Paylaş
Merhabalar sevgili okurlar.
Görme engelli okurum Sevgi Bulut, zaman zaman, çeşitli konulardaki duygu ve düşüncelerini ileterek görme engellilerin sorunlarını birinci elden dinleme fırsatı veriyor bana. Bildiğiniz gibi, bazen sizlerle de paylaşıyorum bunları. Bugün de, yine onun bana yazdıklarından yola çıkarak, engelli bireylerin kültürel olanaklardan yararlanamıyor olduklarına değinmek istiyorum.
“Sanat bizler için korku haline geliyor.” diyor Sevgi Bulut ve devam ediyor: “Gören insanlar için güzel sunumlar olan sanatsal çalışmalar, biz görme engeliler için kâbusa dönüşüyor.”
Sevgi Bulut, Özcan Deniz’in yönettiği ‘Sevimli Tehlikeli’ filmini izlemek üzere, arkadaşlarıyla birlikte sinemaya gitmiş. Herkes gibi, biletlerini alıp yerlerine oturmuşlar. Salondaki izleyiciler merakla filmin başlamasını beklerken; Sevgi Bulut sesli betimleme olmadığı için filmi anlayamayacağından korkuyormuş. Sonra film başlamış ve korkulan olmuş. Gören insanların büyük keyif aldığı muhteşem görsellikler, sesli betimlemeli anlatım olmadığından, görme engellilere ulaşamamış.
“Ben o gün sinemaya gören bir arkadaşımla gitmiştim; en azından filmde neler olduğunu sorabildim. Ancak hem sorularımla arkadaşımı rahatsız ettim, hem de arkadaşım filmdeki görsellikleri bana anlatırken salondakileri rahatsız ettik.” diyor okurum ve soruyor: “Biz görmeyenler tek başımıza ya da görme engelli diğer arkadaşlarımızla film izleyemeyecek miyiz? Sinemaya mutlaka gören biriyle mi gitmemiz gerekecek?” Sonra da şöyle devam ediyor: “Oysa o salondaki film sesli betimlemeli olsaydı ve bana da sesli betimlemeyi duyabileceğim kulaklık verilseydi; hem ben sinemadan tat alacaktım, hem de ne arkadaşımı rahatsız edecektim ne de diğer seyircileri…”
Yeni bir film gösterime girdiğinde, izlemeyi çok arzu ettiği halde, nasılsa sesli betimlemesi yok diye sinemaya gidemediğini söylüyor Sevgi Bulut. “Neden biz de diğer insanlar gibi yeni çıkan bir filmi herkesle birlikte izleme keyfine ulaşamıyoruz? Neden aylarca o filmin sesli betimlemesinin çıkmasını beklemek zorunda kalıyoruz?” diye soruyor. Bulut; TV'de yayınlanan dizilerin sesli betimlemesinin de ancak en erken bir hafta sonra TV sitesine koyulduğunu, bu sesli betimlemeyi yapanın da bir sesli betimleme derneği olduğunu, onların da doğal olarak yayınla aynı anda sesli betimleme yapmaya yetişemediklerini, sesli betimlemenin Devlet’çe desteklenmesini istediğini söylüyor. Ayrıca, tiyatroların da görme engelliler için erişilebilir olmadığını, tiyatrolarda da aynı şekilde sesli betimleme yönteminin uygulanmasını arzu ettiğini dile getiriyor.
Kısaca, “biz görme engelliler de yeni çıkan bir filmi diğer insanlarla aynı anda izlemek istiyoruz.” diyor Sevgi Bulut ve tüm sinemacılara, dizi yönetmenlerine ve tiyatroculara bir çağrıda bulunuyor: “Lütfen, izleyiciler arasında görme engellilerin de olabileceğini unutmayın.”
Aslında, olmayacak bir şey istemiyor sevgili okurum. 21–26 Nisan 2015 tarihleri arasında gerçekleşen üçüncü ‘Ankara Engelsiz Filmler Festivali’, engeli olan ya da olmayan tüm sinemaseverlere sinema ile dolu bir hafta yaşattı. Programının tamamını sesli betimleme, ayrıntılı altyazı ve işaret dili ile sunan ‘Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nde görme engelli sinemaseverler Festival stantlarından edindikleri kulaklıklarla filmleri Türkçe ya da Türkçe dublajlı ve sesli betimlemeli olarak takip ettiler. İşitme engelli seyirciler filmleri ayrıntılı Türkçe altyazı ve filmin sağ alt köşesine yerleştirilen işaret dili çevirisi ile izlediler. Engeli olmayanların filmleri orijinal sesleri ile takip edebildikleri Festival boyunca, ortopedik engelliler de erişilebilir salonlar sayesinde herhangi bir engele takılmadan film izleme şansı buldular. Kısacası, beş gün boyunca, tüm seyirciler ‘engelsiz sinema’ deneyimini hep birlikte yaşadılar.
‘Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nin gerçekleştiricileri, festivalin düzenlenme amacını şöyle açıklıyorlar:
“Aynı şehirde birlikte yaşadığımız herkesin eğitim, ulaşım vb. hizmetlerden eşit ölçüde yararlanması gereğine inandığımız gibi, kültürel olanakların da engelli bireyler gözetilerek sunulması gereğine inanıyoruz. Engelleri dolayısıyla gündelik hayata dâhil olamayan, iş bulmakta, bir yerden başka bir yere ulaşmakta, eğitim almakta zorluklar yaşayan görme, işitme engelli bireylerin bütün bu olanaklara sahip olması için farkındalığın artması gerektiğini düşünüyoruz.
Engelli bireylerin gerçekleştirilen kültürel etkinliklerden faydalanabilmelerinin önündeki tek engelin gerekli düzenlemelerin eksikliği olduğunu, bu düzenlemeler yapıldığında birikimlerini toplumu zenginleştirecek yaratımlara dönüştürebileceklerini biliyoruz. Hem onlar gözetilmeden kurgulanmış olmasından kaynaklanan engellerden dolayı toplumsal hayata karışamayan fiziksel engelli bireylerin hakları olanı talep etmesi, hem de toplumun geri kalanında bir farkındalık uyandırmak amacıyla Ankara Engelsiz Filmler Festivali’ni gerçekleştiriyoruz.”
Ankara Engelsiz Filmler Festivali ilk kez düzenlendiği 2013 yılından bu yana 85 adet uzun, kısa ve belgesel filmin sesli betimleme, işaret dili ve ayrıntılı altyazı uygulamalarını Sesli Betimleme Derneği'nin işbirliği ile sinemaseverlere kazandırdı. Festival, önümüzdeki dönemde bu filmlerin farklı şehirlerdeki sinemaseverlere ulaşmasını sağlamak için de çalışmaya başladı. Umarım, önce bu festival yaygınlaşır tüm şehirlerimize; ardından da tüm salonlara yayılır ‘engelsiz sinema’ deneyimi…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş