Paylaş
Aniden hastalandı ve on gün içerisinde veda etti bizlere. Ardında acılı bir eş, iki yetişkin kız evlât ve yokluğuna zor alışacak arkadaşlar bıraktı. Camide, onun bu son yolculuğuna tanıklık ederken, yaşadığım kayıplar yeniden canlandı gözümde.
Annemi kaybettiğimde henüz 24 yaşındaydım. Üç kız kardeşin en büyüğüydüm. O güne kadar benden fazla annemin ilgilenmiş olduğu 5 yaşında bir kızım ve yeni başlayan bir kas hastalığım vardı. O zamana dek yaşadığım en büyük acıydı annemi kaybetmek. Üç aylık kısacık bir aranın ardından, henüz alışamamışken annemin yokluğuna, eşimin çok sevdiğim annesini de kaybettik. Bana en büyük desteği veren iki kişi birden bire kaybolmuştu hayatımdan…
Ancak yaşamı benimkinden daha fazla zorlaşan bir başkası vardı; babam… Benim eşim ve kızımla paylaştığım bir hayatım vardı. Babam ise, üzerinde iki genç kızın sorumluluğu ile, yapayalnız kalmıştı… Bir süre sonra kardeşlerim de evlendiler. Babamın yalnızlığı ikiye katlandı.
Sonra Münevver Abla girdi hayatımıza… 23 Temmuz 2013 tarihinde yazmış olduğum “Ayvalık’ta güzel anılar biriktirdim” başlıklı yazıda bir gün sizlere tanıtmaya söz verdiğim Münevver Ablam…
O zamanlar 10 yaşında olan kızım hemen bir isim taktı ona; Cicianne… O gün bugündür kızımın ve bütün arkadaşlarının Cicianne’si Sevgili Münevver Ablam.
Babama çok iyi bir eş, bana ve kardeşlerime ise mükemmel bir Abla oldu o. Her sorunumuzda yanımızda bulduk onu. Hastalanıp okula gidemediğinde, ben çalıştığım için, hep o bakıp iyileştirdi kızımı. En sevdiğim yemekleri hep o pişirdi bana. En güzel elbiselerimi hep o dikti Anneme duyduğum özlemi en iyi o anladı. Dertlerimi, hiç sıkılmadan, hep o dinledi. Daha da önemlisi, beni ne kadar sevdiğini hep hissettirdi…
1991 yılında babamı kaybettik. Münevver Abla, kendi acısını unutup kol kanat gerdi bizlere. 1993 yılından sonra kendi kendime oturup kalkamamaya başladım. Eşimle birlikte Münevver Abla da öğrendi beni oturtup kaldırmayı. 1995 yılında eşim bel fıtığı olduğunda bizim eve yerleşti ve tamamen üstlendi beni oturtup kaldırma işini. Eşim iyileşinceye kadar da bırakıp gitmedi bizi.
Aradan yıllar geçti… Münevver Abla hâlâ en büyük desteğim benim. Artık beni oturtup kaldıramıyor, ama ne zaman başım sıkışsa hep yanımda oluyor. Artık yalnız annemi ve babamı değil, eşimi de anıyoruz onunla birlikte.
Bazen kaldıramayacağımızı sandığımız bir kayıp bile bir kazanca neden olabiliyor hayatta. Sevgili Münevver Abla işte böyle bir kazanç. Annemin acısını benimle paylaşarak hafifleten, giderek ilerleyen hastalığımla yaşamayı kolaylaştıran, sevgisiyle yaşamımı güzelleştiren bu harika insan Tanrı’nın bir hediyesi bana.
Bugün aramızda olmayan tüm sevdiklerimi ve yeni uğurladığımız Sevgili Tülay Abla’yı rahmetle anıyorum. Nurlar içinde yatsınlar…
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş