Çocukların kıyafet seçiminde tercihlerinin önemi yadsınamaz

MELİS KAPTANOĞLU İLE 5 SORU 5 CEVAP



1- Melis Kaptanoğlu neler yapıyor? Sizi tanıyabilir miyiz?

Melis Kaptanoğlu, denize aşık bir baba ile doğaya aşık bir annenin üç kızından en küçüğü olarak dünyaya geldi. Doğma büyüme İstanbullu. Oldukça başarılı, sosyal ve faal öğrencilik yıllarının ardından 21 yaşında çok sevgili eşi Cenk Kaptanoğlu ile hayatlarını birleştirip, Alara, Leyla ve Melisa adında üç pırlanta kız çocuğuna sahip oluyor. 2008’de kızlarından ilham alarak kurduğu ve özenle büyüttüğü ‘Melis Kaptanoglu Kids’ markasının kurucusu, tasarımcısı ve yaratıcı direktörü oluyor. En öncelikli bağlılığı ailesine. Spora, sanata, seyahat etmeye ve sağlıklı yaşama tutkun; titiz, detaycı, düzenli ve hareketli biri. İkisi Londra Çocuk Moda Haftası’nda olmak üzere toplam dört defileye imza atmış, dünyada pek çok kırmızı halı organizasyonunda star çocukları giydirmiş, çocukların hayallerini gerçeğe taşımayı tutku haline getirmiş ve her dönem yaptığı işe aşık biri.

2- Neden çocuk kıyafetleri?

Üç kız annesi olmam en büyük motivasyon sebebimdi. Bu girişimim zamanla çocuklarımla beraber büyüdü ve markaya dönüştü. Çocuklara, onların dünyalarına, hayal güçlerine olan saygım ve hayranlığım da bu işe yönelmemi sağladı. Özellikle kızlarım için alışveriş yaparken hep daha kaliteli, farklı, yaratıcı ürünler arama çabası içindeydim. Tasarım, moda ve sanatın hayatımda hep çok önemli bir yeri vardı. Özellikle anne olduktan sonra yurt içinde ve dışında pek çok marka ve çocuk giyim sektörü hakkında bilgi sahibi olmuştum. Tüm bu süreç sonucunda kendi markamı yaratmaya, kaliteden ödün vermeden kendi zevkimi ve vizyonumu yansıtan, çocukların hayal güçlerine hitap eden ürünler üretmeye karar verdim.



3- Türkiye’de çocuklar çocuk gibi giyiniyorlar mı?

Giyimimizdeki tercihlerin küçük yaşlardan başlayarak kendimizi ifade etmemizdeki ilk ve en etkili yollardan birini olduğunu düşünürsek; küçük müşterilerim için giydikleri ve seçimlerindeki tercihlerinin önemi yadsınamaz. Onların şahsiyetleri, zevkleri bu tercihlere yansıyor. Bu sebeple çok müdahale etmenin ve aşırı yönlendirmenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Buna standart bir form getirmek sanırım çok zor ve doğru değil. İşimde yaşadığım tecrübeleri de düşünerek rahatlıkla söyleyebilirim ki yaşları çok küçük olmasına rağmen hepsi farklı karakter ve zevklere sahipler. Pijama üzerine tütü etek giyen ve markete giden bir kızınız da olabilir, çok sade ve klasik kesim elbiseleri, pastel renkleri tercih eden bir kızınız da... Ben kendi anneliğimi deneyimlerken de çıkış noktam hep bu oldu...



4- Tasarımlarınızda nelere dikkat ediyorsunuz?

Markanın mottosundan da anlaşılacağı gibi koleksiyonlarımda en çok farklı materyallerle çalışmaktan, ışıltılı ve göz alıcı kumaşlara yer vermekten keyif alıyorum. Genellikle parçaların çoğunda canlı renk ve desenler hâkim.
Bu seçimlerim beni ve markanın çizgisini daha iyi yansıtıyor. Bunun yanı sıra en önemli ve hassas olduğum konu her daim kaliteli, sağlıklı kumaş ve materyallerle çalışarak işçilik aşamasında da çocuklar için konfordan asla vazgeçmemek...

5- Mottonuz?

Mottom “girls republic of glamour (sihirli kızlar cumhuriyeti). ” ‘Glamour’ kavramı markam için çocukların sahip olduğu ışığı, özgüveni ve kendileri olma özgürlüğünü yansıtmaları anlamını simgeliyor. Çocuk olmanın kutsallığı kendileri olma özgürlüğüne sahip olmaları, onların rengarenk ruhlarına tasarımlarımızla nefes vermek en büyük keyfim.