Paylaş
SELİN BARLAS İLE 5 SORU 5 CEVAP
1-Selin Barlas neler yapıyor? Projeler var mı?
Kızımın doğumundan sonra işlere ara vermiştim. Onun büyümesini kaçırmak istemedim. Zaman zaten çok hızlı akıyor. O keyifli vakti onunla doya doya geçirmek istedim. Şimdi büyüdü artık başlamamın zamanı derken küresel bir sağlık krizi hepimizi allak bullak etti. Pandemiden önce bir iki televizyon kanalı ile seyahat, yeme-içme, kültür-sanat üzerine programlar üzerine kafa yoruyorduk. Şekillendi ve başlayalım derken pandemi patladı. Şalom gazetesinde Amerikan seçimini, sonuçlarını ve politikalarını takip ettiğim Yeşil Mercek isimli köşem var. Youtube’da Amerikalı turistler için Türkiye’nin tarihi önemini anlatan bir proje üzerine yazıp çiziyorum. Madem onlar buraya gelemiyor, biz onlara gidelim. Hayatın yavaşlaması kendimizi geliştirmemize engel değil elbet. Kuzenimin bir mücevher markası var. Onunla ortak bir koleksiyon fikrimiz var.
2-Modayı nasıl yorumlarsınız?
Moda benim için ‘popüler olanı giymekten ziyade kendi tarzı ve tavrını bilen insanların sahip olduğu stil’ demek. ‘Aşırı olmadan şık olmak’ demek. İyi bir saç kesiminden, güzel küpelere, klasik bir çantadan, piercinglere kadar herkesin kendini anlattığı bir stili var. Galiba en önemli mesele kendini bilmek. Benim için rock&roll tişörtlerim, şallarım, kulaklarımdaki onlarca küpelerim, dövmelerim değişmez sabitlerim. Onlara bazen jean, etek, tayt, sneaker, babet veya bot eşlik edebiliyor. Özellikle son yıllarda kendimi yerli tasarımcılarda çok bulabiliyorum. Yine en önemli şey, her kadının kendini zaman içinde ait hissettiği bir parfümü olması. Yani o kadını anlatan parfüm, tenine yakışan, kendini büyülü hissettiren şey vazgeçilmez bir aksesuardır bence.
3-Sürdürülebilirlik yaşam tarzı hakkında neler söylersiniz?
Tabiatın bir gün hepimize “dur” diyeceği belliydi. İnsafsızca alınan, harcanan ve tüketilen kaynaklar ile ürünlerin, her türlü bize bir bedel ödeteceği aşikârdı. Yavaşlamayı, elimizdekiyle yetinmeyi, ailemize ve en yakınlarımıza hassasiyet göstermeyi, önemsemeyi hatırlattı bu süreç. Daha duyarlı olduk. Birbirimiz için endişe eder olduk. Bu da bizim dünyayla olan ilişkimizi bir nizama soktu. Doğal kaynakların, doğal yaşamın değerini bilerek daha dikkatli tükettiğimizin farkındayım.
4-Doğru düşünmek, doğru giyinmek, doğru beslenmek ve doğru makyaj hakkında fikirleriniz?
Beslenmek konusunda bu tüketim ve bilinçli olma hali beni etkiledi. Eskisine göre daha basit gıdalar tüketiyorum. İtalyan asıllı Amerikalı anne ve Antepli babadan olunca, yemek insanın hayatının çok merkezinde oluyor. Yemek yemek, şüphesiz bir keyif fakat her şeyde olduğu gibi ayar çok mühim. 5 yıl önce hayvansal ürün tüketimimi azaltarak başladım. Ailede sürekli, “Ne biçim Anteplisin” diye alay ediyorlar. Ancak bu tercihten dolayı kendimi daha iyi ve hafif hissettiğimin farkındayım.
Doğru giyinmek bir kere yaş, vücut tipi, saç ve ten ile göz renklerimiz ile alakalı. Kendimizi iyi bildiğimiz ve iyi hissettiğimiz kıyafetler giymek önemli
Coco Chanel’in sevdiğim cümlelerinden biri, “Bakımsız gezersen elbiseni, iyi giyinirsen seni unutmazlar.” İyi giyinmenin pahalı giyinmekle alakası olmadığını görüyoruz, kendimizi tanımak ve bilmekle başlıyor.
Makyaj ile aram iyi değil. Fakat gözlerim renkli olduğu için ve kirpiklerim sarı olduğundan arada heveslenip far, kalem, rimel sürüyordum. Sonra uğraşmak istemediğim için ipek kirpik ile o dertten kurtuldum. Sabah yorgun kalksam bile aynaya bakınca mutlu uyanıyorum. Güzel hissediyorum. Yüz nemlendiricim, dudak parlatıcım vazgeçilmezlerimden.
Pandemi zamanı, kızım uyuduktan sonra düzenli kitap okuma ve belgesel izleme alışkanlığım sayesinde kendimi geliştirmeye vakit bulduğum bu süreçte, dışımızı süslemek kadar içimizi de bilgiyle donatmanın birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu gördüm.
5-Lüks sizin için ne ifade ediyor?
Benim için lüks, ‘rahat olmak’ demek. Olduğum yerde, olduğum kişiyle, giydiğim kıyafetle... Coco Chanel’in dediği gibi, “Lüks rahat olmalıdır, zaten rahat değilse lüks değildir.”
Paylaş