Onlara bir okul kurdular

Ben oradaydım bugün… Yıllardır kurulan bir hayalin gerçeğe dönüştüğünü gördüm… Çocukların mutluluğunu, kuruma hayat verenlerin gururunu paylaştım…

İki yıllık bir araştırma sonucunda, dünyada Serabral Palsliler için eğitim veren tüm okullar incelenerek hizmete sunulan bu okul; özel bir binada, özel sınıflarda, özel bir eğitim programı ile ulaşacak çocuklarımıza. Okulun ana hedefi, öğrenme güçlüğü olan bu çocuklara gerekli eğitimi sunmak; onların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini ve çevreleriyle iletişime geçerek toplumla bütünleşmelerini sağlamak. Özel sınıflarda, bu hedefe ulaşmak için gerekecek hiçbir eksik bırakılmamış. Bu sınıflarda eğitim görecek çocuklar eğlenerek öğrenecekler, ya da öğrenerek eğlenecekler… Okullarda; sadece çocuklar değil, çocukların gelişimine en büyük katkıyı sağlayan aileler de eğitim programlarının parçası olacak. Öğrenciler, eğitimleri kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına paralel olarak; Grup Eğitim Programları’nı ve Bireysel Eğitim Programları’nı da takip edecekler. Ayrıca, Türkiye’de ilk defa Metin Sabancı Okulları’nda hayata geçirilecek “Sanatlarla Terapi” ile sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücünden yararlanılacak. Ve bu eğitim çocuklarımıza T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı diploma kazandıracak.

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Sayın Dilek Sabancı, açılış konuşmasında, merhum Sakıp Sabancı ve merhum Prof. Dr. Hıfzı Özcan’ın okul açma hayallerinin gerçekleştiğini görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Aslında ben, bu hayalin gerçek bir tanığıyım. Sevgili eşim merhum Özer Yelçe, yaşamının belirli dönemlerini merhum Sakıp Sabancı ile omuz omuza çalışarak geçirdi. Onun kendini ait hissettiği Sabancı Ailesi, bir anlamda benim de ailem oldu. Belki de bu yüzden, benim mutluluğum herkesinkinden daha büyüktü bugün…

Sayın Hayrünnisa Gül açılış töreninin şeref konuğu idi. Sayın Gül’ün engelli çocuklarımızın eğitimine verdiği önemi ve desteği hepimiz çok iyi biliyoruz. Törende yaptığı konuşmada:

“Bizler  kültüründe, geleneğinde yardımlaşmayı ön planda tutan; çaresizlere el uzatmayı, dara düşenin yanında olmayı bilen gönlü zengin bir milletiz. Hayırseverlerimizin ülkemize kazandırdıklarıyla hepimiz gurur duyuyoruz. Bugün burada birazdan açılışını gerçekleştireceğimiz okullar da bunun en önemli örneğidir. Engelli çocuklarımıza eğitim yuvası olacak bu okulların sayısı arttıkça, evlerinde dört duvar arasında mahkum edilen, kaderleriyle başbaşa bırakılan engellilerin sayısı azalacaktır.”

diyerek, bir anlamda hepimizi göreve çağırmış; diğer yandan, bu konuda başlattıkları çalışmalar konusunda verdiği bilgilerle hepimizin içine umut tohumları serpmiştir. Ben, hem şahsım hem de tüm engelliler adına, özellikle, engelli ve engelsiz öğrencilerin aynı koşullarda, birlikte öğrenim görecekleri günleri sabırla, ama aynı zamanda heyecanla, bekliyorum.

Bir zamanlar sabırla ilgili bir tarif okumuştum bir yerlerde. “Sabır, bir şeyin olacağına inanmak ve olması için gereken zamanı vermektir.” diyordu, bu tarif. Ben inanıyorum…

Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...  �

