Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Bana özel bir konser

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Çoğunuzun bildiği gibi 19 yaşında, henüz öğrenciyken çalışmaya başladım ben. İşyerim Çayırova’da, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. tarafından yeni kurulmuş bir şirketti. Evvelce Çayırova Cam Sanayii A.Ş.’ ne bağlı olan Fibrocam Fabrikası da bu şirkete devredilmişti. Şirketin yönetim kadrosu henüz on kişiyi bile bulmuyordu.  

Şirketimizin adı Cam Elyaf Sanayii A.Ş. (CAMELYAF) idi. Adından da anlaşılacağı üzere, inşa edilecek fabrikada ilk Türk Cam Keçesi üretilecekti. Önce know-how* anlaşması için yurt dışından teklifler alındı. Bir yandan da hem şirket kadrosu tamamlanmaya çalışılıyor hem de yeni fabrikanın inşaatı için ihale işlemleri üzerinde çalışılıyordu. Bir yıl içinde alınan yeni elemanlarla kırk kişiye yaklaşmıştık. Şirketimizin yaş ortalaması 30’du. Bu ortalamaya 50 yaşın üzerindeki Fibrocam Fabrikası Müdürü ve 40 yaşındaki Genel Müdürümüz de dahildi. Yani tüm elemanlar gençti. Sanırım biraz da bu yüzden birbirimizle kaynaştık ve iyi arkadaşlıklar kurduk.  

Haberin Devamı

Bizler genç olduğumuz için çocuklarımız da henüz çok küçüktü. Hatta pek çoğumuz çocuk sahibi bile değildi. 1976 yılında arkadaşlarımızdan birinin ikinci kızı dünyaya geldi. Ben o bebeği beklerken çok heyecanlanmış ve henüz hastalığım ilerlememiş olduğundan ilk yatağı olan sepetini ben hazırlamıştım.  

O minik bebek artık iki çocuk annesi genç bir kadın. Halen Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı Keman Bölümü Öğretim Görevlisi. Büyümesini keyifle izlediğim bu güzel kızın adı Seda Gürtel. Yeteneği henüz çocukken ortaya çıkan Seda, ilköğreniminden sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü’ne girerek Prof. Ceyda Uzgören’ in sınıfına kabul edildi. Pekiyi dereceyle mezun olduktan sonra çalışmalarını bir süre Almanya’da sürdüren sanatçı, Prof. Gorjan Kosuta ile çalıştı. 1998-2002 yılları arasında İstanbul’da Akbank Oda Orkestrası, Milli Reasürans Oda Orkestrası, Enka Orkestrası, Cemal Reşit Rey Orkestrası’ nda keman üyeliği ve baş kemancılık yaptı. Sarah Chang, Valery Oistrakh, Victor Pikaizen, Ayla Erduran gibi pek çok önemli isimle çalışma fırsatı buldu. 2001 yılından itibaren Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı kadrosuna katılan Seda Gürtel, o günden bugüne başarılı öğrenciler yetiştirmeyi sürdürüyor. 

Haberin Devamı

Bütün bunları neden uzun uzun yazdığıma gelirsek, bildiğiniz gibi Aralık başında Şehitler Ortaokulu’ ndaki Engelliler Günü etkinliğine katılmak üzere Bursa’ya gitmiştim. Bursa’da geçirdiğim tek gecede, Seda ve piyanist eşi Murat beni evlerinde akşam yemeğine davet ederek onurlandırdılar.  

Seda’nın eşi Murat Gürtel de küçük yaşta piyano dersi almaya başlamış. İlkokulu bitirdikten sonra Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü’ nde Prof. Ergican Saydam’ ın sınıfına kabul edilmiş. Okul döneminde birçok solo ve oda müziği konseri veren Murat Gürtel 1986-1990 yılları arasında, o zamanki adıyla AROYO Oda Korosu, şimdiki ismiyle İstanbul Oda Korosu’ nun ilk piyanistliğini üstlenmiş. TRT Çocuk Korosu ve Galatasaray Lisesi Koro Piyanistliği’ ni yapmış. Aynı yıllarda Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen Alexander Rudin Viyolonsel Ustalık Sınıflarında ve ardından düzenlenen konserlerinde Korrepetitörlük** görevini üstlenmiş.  

