Paylaş
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, İstanbul Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma (ENUYGAR) Merkezi’nin öncülüğünde çok önemli olduğunu düşündüğüm bir sempozyum düzenlendi. Engellilikte erişilebilirlik konusunda çalışan farklı disiplinlerden bilim insanlarını bir araya getirerek bilgi birikimlerini ve deneyimlerini paylaşmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen sempozyumun konusu, “Engelli Haklarında Güncel Durum 2021: Temel Hak ve Hürriyetler Bağlamında Erişilebilirlik” idi.
Söz konusu sempozyumda birbirinden önemli bildiriler sunuldu. Ben bugün sizlere, özetle, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Pervin Bezirci’nin “Bilgiye Erişim: İstanbul Üniversitesi ‘Engelsiz Kütüphane Sistemi’ Örneği” ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Gül Yücel’in “Kütüphane Olarak Kullanılan Tarihi Binalar için Erişilebilirlik Düzenlemeleri” başlıklı bildirilerinden söz etmek istiyorum.
Doç. Dr. Pervin Bezirci’ye göre, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ilerlemesi ile birlikte tüm eğitim kurumları gibi akademik kütüphaneler de köklü bir değişim yaşıyor. Araştırmacıların sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için akademik kütüphaneler yeni roller üstlenmek durumunda kalıyorlar. Bilgi kaynaklarını bünyesinde barındıran kültürel bellek kurumları olan kütüphanelerin, bilgi kaynaklarını araştırmacıların ihtiyaç ve beklentilerine uygun şekilde sunabilmek için, altyapı olanaklarını teknolojik gelişmelere uygun biçimde geliştirerek hizmet vermeleri gerekiyor. Yeni nesil kütüphaneler teknolojik gelişmeler sayesinde değişik formatlarda zengin koleksiyonları etkin ve hızlı bir biçimde, zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın araştırmacılara ulaştırabiliyor.
Engelli bireylerin de bilgiye erişim sağlayan teknolojilerden yararlanabilmeleri gerekiyor. Bilimsel bilgi üretme sürecinin olduğu kadar bilgiye erişimin de ana bileşenlerinden biri olan kütüphaneler, engelli bireylerin aradıkları farklı formatlardaki bilgiye engelsiz olarak ulaşabilmelerinde hayati öneme sahip.
İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Engelsiz Bilgi Merkezi (EBM), kullanıcıya e-posta ile veya yüz yüze verilen erişilebilir bilgi hizmetini online olarak da sunabilmek amacıyla Engelsiz Kütüphane Sistemi’ni oluşturmuş bulunuyor. Engelli araştırmacılar, bu sayede, istedikleri eserlere zaman ve mekân sınırlaması olmadan internetten ulaşabiliyorlar. Bu sistem kütüphaneye üye olan tüm engellilere istedikleri yayınlara erişebilme ve diledikleri şekilde (online dinleme-okuma veya indirme) kullanabilme olanağı veriyor. Engellilerin hiç kimseye ihtiyaç duymadan istedikleri yayınlara doğrudan ulaşabilmelerini sağlayan sistem içeriğindeki erişilebilir yayınların sayıları artarak devam ediyor. Engelsiz Kütüphane Sistemi arşivi de gün geçtikçe genişliyor.
Doç. Dr. Pervin Bezirci’nin bildirisinde akademik kütüphanelerde dijital dönüşüm ve bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile paralel olarak artış gösteren dijitalleşme projelerinin engelli kullanıcılar ve araştırmacılar açısından önemi anlatılıyor. Teknoloji ile uyumlu engelsiz bilgiye erişim hizmetine örnek bir uygulama olarak da “İstanbul Üniversitesi Engelsiz Kütüphane Sistemi” süreçleri hakkında bilgi veriliyor.
*****
İstanbul Gelişim Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Gül Yücel, “Kütüphane Olarak Kullanılan Tarihi Binalar için Erişilebilirlik Düzenlemeleri” başlıklı bildirisinde tarihi binalarda erişilebilirlik koşullarını değerlendiriyor.
Doç. Dr. Yücel’e göre tarihi binalar döneminin özgün mimarisi, işlevi ile bağlantılı mekânsal özellikleri ve yapı teknolojisi ile geçmişle bağı güçlendiren önemli kültür varlıkları. Tarihi binada yeni işleve bağlı olarak yapılan müdahalelerde, özgün yapının korunması öncelik gerektiriyor. Koruma koşulları, mekânsal özellikler ve müdahale sınırlılığı tarihi binalarda erişilebilirlik kapsamında da yapıya özel çözümler gerektirebiliyor. Erişilebilirlik uygulamaları temel olarak binaya yaklaşım, girişler, bina içi yatay ve dikey sirkülasyon ve servis alanlarının kullanımına yönelik fiziksel düzenlemeleri içeriyor. Kütüphane gibi kamuya açık kullanımlı yapılarda erişilebilirliğin sağlanması, kapsayıcılık açısından oldukça büyük önem taşıyor.
Doç. Dr. Gül Yücel’in yaptığı çalışma kapsamında, İstanbul’da tarihi binalarda işlevini sürdüren kütüphanelerin erişilebilirlikleri ele alınıyor. İstanbul’da; Yazma Eserler Kütüphanesi, Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi, Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi, Üsküdar Şemsi Paşa İlçe Halk Kütüphanesi, Selimiye Halk Kütüphanesi, Çinili Çocuk Kütüphanesi, Mihrimah Sultan Çocuk Kütüphanesi, Serap-Sedat Çocuk Kütüphanesi ve Beyazıt Devlet Kütüphanesi işlevini tarihi bir binada sürdürüyor.
Doç. Dr. Yücel incelediği örneklerin erişilebilirlik açısından değerlendirilmesinde literatür ve yerinde inceleme ile elde edilen verileri kullanıyor. Tarihi yapının özgün işlevinin getirdiği mekânsal kurgu, kütüphane için gerekli düzenlemelerde ve erişilebilirliğin sağlanmasında kısıtlı koşullar getirebiliyor. Özetle; kütüphane kullanımı kapsamında tarihi binaların getirdiği özel mekânsal koşullar, kütüphane özelinde çözümler gerektiriyor.
Erişilebilirlik, “Engelli Haklarında Güncel Durum 2021: Temel Hak ve Hürriyetler Bağlamında Erişilebilirlik” konulu sempozyumda sunulan her bildiride farklı açılardan ele alınıyor. Bu yüzden, sonraki yazılarımda sempozyuma konu olan diğer bildirilere de yer vermeye çalışacağım.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş