Hicran ve onun gibiler için ne yapılacak?

Ayşen GÜR

Başbakanlığın web sitesinde deprem kayıpları olarak yuvarlak bir rakam çıkıyor karşınıza:

Onbeş bin.

Bugün Başbakan, kendisi için özel olarak hazırlatılan deprem bilançosu kitabından son
verileri halka açıklayacakmış.

Ancak onların arasında Hicran yok.

Hicran ve onun gibi başkaları da. Geçen bir yıl içinde onların arasından bazıları
gazetelere haber oldu.

Enkaz altından çıkmayan, bedeni bulunamayan, o gece şu ya da bu hastaneye yaralı
olarak taşındığı öğrenilen, sonra da kayıplara karışanlar.

Her birinin ayrı bir hikayesi var. Aileleri aradıkça, fotoğraf basılı ilanları
dağıttıkça, onu bu şehirde o şehirde, bu meydanda o mahallede gördüğünü söyleyenler
çıkıyor ortaya. Belirsiz ifadeler, doğru ya da yanlış tanıklıklar, söylentiler,
söylentiler...

Akla gelen iki ihtimal var: Ya hafızasını kaybetti ya da organ mafyasının eline
düştü.

Onlar ve aileleri için haberi okuduğumuzda ağlamak dışında ne yapabiliriz?

Bu işi üstlenecek bir yetkili kişi çıkacak mı?

En önemlisi, organ mafyası suçlamasını araştıran bir polis var mı?

Cevapsız sorular, sorular.