Paylaş
Geçtiğimiz Cumartesi günü Elif Gamze Bozo’nun ailesi ile birlikte çıktığı seyahatlerden derlenen “Anadolu’yu Tanıyor muyuz?” isimli fotoğraf sergisinin açılışına katıldım. Engelsiz Sanat Derneği’nin “Yorgan Altında Kimse Kalmasın” Hareketi kapsamında İstanbul’u gezmeye devam eden serginin ev sahibi, bu kez, Era Kolejleri idi.
Elif Gamze Bozo; Engelsiz Sanat Derneği’nin engelli bireyleri toplum yaşamına katmak amacıyla başlattığı “Yorgan Altında Kimse Kalmasın” Hareketi’nin, ön yargıları kıran, sıra dışı ve fark yaratan rol modellerinden biri. Doğuştan cam kemik hastası olan Bozo, usta bir fotoğraf sanatçısı. Sonbahar’da açacağı yeni serginin fotoğraflarını çekmek üzere çıktığı Afrika gezisinden döner dönmez “Anadolu’yu Tanıyor muyuz?” adlı sergisini İstanbullular’ la bu kez farklı bir ilçede, Beylikdüzü’nde, buluşturdu. Era Kolejleri Beykent Kampüsü’nde sergilenen fotoğraflar, Karadeniz’den Doğu Anadolu’ya uzanan bir yolculuktan Bozo’nun objektifine yansıyan karelerden oluşuyor. Sanatçı bu fotoğrafları, Anadolu’daki çocukların ve kadınların yaşamlarındaki zorluğu göstermek, çocukları için imkânsızlıklar içinde mücadele veren kadınlara dikkat çekmek amacı ile çektiğini söylüyor.
Aynı zamanda usta bir şair ve yazar olan Elif Gamze Bozo, sanatseverlerle “Anadolu’yu Tanıyor muyuz?” adı altında buluşturduğu fotoğraflarını kendi yorumları eşliğinde sergiliyor. Yorumlarla tamamlanan fotoğraflar, gerçekten de, insanı Karadeniz’den Doğu Anadolu’ya doğru eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.
Engelsiz Sanat Derneği;
— Engelliyi göz ardı etmeyen ve ona acıma duygusu ile bakmayıp aktif bir vatandaş olarak gören bir toplum
— Engelli çocuğunu bir günah olarak görmeyen ve diğer çocuklarından ayırt etmeden onunla gurur duyan, sosyal yaşamda aktif olmasını sağlayan bilinçli bir aile
— Geliştirdiği çözümlerin yetersiz olduğunu tespit ederek, engelli bireylerin özellikle eğitim ve istihdamına yönelik gerekli düzenlemeleri gerçekleştiren bir devlet
modeli geliştirme amacıyla kurulmuş bulunuyor. Derneğin bu amaçlar doğrultusunda başlatılan “Yorgan Altında Kimse Kalmasın” Hareketi; Türkiye’de toplum tarafından görmezden gelinen, çoğu zaman acıma duygusu ile yanlış tutum ve davranışlarda bulunulan engelli bireylerin, duygu sömürüsü yapılmadan, gerçek bir çalışmanın özneleri olmalarını sağlıyor. Bu Hareket’e 2011 yılından beri destek veren Elif Gamze Bozo’yu, kanımca, “engelli saygınlığı için var gücü ile savaşan bir nefer” olarak tanımlayabiliriz.
Söz konusu sergide Elif Gamze Bozo’nun annesi ile de tanıştım. Sanıyorum ki, bu tatlı kız önüne çıkan engelleri aşmak için en büyük gücü annesinden alıyor. Ben, engelli bir çocuğun annesi ile ya “var olduğunu” ya da “yok olduğunu” düşünenlerdenim. Engelli bir çocuk sahibi olmanın hiç kolay olmadığını en iyi bilenlerden biriyim. Annesi yeterince güçlü olmayan, engellere karşı duramayan, çocukları ile gurur duymak yerine onlara acıyan annelerin engelli çocuklarının engellerini aşabilme ihtimali çok zayıf. Annesi Elif Gamze’yi “o benim hayat ışığım” diyerek tanımlıyor ve onunla gurur duyduğunu söylüyor. Bu yaklaşım, eminim ki, sanatçıyı başarıdan başarıya taşıyan en önemli etken.
Elif Gamze Bozo, 4 Haziran Cumartesi günü “Kambur Güvercin” adlı şiir kitabını imzaladı benim için. Bugünkü yazımı, bu kitaptan aldığım, içinde bulunduğumuz günlere çok uygun düşen, bir şiir ile sonlandırmak istiyorum:
Bir Çocuğun Dünyası
Küçük bir çocuğun rüyasıdır
Çiçeklerle bezeli dünya
Küçük elleriyle silahları
Gömüyor toprağa
Küçük bir çocuğun rüyasıdır
El ele vermiş tüm insanlar
Yaşıyorlar kardeşlik içinde
Çiçekler sunuyorlar birbirlerine
Küçük bir çocuğun rüyasıdır
Kuşların kanat çırpışlarını duyuyor kulaklarında
Beyaz güvercinler taklalar atıyor havada
Papatyalardan çelenk yapıp
Takıyor insanların boynuna
Umarım bu çocuğun rüyasının gerçek olduğu günlere ulaşmamız yakındır!
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
BOZO’NUN OBJEKTİFİNDEN
Paylaş