Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporuna göre, 2025 yılında insanın ortalama yaşam süresi 73'e, dünya nüfusunun toplamı da 8.3 milyara çıkacak. WHO uzmanları tıp bilimindeki olası gelişmeleri de gözönünde bulundurarak yaptıkları projeksiyonlarda acaba Viagra faktörünü de hesaba kattılar mı? Rapor geçen hafta yayınlandığına göre pek mümkün değil. Ama, bu sene değilse bile, gelecek yılki raporda Viagra mutlaka dikkate alınacaktır. Çünkü bu ilaç yüzünden dünya, kesinlikle büyük bir nüfus patlaması yaşayacak. İktidarsızların iktidara kavuşması, yeni bir baby-boom şeklinde kendini gösterecek. Viagra'nın yarattığı iktidar mucizelerini anlata anlata bitiremeyenlerin gürültüsünden fırsat kalmadığı için, bu tür yan etkileri sayıp dökenlerin sesi pek duyulmuyor. Erkek toplumunda tam anlamıyla kitlesel histeri yaratan ilacın yan etkileri de konuşuluyor bugünlerde ama, körlük, kellik falan sadece erkekleri ilgilendiriyor. Toplumsal yan etkileri ise kadınları. Amerikalı feminist yazar ve akademisyen Camille Paglia, Viagra ile ilgili fikrini soran Time Dergisi'ne şöyle konuşuyor: ‘‘Eğer erkekler ereksiyon gibi doğal bir işlevi de artık yerine getiremiyorlarsa, insan türünün evriminden mutlaka silineceklerdir.’’ Çok iddialı ama, Paglia'yla aynı görüşte olan erkek uzmanlar da var. Pennsylvania Üniversitesi'nin Bioetik Merkezi Başkanı Arthur Caplan'a göre erkeklerin bu ilaca bağımlı hale gelmesi gibi bir tehlike mevcut. Bu tehlike, erkeklerin Viagra'sız tek adım atamamasını içeriyor. Eileen Palace adlı Amerikalı seks uzmanı da Viagra alan erkeklere mutlaka psikolojik terapi uygulanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca Viagra'nın sekse olan talebi artırması da endişe yaratıyor. AIDS'in yanı sıra cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların da tırmanacağı tahmin ediliyor. Kadın-erkek ilişkilerinde de dengenin iyiden iyiye bozulması söz konusu. Cinselliği zaten duygusal olmaktan çok, mekanik bir eylem olarak gören erkeklerin bu inancı daha da pekişecek. Viagra, çabuk seks arayışının araçlarından biri haline gelecek. Aslında seks uzmanlarına göre, Viagra'yla tedavi edilmeye çalışılan cinsel fonksiyon bozukluğu zaten çoğunlukla erkeklerin cinselliği mekanik bir işlev olarak görmesinden kaynaklanıyor.İlacın hedef kitlesi yaşlı erkekler. Diyelim ki 80'lik Viagracı dedeler, kendilerini 18'inde hissetmeye başladı. O zaman geçkin evliliklerdeki ilişkiler ne hale gelecek?Viagra'yı cinsel fonksiyon bozukluğuna karşı bir ilaç olduğunu kafası basmayıp, afrodizyak zannedenler de cabası. Bir uzman bu konuda şöyle diyor: ‘‘Fonksiyon bozukluğu olmayan gençler bu ilaçtan bir gecede 5-6 adet almaya kalkışacak ve o zaman büyük problemlerle karşılaşacaklar.’’ Problemin ne olacağını ise söylemiyor. Üstüne üstlük Viagra'nın erkek egosunu daha da yükseklere tırmandıracağı söyleniyor. Bu dünyanın başına ne geldiyse zaten erkek egosu yüzünden geldiğine göre, herhalde ihtiyacımız olan son şey de egonun büyümesi. Bu arada Viagra'nın otomotiv sektörünü ilgilendiren yan etkileri de olabilecek. İngiliz The Independent Gazetesi'ndeki bir köşe yazısında Jeremy Laurance şöyle fikir yürütüyor:‘‘Erkekler egolarını tatmin etmek için 5 sterlinlik bir hap almak dururken, neden bir Ferrari'ye 350 bin sterlin ödesinler?...’’