Paylaş
Kimi zaman bu zorluklardan yakınan, kimi zaman ise bu zorluklardan birine çözüm getirildiğini müjdeleyen mesajlar hiç eksik olmuyor posta kutumdan. Bugün, bu mesajların bazılarını paylaşmak istiyorum sizlerle.
Önceliği, İzmir Beyazay Derneği’nin işitme engellilerin yaşamına kolaylık getirecek bir uygulama ile ilgili mesajına vermek istiyorum. Beyazay Bilgi Ofisi, “İşitme Engelliler İçin XXI. Yüzyıl Hizmeti” başlığı altında göndermiş olduğu e-postada;
“Ülkemizde hizmet veren 118-66 numaralı bilinmeyen numaralar servisi, işitme engelli bireyler için bir hizmet geliştirdi. Buna göre işitme engelliler hem bilimeyen numaraları ücretsiz bir şekilde öğrenebilecek, hem de engelsiz bireylerin kullandığı her türlü rehberlik hizmetini ücretsiz olarak kullanabilecekler. Aklınıza gelecek şu sorunun cevabı düşünülmüş: "Pekiyi, işitme engelliler 118-66 ile nasıl iletişimde bulunabilecekler?" Cevap: İşitme engelli bir müşteri iletişime geçmek istediğinde karşısındaki müşteri temsilcisiyle işaret diliyle iletişim kurabilecek. Eğer söz konusu operatör meşgulse, anlık yazışarak, yazıyla iletişim kurulabilecek.
Pekiyi bunun için ne yapılması gerekiyor?
1. İşitme engelli arkadaşımız, Türkiye Beyazay Derneği veya 118-66 ile ortaklaşa çalışan bir kuruluştan bir kod alacak.
2. İşitme engelli arkadaşımız www.11866.com.tr adresini ziyaret edip üyelik işlemlerini tamamlayacak.
3. Aldıkları kod ile işitme engelliler ilgili web adresimize girdiğinde, kendileri için tasarlanmış sayfa üzerinden 118-66 çağrı merkezine bağlanacak ve işitme engelli alfabesini bilen operatörlerden dilediği sorunun cevabını alabilecekler.
4. Operatörün meşgul olması halinde, diğer operatörlerle klavye kullanarak yazışacak ve yine tüm sorularına cevap alacaklar.’’
İnsanlık namına bu faydalı hizmetin işitme engellilere duyurulması ve hizmetten faydalanmalarının sağlanması rica olunur.”
diyor. Ben de, bu yararlı hizmeti en azından kendi okurlarıma duyurabilmek istedim. Dileğim, bu gibi hizmetlerin yaygınlaşması…
Bülent Yılmaz adlı okurum ise, “Engellilerle ilgili yazdıklarınızı takip ediyorum. Uygun görürseniz sayfanıza taşımanız gerektiğini düşündüğüm bir önerimi paylaşmak istiyorum.”
diyerek başladığı mesajına şöyle devam ediyor:
“Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde tekerlekli sandalye kullanan engellilerin toplu ulaşım sisteminden yararlanmaları neredeyse olanaksızdır. Her ne kadar engellilerin kullanımına uyumlu otobüsler alınsa da, otobüs durağının ötesinde bir yerlere ulaşabilmek dik yokuşlar, rampasız ve dar kaldırımlar nedeniyle adeta imkânsızdır.
Bu nedenle yaşadığımız şehirlerde engellilerin özel araçları olmadan işe, okula gitmeleri ya da sosyal hayata dâhil olmaları imkânsızdır. Devlet de bunun farkında olmalıdır ki, özel araç almak isteyen engelliler belirli koşullar çerçevesinde ÖTV den muaftır. Öte yandan son derece yerinde olan bu muafiyet maalesef yeterli değildir. Binbir zorlukla aracını alabilen engelli, bu sefer de dünyanın en pahalı yakıt ücretini ödemek zorundadır. Artan yakıt ücretleri nedeniyle herhangi bir vatandaş toplu ulaşım seçeneğine yönelebilecekken, engelli için böyle bir alternatif söz konusu değildir. İşyerlerinin sağladığı servis hizmetleri tekerlekli sandalyeye uygun olmayan minibüslerle yapıldığından, şahsım gibi sandalye kullanan engelliler işe kendi araçlarıyla gitmek zorundadır. Birçok engelli çalışan aldığı maaşın çok büyük bir kısmını, özellikle İstanbul gibi şehirlerde, yakıt gideri olarak harcadığından çalışmamayı tercih etmektedir.
Engelliler için nasıl ki araba bir özel tüketim değilse, doğaldır ki o arabayı çalıştıracak yakıt da özel tüketim değil aksine zorunlu ve hayati bir ihtiyaçtır. İşte bu nedenle engelli aracı olarak kayıtlı araçlara aylık belli bir oranda yakıt vergiden muaf tutulmalıdır. Bu engellilere sağlanacak özel bir kartla ya da ödedikleri yakıt fişlerini gösterip vergi iadesi almak şeklinde gerçekleşebilir. Çözüm için farklı alternatifler olabilir.
Yakıt masrafı nedeniyle aracıyla sokağa çıkamayan, yüksek öğrenim alamayan engelliler bu sayede çok daha rahat mobilize olabilecek; üniversiteye, işe gönül rahatlığıyla gidebilecektir.
Bu muafiyet kesinlikle bir lüks değil, aksine, engellileri sosyal hayata dâhil etme vizyonunun bir parçası olarak görülmelidir.
Ülkemizde toplasanız 20 bin civarında kayıtlı engelli aracı vardır. Bunlara örneğin aylık 100 litre limitli vergiden muaf yakıt verilebilir. Bunun mali yükü çok büyük olmayacak, buna karşın birçok insanın hayatı kurtulacaktır. Devletin herhangi bir vergi kaybı da olmayacak zaten tüketilemediği için alınamamış vergiden vazgeçilmiş olacak ama engelliler de özgürleşecektir.
Mevcut hükümet engelliler konusunda devrim niteliğinde birçok çalışmaya imza atmıştır. Lisan-ı münasiple anlatılırsa bu öneriye hayır diyeceklerini sanmıyorum. Sürekli eleştiren engelliler olmak yerine arada çözüm için öneri sunmak da şarttır. Bu nedenle bu öneri için sesimizi duyurursanız çok sevinirim.”
Okurumun söylediklerine ben de katılıyorum. Umarım konunun ilgilileri de bu yazıyı okur ve bizleri anlamaya çalışırarak gerekli değerlendirmeyi yaparlar.
Zeynep Nevin adlı okurum da Sosyal Güvenlik Yasası ile ilgili görüşlerini içeren bir e-posta göndermiş bana. Kendisi, “Sosyal Güvenlik Yasası'nda 2008 yılında yapılan değişiklik nedeniyle 2008 yılından sonra emekli olanlar, çalışmaya devam ederlerse emekli maaşı alamıyorlar. Ben engelli bir vatandaşım. Engellilerin emekliliğe hak kazanması için doldurulması gereken süreyi, günü ve primi çoktan tamamlamış bulunuyorum. Ancak engelimden kaynaklanan ihtiyaçlarım nedeniyle; kira da verdiğimi düşünürseniz, emekli maaşı ile geçinebilmem mümkün değil. Bu yüzden SGK'lı olarak çalışmaya devam etmek zorundayım. Hak kazandığım emekliliğimi alamadığım gibi, hâlâ SGK primi ödüyorum. Oysa ben SSK'lı olarak çalışmaya başladığımda hayat planımı süre, gün ve primi tamamladığımda emekli olacağım, emekli maaşımı alacağım ve gücüm yettiğim kadar da çalışarak kazanacağım diye yapmıştım. Emekliliğe hak kazanmama bir iki yıl kala değişen yasa benim (ve muhtemelen birçok kişinin) yaşam planını altüst etti. Engelli bireylerin zaten çok zor iş buldukları ülkemizde, kimseye yük olmadan emeğiyle hayatını kazanmaya çalışan engelli SSK'lılar için bir yönetmelik hazırlanamaz mı, ya da yasanın eski hükümleri geçerli sayılamaz mı?”
Bence bu okurum da kendi açısından son derece haklı. Bu konuya bir çözüm getirilip getirilemeyeceğini bilemem. Bildiğim tek şey, bu konunun çözümünün özellikle eğitimli engellilerin yaşamını büyük ölçüde kolaylaştıracağı.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş