Paylaş
Kültür-sanat faaliyetleri, bütün bireylerin haklardan eşit yararlandığı bir toplum amaçlayan Sabancı Vakfı’nın çalışmaları arasında önemli bir yer tutuyor. Toplumsal gelişmenin bireylerin potansiyelinin ortaya çıkarılması ve ilham veren hikâyelerin toplumla paylaşılması sonucunda mümkün olacağına inanan Vakıf, toplumsal sorunların sanat aracılığıyla ele alınmasını desteklemek amacıyla, dört yıldan bu yana “Kısa Film Yarışması” düzenliyor.
“Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla düzenlenen Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması ile sinemanın yaratıcı bakış açısından ve etki gücünden yararlanılarak toplumsal konularda farkındalık yaratılması hedefleniyor. İlk yılında “Mülteci Kadınlar”, ikinci yılında “Çocuk İşçiler”, üçüncü yılında “Ayrımcılık” teması ile gerçekleştirilen yarışmanın bu yılki teması ise “Dijital Yalnızlık”.
Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’na bugüne kadar Türkiye’nin her bölgesinden ve Avusturya, Belçika, Fransa, Hindistan ve Kanada’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülkeden 1227 film başvurmuş bulunuyor. Bu yıl toplam 490 film ile rekor başvuru alan yarışmada 13 eser finale kaldı. Ödül almaya hak kazananlar; yönetmen-senarist Mahmut Fazıl Coşkun, oyuncu Hazar Ergüçlü, dünyaca ünlü Filistinli çağdaş yönetmen Naijwa Najjar, Makedonya’dan ünlü yapımcı ve oyuncu Labina Mitevska ve İtalya’dan Venedik Film Festivali programcısı Teresa Cavina’dan oluşan jürinin değerlendirilmesi ile belirlendi. Ödüller ise 15 Ocak 2020 akşamı, Sabancı Center’da, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen törende sahiplerini buldu.
Güler Sabancı törende yaptığı konuşmada; sanatın insanın gelişimine hizmet ettiğine, insandan başlayarak toplumu değiştirme ve dönüştürme gücüne inandıklarını ifade etti. Sabancı, bu yılın teması olan ‘Dijital Yalnızlık’ temasına da değinerek, günümüzde teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylaştırıcılığı ve gelişmemize yaptığı katkıları asla unutmamamız gerektiğini söyledi. Teknolojiyi ihtiyaçtan ziyade bir amaca dönüştürdüğümüzde ise özellikle gençleri tehdit eden dijital bir bağımlılığın ortaya çıktığını belirten Sabancı; bu bağımlılığın bireyleri sosyal ve psikolojik yalnızlığa ittiğine ve önemli sorunlara yol açtığına dikkat çekti. Sayın Sabancı sözlerini Manchester Üniversitesi
‘Yalnızlık Çalışması’ sonuçları ile destekledi. Söz konusu araştırma 16-24 yaşları arasındaki gençlerin dijital bağımlılık nedeniyle büyük ölçüde güçlü yalnızlık duygusuna sahip olduklarını gösteriyor. Güçlü yalnızlık duygusu ise birçok sosyal sorunu da beraberinde getiriyor.
Dijitalleşmenin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmamız, yeni teknolojiler üretmemiz gerektiğini ifade eden Güler Sabancı, dijital dünyanın hayatımıza olumlu katkı sağlayabilmesi için dozunda ve doğru amaçla kullanımına özen gösterilmesi gereğinin altını çizdi. Gençlere; “Dijital dünyayla bağlantılı olacaksınız, olmalısınız, ama asla ona bağımlı olmayın.” diyen Sabancı, kaybedeni olmayan bu yarışmanın duyarlılığımızı ve farkındalığımızı arttırdığını ve sonuçta hepimizin kazandığını söyledi.
Yarışma sonucunda Cüneyt Işık “Girdap” filmi ile mansiyon ödülüne; Veysel Aslan “Dijital Pizza” filmiyle üçüncülüğe, Ayşenur Erdoğan Gökçe “Nasıl Bilirdiniz?” filmiyle ikinciliğe,
Efe Can Yıldız “Parti” isimli filmiyle birinciliğe lâyık görüldü.
2020 yılı Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın yalnızca ödül kazananlara değil, tüm finalistlere önemli yollar açacağına ve çoğumuzu dijitalleşme konusu üzerinde daha derin düşünmeye yönelteceğine inanıyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş