Paylaş
Ben, buna hep inandım ve hayal kurmaktan hiç vazgeçmedim. Tabii, bu hayallerin gerçekleşmesi için çabalamaktan da…
Çoğu insan çocukken kurduğu hayallere ulaşamaz. Kimi insan teğet geçer bu hayallerden, kimi ise yaşamın ona getirdikleriyle bambaşka bir çizgide ilerler. Kötümser olmayanlar, hayatın kendisine sunduğu çizgide ilerlerken, yeni hayallere yelken açarlar. Aslında ben de çocukluk hayallerine ulaşamayanlardanım. Ancak bu durum başka hayaller kurmamı ve bu yaşta bile o hayaller için savaşmamı engelleyemedi.
Dün gece, Londra Olimpiyatları’nda yarı finalde koşarken izlediğim Oscar Pistorius ise, çocukken kurduğu hayallere ulaşanlardan… Pistorius, 1986 yılında Güney Afrika 'nın Johannesburg kentinde iki fibula kemiğinden yoksun bir şekilde gelmiş dünyaya. Henüz 11 aylıkken dizinden aşağısına protez takılmış. Ancak bu durum, koşmak için yaratılmamışsa da koşmak için dünyaya gelmiş olan Oscar’ın ‘atlet’ olma isteğini köreltmemiş. Protezlerle önce yürümeyi sonra koşmayı öğrenen Pistorius, imkânsız diye bir şeyin olmadığının canlı kanıtı.
Pistorius, atletizm hayatındaki ilk önemli başarısını 2004 Atina Paralimpik Oyunları'nda 200 metrede altın, 100 metrede ise bronz madalya alarak elde etmiş. Ardından, atletizm dünyasında bacaklarında bulunan karbon fiber özel ekipmanlarla koşan bu genç atletin adından söz edilmeye başlanmış. Ancak, Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun “avantaj sağlayan herhangi bir ekipmana sahip bir sporcu olimpiyat oyunları'nda yarışamaz” şeklinde uygulamaya koyduğu kural, Güney Afrikalı atletin 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları hayallerini sona erdirmiş.
Pekin Paralimpik Oyunları'nda 100, 200 ve 400 metrede altın madalya kazanan Oscar Pistorius, varolma mücadelesi olarak gördüğü davasını Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne taşımış. Mahkeme; kullandığı protezin kendisine avantaj değil, özellikle start anında dezavantaj yarattığını savunan Pistorius'u haklı bulmuş ve Güney Afrikalı atlete uygulanan yasağı kaldırmış.
Geçtiğimiz yıl Daegu'da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası'ndaki bayrak yarışında gümüş madalya kazanan Oscar Pistorius, Londra Olimpiyatları’na Güney Afrika’yı temsilen 4x400 bayrak takımında ve 400 metrede yarışmak üzere gelmiş bulunuyor. Güney Afrikalı atlet ilk olarak 400 metre elemelerinde piste çıktı. 45.44'lük derecesiyle kendi adına sezonun en iyi derecesini yapan ve serisinde 2. olan Pistorius, yarı final koşmaya hak kazandı. Ben dün gece büyük bir hayranlıkla izledim onu, yarı finalde koşarken. Evet, finale kalamadı; ama, çocukluk hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi başardı. 25 yaşındaki atlet, tarihte Olimpiyat'a katılan ilk ampute atlet olma onuruna erişti.
Başarılı atletin spordaki ilkesini, hepimize örnek olmasını dileyerek, tekrarlamak istiyorum: “Engellerimiz bizi engelleyemez, becerilerimiz bizi güçlü kılar.”
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş