Otoparka bak, otoparka!

Ayşen GÜR

Eminönü'ndeki kavgalı otopark, bize İstanbul'un en iyi yatırımının hangisi olduğunu gösteriyor: Eminönü Belediyesi otoparkı cuma günü devralmış ve sadece cumartesi günü buradan elde ettiği hasılat 1 milyar 948 milyon lira olmuş!

Çok temiz para bu. Yatırım gayet kolay. Öyle mimarlar tutup, ince ince hesaplar yapıp, projeler çizmek gerekmiyor.

Devlete ait bir arazi bul, adamını da bul, ucuza kirala, beş-altı güçlü kuvvetli, haydut kılıklı adam tut. Eh, artık dökeceğin betona birazcık para harca. Sonra başla parayı basmaya, Merkez Bankası kıskansın!

Evet İstanbul'da en karlı gayrimenkul yatırımı otopark.

Yalnız, bu Eminönü'ndeki otopark bize ait. Yani, belediyenin.

Biz çoğu zaman belediye ve hazineye ait binaların, arsaların aslında bize ait olduğunu unutuyoruz. Mülkiyet konusundaki hassasiyetimiz bu noktalarda felç oluyor.

İşte bu bize ait otoparkı, birbuçuk yıldır Eminönü Hizmet Vakfı çalıştırdı ve bize (yani belediyeye) ayda 1 milyar 250 milyon lira ödedi. Tek bir günde elde ettiği paranın daha azını bir ayda ödedi bize!

Ama elimiz kolumuz bağlı.

Çünkü, Eminönü eski Belediye Başkanı, bu otoparkı sanki bize ait değil de kendisine aitmiş gibi, başkanı olduğu Eminönü Hizmet Vakfı'na öylesine ucuza kiralayıverdi. Hem de bunu, kendisinin devrileceği seçimlerden tam birkaç hafta önce yaptı.

Bütün bunları yaparken o kadar rahattı, öyle kendinden emindi ki.

Seçimi kaybetti ama kurduğu vakıf, tam birbuçuk yıl boyunca bütün İstanbulluların, bütün Eminönülülerin gözünün içine baka baka, belediyeye her ay yarım günlük kazancını ödeyip 29.5 günlük kazancı cebine attı.

Türkiye'de çoğu olay karşısında sözün tükendiğini hissetmiyor musunuz benim gibi?

Söz bitti bari dua edelim: Allah bu hizmet vakıflarını başımızdan eksik etmesin! Beddua etmekten hep korkmuşumdur da.