Paylaş
Pazar sabahı saat 11:00’de apartman görevlimiz ve bir arkadaşım eşliğinde oyumu, her zaman olduğu gibi, Zühtüpaşa Karma Pansiyonlu İlköğretim Okulu’nda, kullanmak üzere yola koyuldum. Beş dakikalık yolu, tekerlekli sandalyemle binbir türlü zorluk ve tehlike atlatarak katettikten sonra okula varabildim. Beni önceki yıllardan tanıyan bir güvenlik görevlisi hemen yardıma koştu. Alt kattaki sandıkta oy kullanacağımdan emin olmakla birlikte, seçmen kağıdımı istedi ve hayretler içinde dördüncü katta oy vermem gerektiğini gördü. Arkadaşım bina sorumlusu ile görüşmek üzere en üst kata çıktı. Döndüğünde yanında dört kişi vardı. Bu kişilerden biri benim oy kullanacağım sandığın başkanı idi. Bana aşağıda oy kullandıramayacaklarını, ancak beni yukarıya taşıyabileceklerini söyledi. Ben, vatandaşlık görevimi yapmak uğruna, düşme riskini alarak sandalyemle dört kat yukarıya taşınmayı göze aldım. Tabi onlar da beni düşürme riskini aldılar. Oyumu kullandıktan sonra, engelli olduğumu not ederek, bir sonraki seçimler için, gerekli mercilere iletmelerini istedim. Bunun kendi görevleri olmadığını, benim Yüksek Seçim Kurulu’na dilekçe vermem gerektiğini söylediler. Sonra beni, yukarıya çıkardıkları gibi, yine dört kişi aşağıya indirdiler.
Oy kullanımında sıkıntı yaşayan bir tek ben değildim. Daha bu günden konu ile ilgili pek çok mesaj aldım. Bunlardan biri aynen şöyle: “Sabah oy kullanmaya, Melahat Şefizade İlköğretim Okulu'na, evden tekerlekli sandalyeyle gittik. Yanımda, bana yardım etmek üzere, bir arkadaşım vardı. Sandığım en üst katta olduğundan ben bahçede bekledim, arkadaşım görevlileri bilgilendirmeye gitti. Bu arada oy kullanmaya gelen bazı seçmenler yanıma gelip oy kullanıp kullanmadığımı sordular, yardım edebileceklerini söylediler. Hatta bir hanım kendisi engelli olmamasına rağmen içerideki görevlileri okul girişindeki basamaklar konusunda uyardığını söyledi ve eşiyle birlikte arkadaşım dönünceye kadar benimle bekledi. Okul müdürü sandık kurulunun pusula, zarf ve kaşenin aşağı indirilmesinin YSK genelgesiyle yasaklandığını; izin veremeyeceğini; YSK'ye bildirmemizi söylemiş. Ama, eksik olmasın, beni en üst kata taşımak için iki adam göndermiş; yani kendince yardımcı oldu! Neyse ki bu sefer sandık kurulu sağduyulu çıktı. CHP ve AKP gözlemcileri ile sandık kurulu başkanı aşağı indiler. Aşağıdaki kabinlerden birinde, o sandık kurulunun onayıyla oyumu kullandım. Sandık kurulunun da talebiyle durumu belirten bir tutanak tutuldu. Engelli raporumu da tutanağa ekledik. Tutanak gün sonunda sandıkla birlikte YSK'ya teslim edilecek. Bu sefer oy verebilmemi sandık kurulu başkanının sağduyusuna, CHP gözlemcisinin beni tanıyor oluşuna (yani durumumu yakinen bilmesine) ve AKP gözlemcisinin akl-ı selim bir genç hanım olmasına borçluyum.”
Bir de Ayvalık’tan örnek vereyim. Orada yaşayan engelli bir yakınım var. Geçtiğimiz referandumda olduğu gibi, bu seçimde de oyunu Ayvalık Lisesi’nde kullandı. Sandığı referandumda da en üst kattaydı, bu yıl da. Oysa ki geçen yıl büyük bir inatla diretmiş ve engelliler için alt katta bir salon açtırmayı başarmıştı. Sanıyordu ki bu yıl artık doğrudan alt katta yer alan bir sandığa verilecek. Ama hiç de umduğu gibi olmadı; sandığı yine en üst kattaydı. Yine de yılmadı ve büyük çabalarla alt katta oy kullanabilmeyi başardı.
Oysa ki Özürlüler İdaresi’nin bağlı bulunduğu Devlet Bakanımız Sayın Selma Aliye Kavaf, engellilerin bu seçimde oy verme konusunda hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına dair söz vermişti. Demek ki onun sözü yetmedi.
Ben bu kez önce şahsım adına yapmam gerekeni yapıp Yüksek Seçim Kurulu’na dilekçe vereceğim. Aslında bu konuyu daha önce de YSK’na yazmıştım. Ama bu yazı herhalde onların istediği dilekçe formatında değildi. Bu defa ne istiyorlarsa öğrenip, onu yapacağım. Sonra da bu konuda yazmaya devam edeceğim. Okur-yazar olmayanların, dilekçe yazmayı bilmeyenlerin ne yapabileceğini anlamaya ve elimden geldiğince onları yönlendirmeye çalışacağım. Lütfen sizler de bu konudaki deneyimlerinizi yukarıdaki e-posta adresime ileterek bana yardımcı olun. Belki o zaman, bir sonraki seçimlere kadar, bu konuya bir çözüm getirebiliriz.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş