Paylaş
SONUNDA korktuğum oldu.
İtfaiye araçları, park etmiş otomobiller yüzünden sokağımda tıkanıp kaldılar.
Bunun böyle olacağı belliydi. Sokağın iki yanına park eden otomobiller, o kadar dar bir geçit bırakıyorlardı ki aralarında; normal araçlar bile caddeden sokağa bir hamlede dönemiyordu.
Şişli ve Beşiktaş'ın kesiştiği noktada, Hüsrev Gerede Caddesi'nin yan sokaklarından Ömer Rüştü Paşa Sokağı'nda, cumartesi günü öğleden sonra dört itfaiye aracı caddeye çıkmak için yarım saat beklediler.
Sokağın normalde park edilebilen sağ yanında tek bir otomobil duruyordu. Onun varlığı itfaiye araçlarının geçişini engellemeyecekti. Ama sokağın öbür tarafına arka arkaya üç araç park etmişti:
34 UR 1444 plakalı bir Peugeot Partner. 34 JF 117 plakalı bir Tofaş Şahin ve 34 CRR 59 plakalı bir Ford.
İtfaiye araçları bu iki engelin arasında kalakaldılar. Sirenlerini çalıyorlardı. Halk toplandı. Araba sahipleri ortada yoktu.
O sırada 34 UY 6167 plakalı bir Opel Corsa geldi. Durumu gördü. Ve dördüncü otomobil olarak, caddeyle sokağın kesiştiği daracık yere arabasını park etti. Sürücü kadın etrafı şöyle bir kolaçan etti. Çıktı, gitti!
İtfaiye araçları tam yarım saat sirenlerini öttürerek beklediler. Bir itfaiyeci ‘‘Yazın bunu, yazın! Buraya park edilmez!’’ diye bağırıyordu.
Trafik polisi sonunda geldi, ama hiçbir çekici ortaya çıkmadı. İtfaiyecilere ‘‘ Sürün araçlarınızı, bu otomobilleri çizin, parçalayın, çıkın!’’ diye akıl verdim ben de, öfkeyle.
İtfaiyeci ‘‘Yapamayız, özel mülkiyete zarar veremeyiz’’ dedi.
Yarım saat sonra bu dört otomobilin karşı yönünde arabasını park etmiş olan araç sahibi geldi, otomobilini çıkardı, itfaiye araçları da bu ölüm yolundan çıkabildiler.
Size daha da tuhafını söyleyeyim: Ortada bir park sıkıntısı yoktu! Çünkü Hüsrev Gerede Caddesi'nin öbür yanında, tam Ömer Rüştü Paşa Sokağı'nın karşısında İTÜ Vakfı Otoparkı bulunuyordu. Yani yukarıda plakalarını verdiğim dört otomobilin üç metre ötesinde bir açık otopark vardı!
Ama otomobillerine milyarlar veren bu beyler ve hanımlar, otoparka para verirler mi! Ancak kendi evleri yanarsa bas bas bağırırlar.
Paylaş