PaylaÅŸ
Bugünün diğer günlerden farkı var mı?
Hayır, yok…
Peki, ben niçin yüzümü güneşi gören pencereye çeviremiyorum?
Başımı çeviremeyecek kadar yorgun muyum acaba?
Sanırım, evet.
Zaman zaman hepimiz kendimizi ruhen yorgun hissedebiliriz. Bazen kalabalıktan, bazen yalnızlıktan bunalabilir; günlük rutinden sıkılabiliriz. Belki benim yaşadığım da bu bugün. Galiba biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Ama ne yazık ki bu hiç mümkün değil benim için. Evde iki yardımcı ile beraber yaşıyorum. Sıkıldığımda, dışarı çıkıp hava alamıyorum. İşte böyle zamanlarda içimi acıtıyor engelli olmak. Bazen ben de herkes gibi yalnız başına sokağa çıkabilmek, gönlümce dolaşabilmek istiyorum. Bazen de kendi kendime yıkanabilmek ve giyinebilmek, saçımı kendim tarayabilmek, kedimi kucağıma alıp okşayabilmek istiyorum.
Siz hiç yalnız kalabilmenin bu kadar zor olabileceğini düşünmüş müydünüz?
Diyelim ki ben göze aldım zorluklarını ve bir süre için tek başıma kalmak istedim. Bu sefer de çevremdekiler izin vermezler buna. Tabii beni çok sevdikleri ve iyiliğimi istedikleri için.
Belki de yalnızca bunu düşünmeliyim, yani çevremdekilerin beni ne kadar sevdiklerini. O zaman daha kolay katlanabilirim engelimin getirdiği güçlüklere.
Yarın yeni bir gün. Güneş, her gün olduğu gibi, yeniden doğacak; karanlıkla birlikte benim karamsarlığımı da sona erdirecek. Yine, bedensel engelimi bir tarafa itip; görebildiğim, duyabildiğim, düşünebildiğim, yazabildiğim, sevebildiğim ve daha pek çok şey için Tanrı’ya şükredeceğim.
Bugünkü karamsarlığım için sizlerden özür diliyorum. Ama dertleşmek iyi geldi bana. Umarım bundan böyle ne benim gözüm takılır bardağın boş tarafına, ne de sizin… Hep aydınlık pencerelere doğru çeviririz yüzümüzü; ben de, sizler de…
Umutlarımız hiç tükenmesin…  Â
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaÅŸam dileÄŸi ile...
PaylaÅŸ