Paylaş
Okurlarımızdan köprü ve otoyollardan otomatik geçiş sistemi konusunda yazılar gelmeye devam ediyor.
Arkadaşımız Yavuz Harani Ziraat Bankası'na bu şikayetleri ileterek bazı cevaplar aldı. Yanda bu cevapları bulabilirsiniz.
Bugün aksaklıkların Ziraat Bankası'yla ilgili bölümünü ele alalım.
Okurlarımızdan Reha Çobanoğlu, bir elektronik etiket almak için sırasıyla Şenesenevler, Maltepe ve Küçükyalı şubelerine uğramış. Öyle anlaşılıyor ki, bu şubelerde çalışanlar bu işi yapmak istemiyor!
Buldukları bahaneler temelde bu isteksizliği gösteriyor. Biri ‘‘biz ilgilenmiyoruz’’, diğeri ‘‘sistem kesik’’, bir başkası ‘‘konuyu bilen memur yok’’ diyor. Her neyse, okurumuz sorununu, ancak Caddebostan Bireysel Bankacılık Şubesi'nde çözebiliyor. Keşke bankanın bütün şubeleri bu şube gibi olsa!
Fakat mesele sadece memurlarda değil.
Bankanın genel tutumunda da bir aksaklık var.
Banka, etiket almak isteyen herkesin, bu etiketi kullanacağı otomobilin sahibi olmasını istiyor. Değilse, sahibinin vekaletnamesini şart koşuyor.
Neden? Şöyle açıklanıyor: ‘‘Çünkü cezalar otomobil sahibine yollanacak. Çünkü böylece Karayolları'nın OGS'den şu aşamada yararlandırmamayı uygun gördüğü kamyon gibi ağır vasıtaların etiket kullanmasını önleyeceğiz.’’
Gördüğünüz gibi bütün sistem, güvensizlik üzerine kurulu. İnsanlar ücret ödemeyecek, önceden tedbir alalım. Kullanma hakkı olmayanlar kullanmak isteyecek, önceden tedbir alalım...
Ama aynı banka, OGS müşterilerine hesap ekstresi göndermiyor. Göndermek için ‘‘Karayolları'ndan görüş’’ bekliyor.
Niye? Sözleşme bankayla müşteri arasında. Bir banka, parasını kullandığı müşteriye bu paranın hesabını vermekle yükümlüdür. Bunun için ondan bundan görüş alması gerekmez!
Siz müşterilerinize, bankanıza yatırdıkları paranın hesabını vermiyorsunuz, ama onlardan ‘‘ileride borç takabilirler’’ düşüncesiyle olmadık güvenceler istemekte kendinizi haklı görüyorsunuz!
Paylaş