Paylaş
Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin El-Kassam Tugayları 7 Ekim sabahı İsrail’in “Filistinliler’ e ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze şehrini yoğun hava bombardımanı başlatmıştı.
Ben bu yazıyı kaleme alırken İsrail'in Gazze şehrine yönelik saldırıları 42. gününe girmişti. Gazze’deki hükümete göre 7 Ekimden bu yana İsrail’in saldırılarında Gazze şeridinde 4.710’u çocuk ve 3.160’ı kadın olmak üzere 11.500 kişi öldürüldü. Batı Şeria ve Kudüs’te yine 7 Ekim’den bu yana İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
Yapılan bu zulme ister toplu kıyım, ister soykırım deyin bu hem bizim dinimizde hem de zulmü gerçekleştirenlerin dininde günah. Ve bu günah cezasız kalmayacak. Bu nedenle bu dünyada olmasa bile öteki dünyada hak ettikleri cezayı alacaklar. Zira Allah’a ve ilahî adalete dair inancım tam.
İşlenen bu insanlık suçu ne yazık ki tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştiriliyor. Yani herkes her şeyin farkında. Bu yüzden ben bugünkü yazımda duygularını sanatsal olarak ifade edenlerden söz etmek istiyorum.
Tunuslu şarkıcı Emel Mathlouthi Gazze’de yaşanan katliama “Filistin’de Doğdum” şarkısıyla dikkat çekti. Emel Mathlouthi’ nin şarkısının sözleri şöyle:
“Filistin’de Doğdum
Adsız yerlerden geldim
Toprağım yok, anavatanım yok
Ateşler yakıyorum parmaklarımda
Sana şarkılar söylüyorum kalbimle
Yürek telim gönül yakıyor
Filistin’de doğdum
Yerim yok, toprağım yok, yurdum yok
Yerim de yok
Zamanım da yok
Vatanım da yok”
Emel Mathlouthi ortada bir sessizlik olduğunu söylüyor. “Arap ülkeleri de sessiz. Onların sessizliği işgali normalleştiriyor. Arap olarak utanç duyuyorum. Bu dünyada yaşayan bir insan olmaktan da utanç duyuyorum. Kimse ve hiçbir ülke bir şey yapmıyor, herkes izliyor.”
Sanatçı şarkısını Arapça seslendirdi. “Bu şarkıyı Arapça söylemek önemliydi. Bu kalpten gelen bir şeyle ilgili. Kalbin en derin en otantik şekilde ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu da Arapça. Dilimizle gurur duyuyorum.”
Harvard Üniversitesi’nde matematik ve astrofizik okurken yön değiştirerek felsefe eğitimi almaya karar veren 1982 doğumlu Amerikalı şair ve romancı Joseph Fasano ise “Kuşatma Altındaki Bir Çocuğa Fısıldanan Sözcükler” adlı şiiri ile dile getiriyor duygu ve düşüncelerini.
“Hayır, ölmeyeceğiz.
Duyduğun bu sesler
pencereleri tıkırdatan ve tavandaki
badanayı kopartan, bir oyun bu
dünyanın oynadığı.
Bizim görevimiz karanlıkta durabildiğimiz kadar çömelip sinmek
ve kalbimizin atışlarını dinlemek.
Aferin. Tam da öyle. Elini koy
yüreğime, ben de kendiminkini koyacağım seninkine.
Hangimiz kazanırsak
oyunu en çok sevenimizdir
sürdüğü sürece.
Evet, sürecek de.
Kulağını da kullanabilirsin elinin yerine.
Buraya, tam kalbime.
Neden daha hızlı atıyor? Senin için. Hepsi bu kadar.
Hep istemiştim doğmanı
dünya da istemişti.
Hayır, yabancıların postal sesleri değil evin içindeki.
Evet, buradayım be. Güvendeyiz.
Satranç oyununu hatırlıyor musun?
Saklambaç oyununu hatırlıyor musun?
Annenin söylediği şarkıyı? Hadi onu söyleyelim.
Annen bizimle hala, evet. Ama şarkısını söylemen gerek
hiç ses çıkarmadan. Hoşuna gider annenin bu.
Hayır, postal sesleri değil onlar.
Şarkıyı söyle. Daha yüksek sesle söyle.
Postal sesleri değil onlar.
Sen doğduğunda nasıl ağladığımı göstereyim sana.
Postal sesleri değil onlar.
Siren sesleri değil onlar.
Alev değil onlar.
Kapat gözlerini. Satranç oyunu gibi. Saklambaç gibi.
Oyun bittiğinde, bir canın daha olacak.”
Joseph Fasano
İleride tarihe tanıklık edecek ve günümüzde işlenen bu insanlık suçunun unutulmasına hiçbir zaman fırsat vermeyecek olan da işte bu eserler…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Not: Joseph Fasano’ nün şiiri bu yazı için Dr. N. Zeynep Yelçe tarafından, İngilizce’ den tercüme edilmiştir.
Paylaş