Topkapı-Sarıgazi halk otobüsünde sıradan şiddet

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Kendi cinsinden birine vurmak güdüsü insanoğluna doğuştan verilmiş maalesef. Toplum hayatı, kültür ve medeniyet dediğimiz şeyler ise, insanların bu tür güdülerini bastırarak, bir arada yaşamasını sağlayan bir düzen. Her zaman başarılı olmuyor, ama yine de bir şekilde yan yana yaşayıp gidiyoruz.

Acaba son zamanlarda bu düzende ciddi bir bozukluk mu oldu? Yoksa televizyon kameraları sayesinde zaten var olan şiddetin daha çok bilincine mi vardık?

Cevabı ne olursa olsun, insanlar sanki cinnet getirmiş gibi. Herkes birbirini dövüyor, yaralıyor, işkence yapıyor ya da önce başkalarını vurup sonra kendini öldürüyor.

Servis şoförü cinayeti ya da Nuriş'in cezaevi maceralarından söz etmiyorum yalnızca. Bir okurumuzun yolladığı mektup, günlük hayatımıza giren şiddetin boyutlarını gösteriyor:

‘‘34 FY 484. Evet Ayşen Abla. Bu plaka bir özel halk otobüsüne ait. Sarıgazi-Topkapı seferini yapan bu otobüsün şoförü ve muavini tam bir şehir magandası. Bundan bir hafta önce Perpa'dan otobüse binen annem ve kız kardeşime dayak atıp tartaklıyorlar. Sebebi ise annemlerin bulunduğu otobüsü sollamayarak otobüsün neredeyse kaza yapmasına yol açmaları. Aracın yaptığı fren sonrası annem düşüyor. İki durak sonra otobüsün önünü çevirip annemlerin bulunduğu otobüse saldırıyorlar. Annem 'iyi mi yaptın, bak sizin yüzünüzden düştüm' diyor. Sen misin diyen! Dayak yiyor. Karakola başvurduk. Adres tespiti yaptık. Ancak bir sonuç alamadık. Bu sorun bireysel bir sorun değil, kamu sorunudur diye düşünüyoruz. Bunlara artık birileri dur demeli. Sizin aracılığınızla sesimizi duyurmak istedik.''

Bu okurumuz mektubun sonuna adını yazmış, ama ben onu korumak için bu adı vermiyorum.

Ne yapayım?

Bu şiddetten o kadar korkuyorum ki, saldırganlar bir kere dövmekle kalmaz, bir de sonra intikam almaya, göz korkutmaya çalışırlar diye endişe ediyorum.

İşte şiddet cezasız kalırsa sonu bu.

FAKS: (212) 677 04 21 E-MAIL: agur@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları