Paylaş
Köprüye zam gelmişti de büyük tepki olmuştu, hatırladınız mı?!
Bu zam haklı mıydı, haksız mıydı, bu tartışmaya girmiyorum. Köprüye 16 ay zam yapılmamıştı; bir artış olması kaçınılmazdı.
Ancak insanların gösterdiği tepki, otoyol ve köprü ücretlerinde başka çözüm önerileri, yolculara yönelik farklı alternatifler üzerine (OGS ücretinde daha fazla indirim, çok yolcu taşıyan özel otomobillere düşük ücret uygulaması vb.) tartışmak için iyi bir zemin oluşturabilirdi.
Ayrıca, Karayolları, topladığı ücretleri nereye harcıyordu? Bildiğimiz kadarıyla bu paranın çok küçük bir oranı yolların bakımına ayrılabiliyordu. Belki de Karayolları'nın topladığı bu para genel bütçede kaybolup gidiyordu!
İşte, eleştirilere muhatap olan Karayolları zam dolayısıyla ortaya çıkan tepkiyi kendi lehine kullanarak bütün sorunları kamuya açıklayabilir, kendisinin de sonuçta faydalanabileceği bir tartışma ortamı doğabilirdi.
Ama, Karayolları içine kapanarak kendini savunmayı seçti.
Hürriyet İstanbul muhabiri Yavuz Harani, Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit'e İstanbulluların otoyollar ve köprülerle ilgili tüm sorunlarını ve sorularını iletti. Soruları yandaki haberde okuyabilirsiniz.
Ama bir de cevaplara bakın. Genel Müdür, teknik nitelikte, halkın bilmesinde hiçbir sakınca olmayan, hatta bilmesinin herkesin yararına olduğu bu sorulara nasıl cevaplar veriyor?
Yorum yapmıyorum, siz karar verin.
Üstelik en önemli soruya hiç yanıt verilmemiş.
Soru şuydu: Köprü ve otoyollardan sağlanan gelirin ne kadarı Karayolları Genel Müdürlüğü'ne kalıyor? Bu paranın ne kadarı yol bakım ve onarımı, ne kadarı yeni yolların yapımı için kullanılıyor?
İşte Genel Müdür bu soruya cevap vermedi.
Sadece Karayolları'nda değil, bütün devlet müesseselerinde hakim olan bu tavır tek kelimeyle özetlenebilir: Saygısızlık! Bu saygısızlık Yavuz Harani'ye ya da bir gazeteye değil, İstanbul halkına karşı yapılmıştır.
Köprüde, otoyollarda verdiğiniz paranın nereye harcandığını biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz ve bu anlayış sürdükçe hiç öğrenemeyeceksiniz!
Paylaş