Haberin Devamı

Gürtel, Prof. Ergican Saydam’ ın sınıfından Tchaikovsky 1. Piyano Konçertosu seslendirerek mezun olmuş. 2001 yılında Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Anasanat Dalı Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başlayan sanatçı, 2002 yılında Prof. Cihat Aşkın ile Anadolu’da bir dizi konser gerçekleştirmiş. 2007 yılında Avusturya Kültür Ofisi’ nde düzenlenen Cenan Akın’ı anma gecesinde bestecinin solo piyano eserlerini seslendirmiş. 

2011 yılında Bursa’da eğitim vermeye başlayan Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin Müzik Bölüm Başkanlığı’na getirilen Gürtel, Uludağ Üniversitesi’ nde 21 yıldır genç ve yetenekli piyanistler yetiştirmeyi sürdürüyor.  

Haberin Devamı

1 Aralık 2022 akşamı bu iki sanatçının, Seda ve Murat’ın evlerine konuk oldum. Ve onlar, o gece sadece benim için çaldılar. Hem sadece onlar değil, küçük kızları -geleceğin piyanisti- Maya da benim için bir parça hazırlamıştı. Torunum saydığım bu güzel kızın küçücük parmaklarıyla seslendirdiği Daniel Steibelt’ in Sonatine’ inin 1. Bölümünü -Moderato- izlerken duyduğum gururu kelimelendirmek çok zor.

Seda ve Murat’ a gelirsek; onlar benim için üç farklı dönemden üç eser hazırlamışlardı. O gece bu iki genç müzisyenden önce Wolfgang Amadeus Mozart’ ın 4 numaralı keman-piyano sonatını, ardından Giuseppe Tartini’ nin 10 numaralı sonatını (Didone Abbandonata), son olarak da Fritz Kreisler’ in bestelediği aşk şarkısı “Liebesleid” ı dinledim büyük bir zevkle. (Arzu edenler bu güzel parçayı, aynı zamanda ünlü bir keman virtüözü olan bestecisinden, yazıma eklediğim link üzerinden izleyebilirler.) Ve bir kez daha Yüce Rabbim’ e şükrettim duyabildiğim için.Bana özel bir konser
Seda ve Murat Mozart’ ın sonatını seslendirirlerken telefonumla çok amatör bir video çektim. Tabii ki parçanın yarısı bile kaydolmadı, muhtemelen telefonum son model olmadığından. Gazetem’ in sistemine yüklenebilir mi bilmiyorum ama, ben yine de yazıma ekleyip şansımı deneyeceğim.

Haberin Devamı

Seda ve Murat’tan Mozart’ ın 4 numaralı keman ve piyano sonatından bir kesit 

Ancak ben bu üç eserle yetinmeyip bir de Beethoven’ ın “Ay Işığı” -Clair de Lune- sonatını çalmasını rica ettim Sevgili Murat’ tan. O da beni kırmadı.Bana özel bir konser
Bana özel olan bu eşsiz konserin ardından Seda’ nın hazırladığı güzel yemeklerle karnımızı doyurduk ve bol bol sohbet ettik. Ve o unutulmaz geceyi birlikte çektirdiğimiz bir fotoğrafla belgeledikten sonra noktaladık.Bana özel bir konser
Dilerim tekrar yaşamak ve yine Sizlerle paylaşmak kısmet olur böylesi güzel bir akşamı.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileğiyle… 

*Know-how; bir işin nasıl yapılacağı konusundaki sırları, püf noktalarını, o yoldan daha önce geçmiş bir şirketin sözleşme ve belirli bir bedel karşılığında aktarımı, sahip olunan bu teknolojiyi kullandırması ve tecrübelerini pazarlamasıdır.

**Korrepetitör: Opera ve bale yapıtlarında, solist sanatçıların partilerini piyano eşliğiyle öğretip çalıştıran piyanist 

-Fritz Kreisler “Liebesleid” 

Yazarın Tüm Yazıları