Paylaş
Otomobilde olduğunuz zaman, üst ya da alt geçitten geçmeyip, yolun üstünden geçen yayalara çok kızarsınız. ‘‘Biraz yürüsün, geçitten geçsin!'' diye bağırırsınız direksiyonun başında.
Oysa aynı yerde yayaysanız, ‘‘biraz'' yürümek kavramı birdenbire değişir. Üst ya da alt geçit uzaktadır, tam karşıya geçmek için önce bir alay yol yürümek, sonra merdiven inmek ve çıkmak, daha sonra tekrar ters istikamete dönüp yürümek çok zor ve anlamsız gelir.
Futbolcu Emre'nin Merter'de ölümüne neden olduğu yaya bu yüzden pisi pisine hayatını kaybetti.
Çünkü Londra asfaltının artık Londra'yla alakası kalmamıştı (yol bir Avrupa yolu olmaktan çoktan çıkmıştı) şehir içinde kalmıştı. Bariyerler, üstgeçitler yayayı yolundan vazgeçiremiyordu. Otomobiller içinse etrafta işyerleri, evler olması önemli değildi; yol otomobillere aitti.
Bu sorundan, yani otoyolların şehir içinde kalmasından, uzun uzun söz edebilir, yakınabiliriz.
Ama bu, ölme ihtimalini ortadan kaldırmıyor. O yüzden yayalar, ne olursa olsun, böyle bir yolun üzerinden geçmemeli.
Kurallara uymamak bir alışkanlık haline gelmiş olabilir, bazı kurallar ve yasaklar anlamsız, eskimiş, keyfi olabilir.
Ama bu, o kurallardan biri değil. Bu bir ölüm-kalım kuralı!
Bu kurala uymazsanız, bir otomobil sizi öldürebilir. Üstelik suçlu olarak ölürsünüz. Hele sürücü herkesin sevdiği bir futbol yıldızısıysa, gazetelerin birinci sayfasına çıkarsınız ama, kimse adınızı hatırlamaz.
Olay sizin dramınız değil, o ünlü sürücünün dramıdır artık. Sizin ailenizin değil, o ünlü sürücünün kahrolması, sizin yakınlarınızın değil, o ünlü sürücünün bütün gece ağlaması önemlidir.
Ölmekle de kalmaz, böyle bir sürücüye acı verdiğiniz için suçlanırsınız!
O yüzden yürüyün, üst geçitten geçin.
FAKS: (212) 677 04 21 E-MAIL: agur@hurriyet.com.tr
Paylaş