Paylaş
Bugün sizlerle bir önceki yazımla ilgili olarak aldığım bir okuyucu mektubunu paylaşmak istiyorum. Okurum Ela Yelkovan, “Ayşegül Hanım Merhaba,” diyerek başladığı elektronik mektubuna şöyle devam etmiş:
“Yazılarınızı zevkle okuyor ve engelsiz bir Türkiye yolunda yapılmak istenenlere önemli katkılarda bulunduğunuzu düşünüyorum. Ancak, yazılarınızda yer verdiğiniz engelsiz binalar konusunda yapılan araştırmalarda önceliğin KEYFİ değil ZORUNLU binalara verilmesini isterdim. Hepimiz adliyeden, sağlık ocağına, ilk-öğretimden üniversiteye tüm eğitim kurumlarına, nüfus idaresinden, vergi dairesine kadar tüm kamu kurumlarına şu veya bu nedenle gitmek ZORUNDAYIZ. Bunca yasa ve yönetmeliğe ve anayasa hükümlerine rağmen bu konuda kaydedilen ilerleme yok denecek kadar az. Bu konuda araştırma yapan Üniversitelerin, engelli dernek ve kuruluşlarının Türkiye çapında KAMU BİNALARI konusunda çalışmalarını bu nedenle bir ZORUNLULUK olarak görüyorum. İnsan namazını evinde de kılabilir, camiye gitmek zorunda değildir. Dolayısıyla, caminin engelsiz hale getirilmesi zorunluluklarla yaşayan engellilerin hayatını kolaylaştırmıyor. Devletten ve sivil toplum kuruluşlarından hayatımızın ZORUNLU kısmını kolaylaştıracak çözümler bekliyoruz.
Bu konuda Bakanlık, üniversiteler ve engelli derneklerinin ortak koordinasyonunda bir “Rating” sistemi kurulmasını, başta eğitim kurumları olmak üzere tüm kamu kurumlarının engelsizlik açısından derecelendirmeye tabi tutularak, not verilmesini ve bu notların kamuoyuyla paylaşılmasını öneriyorum. Engelsiz binada faaliyet göstermeyenlerin toplum tarafından ayıplandığı bir ülkeye başka türlü dönüşemeyeceğiz.”
Sevgili okurumun yazdıklarında doğruluk payı yok değil. Ancak kendisine tam olarak katılmadığı da ifade etmek isterim. Adliye, sağlık ocağı, nüfus idaresi, vergi dairesi gibi kamu kurumları ile ilkokuldan üniversiteye kadar tüm eğitim kurumlarının yer aldıkları binaların erişilebilirliği tabii ki çok büyük önem taşıyor. Bu önemi yazılarımda da sıklıkla vurguluyorum. Ancak camilerin keyfi olarak gidilecek yerler arasında sayılmasının da son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Unutmamalıyız ki, ibadetimizi evimizde de yapsak, hepimiz bir aşamada kaybettiğimiz yakınlarımıza son görevimizi yapabilmek için camiye gitmek isteyeceğiz. Ve işte o zaman erişilebilirliği olmayan camiler büyük acı verecek bize.
26 Temmuz 2013 tarih ve “Erişilebilir bir Türkiye’ye kavuşmamız yaklaşıyor” başlıklı yazımda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “Engelliler Hakkında Kanun”un erişilebilirlikle ilgili hükümlerinin uygulanmasını sağlamak üzere hazırlanan “Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği”nin 20 Temmuz 2013 tarih ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini bildirmiştim sizlere. Söz konusu yazımı okumamış olanlarınız için bir kez daha tekrarlamak isterim bu yönetmeliğin işlevini:
“Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği” ile herkesin kullanımı için inşa edilen binaların, tüm açık alanların ve ulaşım araçlarının engellilerin kullanımına uygun hale getirilmelerini sağlayacak izleme ve denetim mekanizması hayata geçirilmiş oluyor. Bu yönetmelik kamu hizmeti için kullanılan;
-Resmi binalar ile ibadet yerleri
-Özel eğitim tesisleri
-Özel sağlık tesisleri
-Sinema, tiyatro, opera, müze, kütüphane, konferans salonu gibi kültürel binalar
-Gazino, düğün salonu gibi eğlence yapıları
-Otel, özel yurt, iş hanı, büro, pasaj, çarşı, alışveriş merkezi gibi ticari yapılar
-Spor tesisleri, yüzme havuzu, genel otopark ve umuma ait buna benzer binalar
-Mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları
ile
-Toplu taşıma araçlarında
erişilebilirlik tedbirlerinin alınıp alınmadığının takibini sağlayacak.
Takip ve denetlemeler illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlık edeceği “Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları” tarafından yürütülecek. Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları, hem kamu hem de engellilerle ilgili konfederasyonların temsilcilerinden oluşacak. İllerde nerenin ve hangi araçların erişilebilirliğinin denetleneceğine vatandaşlardan gelen şahsi başvurular ve komisyonların kendi illeri için hazırlayacakları izleme ve denetim programı çerçevesinde karar verilecek. Vatandaşlar karşılaştıkları sorunlar nedeniyle izlenmesini ve denetlenmesini istedikleri yerlerle ve araçlarla ilgili olarak komisyon sekretaryasına başvuruda bulunabilecekler. Denetimler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından oluşturulan “Ulusal Erişilebilirlik İzleme Sistemi” ile izlenecek. “Ulusal Erişilebilirlik İzleme Sistemi” için illerde kamu kurum ve kuruluşlarına ait her bir bina, açık alan ve her bir toplu taşıma türü için ayrı ayrı olmak üzere yeterli sayıda erişilebilirlik izleme sorumlusu belirlenerek. Bu kişilerin sorumlu oldukları bina, açık alan veya taşıtlarla ilgili tespitlerini, erişilebilirlik izleme formu düzenleyerek, ulusal erişilebilirlik izleme sistemine kaydetmeleri sağlanacak.
Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları, izleme ve denetleme sonucu erişilebilirlik eksikliği bulunmayan başarılı uygulamalar için ilgili kurum ve kuruluşlara “Erişilebilirlik Belgesi” verebilecek.
Okuyucum Ela Yelkovan da buna benzer bir sistem öneriyor mesajında. Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları’nca verilecek “Erişilebilirlik Belgeleri”nin bir prestij belgesi niteliği taşıması ve bu belgeye hak kazanan kurum ve kuruluşların adlarının kamuoyu ile paylaşılması sanırım okuyucumun önerisinin karşılığı olacaktır.
Arzu edenler, “Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği”nin tamamına http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/07/20130720-9.htm linkinden ulaşabilirler.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş