Paylaş
Zeynep Benli ve Öykü Benli ile 5 Soru 5 cevap
Markaları Fabula&Tales olarak isimlendirmelerinin de bir anlamı var. ‘Fabula’, Latince ‘öykü’ anlamına geliyor. ‘Tales’ ise dünden yarına doğru giden yolculuğu ifade ediyor. Zeynep ve Öykü Benli ile markaları ve moda üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
1-Fabula&Tales hikâyesi nasıl oluştu?
Zeynep Benli: Markamızın doğuşu aslında tipik bir gelenek ve göreneklerimize bağlılık hikâyesinden kaynaklandı. Hepimiz evlerimizi kurarken ilk önce temel ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz ve bu temel ihtiyaçlardan biri de terlik. ‘Evde güzel ve rahat terlikler olsun’, ‘gelen misafirlerimize şık terlikler verelim’ düşüncesiyle terlik arayışına geçip, istendiği gibi terlik bulamayıp, ayakkabıların altını silerek evde giymeye varan bir hikâyeden yola çıktık. ‘Güzel terlik bulamama’ sorununu çokça yaşamış biri olarak bir gün bu ayakkabılara benzer modellere rastladım ve çok beğendim. Tarz olarak bana çok uyan bu model ayakkabılarla, hayatımın hem rahat hem de şık olacağını düşündüm. Çocukluğundan beri çok zevkli olduğuna inandığımı kızım Öykü ile birlikte bu işin gelişebileceğini düşünerek ve tabi ki Öykü’nün de inanması ve bana destek vermesiyle bu işe girdik, üretime başladık.
2-Tasarımlarınızın el işçiliği olması ayrı güzel. Bu güzel ayakkabılarınızı ve çantalarınızı nasıl bir kombinle önerirsiniz?
Öykü Benli: Ayakkabılarımız içi deri, dışı kumaştan, altı da kösele ve tamamen el işçiliğidir. Biz ürünümüzü kısaca ‘sade şıklık’ olarak tanımlıyoruz. 3 ana modellimiz var, nakışlı, broşlu ve payetli.
Nakışlı modeller daha çok günlük kullanıma uygun. Bir bluejean veya spor bir kıyafet ile kombin edilerek spor bir şıklık yaratılabilir.
Broşlu modellerimizin isteğe göre broşlu veya broşsuz bir şekilde kullanılması mümkün. Çünkü broşlar sabit değil, takılıp çıkarılabiliyor. Bu modellerimiz hem gece hem de gündüz kullanım için çok uygun.
Payetli modellerimiz ise genellikle gece kıyafetlerini tamamlıyor. Böyle bir modelimiz ile düz bir gece kıyafetini parlatmak mümkün.
Ayakkabıların yanında onlarla uyumlu çantalar da üretiyoruz. Annemin ayakkabıları yaratırken esin kaynağı ev terlikleri olurken, çantaların yaratılmasında esin kaynağımızın babaannem olduğunu söylemeliyim. Biz aile içinde babaanneme ‘örgü mafyası’ derdik. Ne zaman boş kalsa eline bir şeyler alır, ortaya harika şeyler çıkartırdı. Bir gün bana siyah bir çanta örüp hediye etmişti ve ben bu çantayı farklı askılarla uzun süre kullanmıştım. O dönemde yolda beni insanların çevirip çantanın markasını veya nereden aldığımı sorduklarını hatırlıyorum. Bu düşünce ile yarattığımız ayakkabıları tamamlayacak bir aksesuar olarak çantalarımızı da üretmeye başladık.
3-Öykü Benli ve Zeynep Benli denildiğinde bir cümlede kendinizi nasıl anlatırsınız?
Zeynep Benli: Sakinliğinin altında kaynayan aktif bir ruha sahip bir anne ve iş insanı.
Öykü Benli: Ailemin enerjisiyle beslenen, gerektiğinde kendi kendine yeten azimli ve yeniliklerde kendimi bulan biri.
4-En beğendiğiniz stil eşleşmeleri?
Öykü Benli: Ton sür ton ceket pantolon veya ceket ve etek, özellikle renkli olanlar en beğendiğim stil eşleşmelerinden. Renk olarak lacivert, yeşil ve beyazı çok severim. Her kıyafet herkesin üzerinde başka duruyor, birisine çok yakışan diğerine yakışmayabiliyor. Mesela kendime hiç yakıştırmadığım bir stili başkasında görüp de ‘ne güzel olmuş’ dediğim oluyor. Genel olarak bence sadelik herkese yakışıyor, önemli olan herkesin kendisine yakışanı bulması ve bir o kadar önemli olan da giydiğimiz kıyafetin veya taktığımız bir aksesuarın enerjimizi ve ruh halimizi nasıl etkilediği.
5-Kimlerin stillerini beğeniyorsunuz?
Öykü Benli: Blanca Mirò ve Natalia Vodianova farkli iki tarza sahip olsa da, son zamanlarda en beğendiğim stillerden. Bunların dışında vintage stiller daha yaratıcı ve ilginç geliyor, 60’lar mesela. Mary Quant ve anneannem diyebilirim.
Paylaş