Paylaş
Gün boyu hayatımızdaki aksaklıklarla ilgili kendi içimizde çeşitlemeler yaşıyoruz. Türlü türlü düşüncelere kapılıyor, yeni yöntemler keşfediyor bazen de hayallere dalıyoruz…. Ne tür hayaller olduğunu üç aşağı beş yukarı tahmin edersiniz… Hayatın güzelliklerine odaklanmak ve doğayla birlikte el ele yürümek varken… Genelde konforla ilgili hayaller var aklımızda. Pahalı ev, araba, giysi vs… Aktör, aktris, TV yıldızı, futbolcu, politikacı gibi meslekleri tercih edip hem paraya hem de şöhrete ulaştığında söyleyeceği cümleleri, binecekleri arabaları gideceği mekânları belirleyenler bile var. Ünlü olma hayalleri kurmakla yetinmiyor… Uzaya gitmenin planlarını bile yapanlar var. Öylesine sınırsız bir şımarıklık yani… Tüm bu hayalleri gerçekleştirmek için gerekli donanıma da sahip aslında… Nasıl yani? dediğinizi duyuyorum. Anladınız aslında ama yine de teyit edeyim… Çok fazla karmaşık bir durum değil… Akıllı telefon, üç ayaklı sehpa ve birkaç sosyal medya uygulaması ile bu donanımı elde edip başlayabiliyorlar. ‘Hiç olmazsa ‘Fenomen’ olayım yani…’ diyerek kanaatkârlığını gösterenler de var hani… Hayalden çıkıp gerçekle yüzleştiğinde ‘Ben bu dünyaya niye geldim ki?’ sorusuyla isyan başlıyor. İyice havaya girdiği için beklemediği bir hayal kırıklığı ve ‘Cefa çekmeye’ geldim melankolisi onu iyice olumsuzluğa sürüklüyor, ardından da ‘Batsın bu dünya’ fikri geliyor aklına… Karamsarlığa ve haliyle kendine acıma travması tüm ruhunu ele geçiriyor. Dünya batsın… Fikri ayyuka çıkıyor. Peki neden batsın? Eee... Çünkü ben çok mutsuzum… Bak sen hele…!
PİDEYLE FIRINDA DANS EDİYORUZ… ‘NİYAZİ KESİM’
Coğrafi işaretli ‘Bafra pidesi’ ile ilgili pek bir bilgimiz olduğunu sanmıyorum… Daha çok Karadeniz pidesi olarak nam salan Bafra pidesinin hazırlanırken ve pişirilirken dikkat edilmesi gereken olmazsa olmaz kuralları var. Odun fırınında minimum 25 dakikada pişmesi gerekiyor… Ateşe yakın kısımda 4-5 dakika, daha sonra ortaya alınıyor orada da duruma göre 10-15 dakika kalıyor. Son olarak da ‘Koltuk’ denen kısma yani duvar dibine çekilip 5-6 dakika daha demlenmesi sağlanıyor… Altı yıl önce açılan Balgat, Ziya Bey Caddesi’ndeki ‘Niyazi Kesim Restoran’ı ve pidelerini daha önce yazmıştım. Bu sefer gittiğimde lezzetinin daha da geliştiğine şahit oldum… Restoranın başında duran Niyazi Kesim’in Başkent Üniversitesi Gastronomi bölümü mezunu oğlu ‘Hazar Kesim’ henüz 24 yaşında olmasına rağmen okulda öğrendiği bilimsel kısmının yanına babasından aldığı esnaflık terbiyesini ekleyince tam da kıvama gelmiş.
‘PİDE AKADEMİSİ’
Sevgili Hazar’la nefis bir sohbete giriyoruz. Bana babası Niyazi Kesim’le birlikte Samsun’a kurmayı düşündükleri ‘Pide Akademisi’nden bahsediyor… Mest oluyorum… Üstün körü hazırladığı pideyi fırında 5-10 dakikada pişiren ustaların eğitilmesi ve pideyi olması gerektiği gibi pişirmesi için alacakları eğitim örnek teşkil edecek. Bu şahane girişim diğer geleneksel yemeklerimizin de geleceğini kurtarabilir. Yüksek lisans tezi olarak ‘Pide’yi tercih eden Hazar’la sohbetimiz demlendikçe pidelerin lezzeti de katlanıyor. Ancak, ben gelir gelmez atıştırmak üzere masaya gelen ön ikramlara da bayıldım. Süzme yoğurtla hazırlanan atom, fasulye kavurması ve ezme salata nefisti. Hepsini kendimiz hazırlıyoruz derken gururluydu Hazar. Kara lahana dolmasının lezzetine bayıldım… Pişireni sordum en başından beri birlikte çalıştığımız emektarımız ‘Sevgi Liman’ pişiriyor dedi… Manda yoğurdunu da Sevgi Hanım sevgisiyle mayalıyormuş… Her şey o kadar güzel ve doğal ki… Bence gitmeniz gerek.
ÇAĞDAŞ SANAT VAR MI?
Çevre ve toplum bilincini önceleyen bir sanat akımıdır… Türkiye’deki sanatçılar ‘Güncel Sanat’ terimini de kullanıyor… İngilizce’de ‘Contemporary Art’ olarak bilinen bu sanat akımı 70’li yıllarda sonlanan ‘Modern Sanatın’ ardından ortaya çıkan bir anlayış olsa da sonrasında başlayan ‘Postmodernizm’ akımının bir kısmını da kapsaması kafaları karıştırıyor. En azından sanata çok yakın olmayanların anlamakta zorlandığı bir durum olsa gerek. Geçenlerde Ankara Kalesi’ndeki ‘Erimtan Müzesi’ Çağdaş Sanatla ilgili söyleşmek üzere; Sanat eleştirmeni, Gazeteci, Yazar ‘Ayşegül Sönmez’i davet etti. Çağdaş sanat konusuna hâkim Ayşegül Hanım’ın bununla ilgili ilginç ve sürükleyici tespitleri var… Hazırladığı ‘Çağdaş Sanat Var Mı?’ isimli kitabını alıp okumanızı tavsiye ederim…
Paylaş