Bütün şovenist domuzlar erkek değildir

Amerikalı kadın yazar Ariel Levy, ‘Şovenist Kadın Domuzlar’ adlı kitabında, feminizmin analarını ameliyat masasına yatırıyor ve bir güzel doğruyor.

Kadınla erkek arasında hiçbir fark görmedikleri için, kadının kurtuluşunu cinsel özgürlükte buldukları için doğruyor. Pornoya, kadının cinsel obje haline getirilmesine karşı kısa ve başarısız bir mücadele veren feministlerin, sonunda Playboy imparatorluğunun patronu Hugh Hefner’le aynı cepheye düştüklerini savunuyor. Levy’ye göre, bugün artık güçlü ve bağımsız olmayı porno yıldızı gibi görünmekle bir tutan kadınlar, kadın haklarını cinsel özgürlüğe indirgeyen feministlerin eseri...

Kadınlar neden Paris Hilton ve Pamela Anderson’a benzemeye çalışıyor?

Kadın sporcular neden Playboy’a poz veriyor?

Kadınlar neden, göğsünde ‘porno yıldızı’ yazılı tişörler ve g-string’ler giyiyor?

Britney Spears neden giderek daha az giyiniyor?

Popo ve göğüsler büyürken, neden kıyafetler küçülüyor?

Amerika’nın en popüler porno yıldızı Jenna Jameson’ın yazdığı ‘Nasıl Porno Yıldızı Gibi Seks Yapılır’ adlı kitap neden haftalarca best-seller listelerinde kalıyor?

New York dergisinin yazarlarından Ariel Levy, geçenlerde yayınlanan ‘Şovenist Kadın Domuzlar’ adlı kitabında bu soruları soruyor ve yanıtını da kendisi veriyor:

‘Bütün bunlar özgürlük ve bağımsızlık adına yapılıyor. Ama, bu özgürlük değildir. Bu şehvet kültürüdür. Şu anda egemen olan kültür, cinsel özgürlüğe sahip olabilmeniz için, ille de striptizcilerle porno yıldızlarını taklit etmenizi dayatıyor. Ancak bu çeşit feminizmin, Playboy Malikanesi’ndeki anlayıştan hiçbir farkı yok.’

Yazar, bu iddialı sonuca varmak için şu mantık silsilesini izliyor: Kadınlar öyle bir noktaya geldi ki, artık cinsel nesne yerine konmak gibi bir korkuları yok. Eğer şovenist erkek domuzlar, kadınları birer et parçası olarak görüyorsa, biz de şovenist kadın domuzlar olarak, diğer kadınları ve kendimizi cinsel obje yapıp, erkeklere baskın çıkarız.

ÖZGÜRLÜKTEN KOPUŞ

Ariel Levy’ye göre feminizmin yenilgisi, kadının temel haklarından biri olarak kürtajı savunmasıyla başlıyor. Çünkü böylelikle, aynı hakkı başka amaçlarla savunan Playboy imparatorluğunun sahibi Hugh Hefner’le güçlerini birleştirmiş oluyor. Ancak burada temel bir çelişki var, feministler ciddiye alınmayı beklerken, Hefner kadınları seksi tavşancıklar olarak görüyor.

Levy’ye göre dayatılan şehvet kültürü, kadınların cinsellik sınırlarını zorluyor. Ariel Levy’nin kitabını yazarken söyleşi yaptığı kadınların çoğu, seksi görünebilmekle birlikte yeterince şehvetli olamadıklarından şikayetçiler. Ortaokul-lise kızları da, rekabete girebilmenin tek yolunun daha düşük belli, daha dar giyinmek olduğunu söylüyor, ancak bu ‘daha’ların kendilerini zorlamaya başladığını itiraf ediyorlar Levy’ye.

Levy, Paris Hilton’u örnek gösteriyor. Hilton, ‘Sevgilim beni seksi buluyor ama, şehvetli olmadığımı söylüyor’ diyor.

Kadınlar, kendi cinsel faaliyetlerini, porno kültürünün dayattığı fantezi dünyasına benzetmeye çalıştıkları için giderek özgürlükten kopuyorlar. ‘Bu ilerici ve liberal bir davranış değildir, özgür seks de değildir. Çünkü şehvet kültürü büyük ölçüde ticaridir’ diye yazıyor Levy.

‘Nasıl Porno Yıldızı Gibi Seks Yapılır’ kitabının yazarı pornocu Jenna Jameson’un bir feminizm ikonu gibi lanse edilmesine de içerliyor Levy. ‘Buradaki yanlış algının nedeni, bizim kültürümüzün neyin başkaldırı olduğu konusundaki konseptinin yanlış olması. Kadınlar daha eşit sağlık hizmeti ve eşit ücret mücadelesi verecekleri yerde, nasıl striptiz yapılacağını öğreniyorlar’ diye yazıyor.

Hugh Hefner’in kızı ve Playboy’un CEO’su Christie Hefner’le söyleşi de var kitapta. Levy soruyor: ‘Genç kızlar neden Playboy’a poz veriyor?’ Cevap şu:

‘Feminizm sonrası kuşak -yani şu anda 20’li yaşların sonu, 30’ların başında olan nesil- artık daha olgun, cinselliğe daha rahat ve doğal bir yaklaşımı var. Erkeklerin, birkaç kuşak önce başladığı yerdeler. Ve bizim tavşan figürü de hem cinsellikten keyif almayı, hem de başkaldırıyı temsil ediyor. Aynı göbek piercing’i ve düşük belli jean’ler gibi. Bu ‘artık kendi kendimin kontrolünü ele alıyorum’ anlamına geliyor. Utanma ve rahatsızlığa karşı bir isyan anlamına geliyor.’

Levy, kadınların bir erkeğe bağlanmadan seks yapabilmesi fikrinin ilk savunucularından olan Erica Jong’la da görüşmüş kitabı yazarken. Uçuş Korkusu’nun ünlü yazarı Jong da artık yanlış düşündüğünü kabul ediyor; ‘Sevmediğiniz bir erkekle orgazma ulaşmak, özgürlük değildir.’ Jong şöyle devam ediyor:

‘50’li yılların zihniyetine karşı başkaldırmak için şipşak seks kavramını yaratmak zorundaydım. Kızıma ve 20’li yaşlardaki arkadaşlarına bakıyorum, cinselliklerini yaşadıkları için hiç suçluluk duymuyorlar. Neden duysunlar ki? Erkekler de duymuyor. Ancak kızım ve arkadaşlarının cinsellik yerine, görünmez engellere karşı bayrak açmalarını tercih ederdim. Sevmediğin bir adamla orgazma ulaşmak, ya da TV’de Sex and the City gibi bir dizinin yayınlanabilmesi özgürlük değildir. Eğer bütün kadınları Sex and the City’deki Carrie gibi görmeye başlarsanız buradaki sorun şudur: Carrie’yi Senato’ya seçmezsiniz, ya da şirketinizin yönetimini teslim etmezsiniz.’
Yazarın Tüm Yazıları