFS&JARS)
Aralarında ‘Michelin’ yıldızlı restoran deneyimi olan, ancak ilk kavanoz deneyimi için tarifleri hazırlayan şeflerin duygularını merak etmiştim. “Bizden fazla heyecanlandılar” dedi, sevgili Yasemin. İşte bu heyecanla oluşturdukları tariflerin bazıları;
* Chef Luca Rosati (İtalya): Orkinos balığı, Fransız fasulyesi, kuskus ve Pesto Crumble ile hazırladığı “Briciola” İtalyan, Japon karışımı kavanoz.
* Chef Linda Mazibuko (Madagaskar ve Güney Afrika kökenli): Kuzu eti, bulgur, portakal ve Camambert peyniri ile ‘Love Lamb’ kavanozu, Afrika mutfağını harmanlamış.
* Chef Sezer Deniz (Türkiye): Siyez bulguru, tütsülenmiş tavuk göğsü, kayısı Mousse ve Mısır Ekmeği ile “Smoky” kavanozu, Anadolu kokuyor.
* Chef Tristan Cabirol (Fransa): Somon balığı, pancar, beyaz peynir ve ıspanak ile ‘Salm Ankara’ kavanozu, size Tuz Gölü’ndeki renkleri anımsatacak.
* Chef Dinara Kasko (Ukrayna): Karamelize beyaz çikolata, kumkuat, kayısı püresi, badem ve krep parçaları ile “Spheres” isimli kavanoz, tatlının mimarisini tanımlamış.
* Chef Nilay Lale (Chef&Jars): İki farklı vegan sushi, sebze sarmalları, Maş fasulyesi filizleri, edamame ve buğday patlakları ile ‘Sakura’ kavanozu “Vegan” tercihlerin gönlünü kazanmış.
14 ana öğün ve 4 tatlı seçenekten oluşan kavanozların en pahalısı 40 TL civarı.
Sadece 48 saatlik raf ömründeki taze yemek kavanozlarını, ‘Chefs&Jars’ adıyla Tepe Prime’daki satış noktalarında bulabilirsiniz.
Kavanozu açıp ilk lokmayı aldığınızda da sizin serüveniniz başlayacak, zira hiçbir lokmanın tadı bir önceki gibi olmayacak. Her lokmanız farklı hisler verecek, gizemli bir yolculukta olduğunuzu düşünerek bir sonraki adım için heyecanlanacaksınız.
UNUTULMAZ ESKİ ‘TOSTLAR’
‘İmza: bir tost’
Benim çocukluğumda ‘fast food’ kavramı yoktu. Ayak üstü atıştırmalık sandviç ve tostlar hazırlayan ‘büfe’ dediğimiz küçük mekanlar olurdu. Geleneksel hale gelmişti hatta ‘piknik’ ya da ‘vitamin’ olarak da adlandırıyorduk. Taze sıkılmış mevsim meyveleri ile yanında yediğimiz, kaşarlı, sucuklu tost veya Rus salatalı, turşulu, sosisli sandviç, vazgeçilmez tutkumuzdu. Yıllar geçtikçe unutuldu, Amerikan ya da popüler kültür tarzı ayaküstü yiyecekler revaçta olunca, bugünün çocukları bizim geleneksel ‘büfe’ kültürü ile tanışamamıştı.
“Karın doyuran Mutlulukhane” diyor, ‘İmza bir tost’un kurucusu Beril Hanım. Bizim geleneksel ‘Büfe’ kültürünü yeniden canlandırmayı hedefliyor ve ben bu hedefe çok seviniyorum. Tadında çocukluğumu bulduğum tostlarını denerken, havalanıp uçmamak için kendimi zor tutuyorum. Mutluluktan tabii ki. Çocuklarıma, kendi çocukluğumda yaşadığım heyecan ve sevinci göstermek için iyi bir fırsattı, tosta atılan bu yeni imza. Ağız tadını bozmadan alışkın olduğumuz kültürün ve geleneklerin bir sandviçe sığdırılması nefis. Kavurmayı da tadıyoruz, sucuğu da, turşuyu, ezme salatayı ve elbette alışkın olduğumuz peynirleri. Paketli içecekler yüzünden, sağlıklı taze sıkmaları neredeyse hayatımızdan çıkarmak üzereyken atılan imza anlamlı oldu. ‘Gazoz’ gazlı içecek olarak tek bildiğimizdi, imzayla geri geldi, 30-40 çeşit yerel gazoz ve muhtemel çocukluk anılarınızı bulabiliyorsunuz. Maidan, Bilkent ve Gordion AVM civarında 3 ‘Mutlulukhane’ var. Bence gidin mutlu çocukluğunuzu, kendi çocuklarınıza da yaşatın.
Paylaş