Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Güle Güle Güzel İnsan

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Hayatımda çok önemli rol oynayan birini daha sonsuzluğa uğurluyorum bugün. Acım tarifsiz... 

 

Geçici bir dünyada yaşıyoruz. Günü geldiğinde hepimiz aynı yere doğru yola çıkıyoruz. Bu geçici dünyadaki zaman dilimini farklı farklı dolduruyoruz her birimiz. Bugün ebediyete uğurladığımız, Türkiye İş Bankası'nın efsane ismi Cahit Kocaömer söz konusu zaman dilimine çok şey sığdırmış, sayısız yararlı işe imza atmış ve adını unutulmaz kılmış bir büyüğüm.


Şişecam’da çalıştığım yıllarda, Yönetim Kurulu Başkanımız olarak göreve geldiği zaman tanıdım kendisini. O güne kadar onun hakkında bildiklerim 1947 yılından beri Türkiye İş Bankası’da görev yaptığı, Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi Mensupları Sendikası’nın (TİBAŞ) Kurucu Başkanı ve 1961-1975 arasında da Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası’nın (BASİSEN) Başkanı olduğuydu. Ben o yıllarda Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu sekreteri olarak görev yapmaktaydım. Kas hastalığım oldukça ilerlemiş durumdaydı. Güçlükle yürüyor, oturduğum yerden zorlukla kalkıyordum. Daha göreve geldiği ilk gün sanki hiçbir engelim yokmuş gibi yaklaştı bana. Sanırım sadece yüzümü ve aklımı görmüştü.     

Haberin Devamı


Zaman içinde ast üst ilişkisi dışında bir de baba kız ilişkisi gelişti aramızda. Ve bir gün bana 22 yaşında kaybettiği ilk oğlundan söz etti. Kafası zehir gibi çalışan ancak 22 yıllık ömrünün tamamını yatağa bağlı olarak geçiren oğlu derin izler bırakmıştı onda. Birlikte çalıştığımız yıllar içinde hemen her gün bir şeyler paylaştı benimle oğluyla ilgili. Sonra bir gün, “Ben galiba seni O’nun yerine koydum,” dedi bana. Benim için büyük bir lütuftu bu. 


Birlikte çalıştığımız günler sona erse de, dostluğumuz güçlenerek devam etti. Ben tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldikten sonra sık sık ziyaretime geldi. Ekim 2011’de yayınlanan İş Bankası'nda 60 yıl adlı kitabını şahsen getirip yanımda imzalayarak verdi bana. Kitabının gelirini Onursal Başkanı olduğu Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı'na (TESYEV) bağışlamıştı.    

Haberin Devamı


TESYEV’in kurucusu, çok sevgili dostum, Yavuz Kocaömer bu muhteşem adamın oğlu. Engelli kardeşinin acılarını her daim yüreğinde hisseden Yavuz tüm  hayatını engellilere adadı. Türkiye'de kurduğu vakfın aynısını Almanya'da da kuran Yavuz Kocaömer elindeki maddi imkanların tümünü engelliler için harcıyor. 18 Şubat 2011’de Federal Almanya tarafından Devlet Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi. Yavuz o gece yaptığı konuşmada, “Şu anda karşınızda duruyorsam, bunun ilk adımını bundan 50 sene önce beni Almanca eğitim veren İstanbul Erkek Lisesi'ne neredeyse zorla göndererek, Almanlarla Türklerin tarihten gelen ilişkilerinin ileriki yıllarda daha çok birlikte çalışmayı gerektireceğini, bunun için öncelikle zor bir dil olan Almanca’yı Alman öğretmenlerin yönetiminde öğrenmem gerektiğini söyleyen babam atmıştı. Şimdi aranızda bulunuyor.

Haberin Devamı

İzninizle kendisine Türk örf ve adetlerine göre teşekkür etmek istiyorum,” diyordu.

 

Güle Güle Güzel İnsan


Yavuz'un sözleri ile Cahit Kocaömer: “1964 yılında insanların korkudan yüksek sesle bile konuşamadıkları dönemde, Türkiye İş Bankası’nda her türlü riski göze alarak 4-5 arkadaşı ile birlikte TİBAŞ Sendikası’nı kurdu. Bugün İş Bankası’ndan emekli olanlar, diğer kurumların emeklilerine göre çok daha iyi koşullarda yaşıyorlarsa, bunu İş Bankası Emekli Sandığı’nın daha sonraki kritik dönemlerde kapatılma tehlikesine karşı ikinci sandığın kurulmasına borçludurlar. Babam, alçakgönüllü, insancıl ama sözünü esirgemeyen biri olarak tanındı.”


“Güzel insan, İş Bankası camiasında Baba ünvanını alan tek kişi…” Sevenleri tarafından oluşturulan facebook sayfasında gözüme çarpan onlarca mesajdan birinde geçiyordu bu ifade. Ve sanırım Yavuz’un babası için sarf ettiği “alçakgönüllü” ve “insancıl” tanımlarını tereddütsüz doğruluyor. 

Haberin Devamı


Ben çok şanslıydım. Bugün aramızda olmayan Şahap Kocatopçu, Selahattin Karahan ve Cahit Kocaömer gibi hem mesleğinin hem de insanlığın duayeni saydığım kişilerle çalışma ve onların deneyimlerinden yararlanma olanağı buldum. Kaç kişiye nasip olur ki bu?


Eminim ki bugün Koç Holding’de Mustafa Koç’u tanıdığı için kendini şanslı hisseden ve tıpkı benim gibi “kaç kişiye nasip olur ki bu” diyen pek çok insan var. İnanıyorum ki, sevgili eşim Özer Yelçe yakından tanıdığı ve çok sevdiği Cahit Bey’i ve beğeniyle takip ettiği Mustafa Koç’u karşılayacaktır gittikleri yerde. Nurlar içinde olsunlar…


Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…    

Yazarın Tüm Yazıları