Ben bu kanserle AIDS'e gelecekte çare bulunacağına kesinlikle inanmıyorum. Hastalıklar aşırı belalı olduğundan değil, ilaç şirketlerine güvenmediğimden...Dünya çapındaki dev firmalar, ‘‘life-style drug’’ denilen, yani yaşam kalitesini artıran ilaçlar sayesinde kasalarını öyle bir dolduruyor ki, gerçek hastalıklarla ilgilenmeleri için tek bir neden kalıyor; insaniyet namına araştırma yapmak. Özellikle Amerikan farmakoloji sektöründe geleceğin rekabeti hayat kurtaran ilaçlarda değil, büyük kar getirdiği için ‘‘blockbuster’’ diye anılan tatlı hayat ilaçlarında düğümleniyor. Bugünkü kâr tabloları, geleceğin trendini şimdiden gösteriyor. Tabii ki bu trend sadece Amerika'yı ilgilendirmiyor; çünkü ilaçlar çok kısa sürede yasal veya illegal olarak bütün dünyaya yayılıyor. KELLERE PROPECİAKellik, iktidarsızlık, can sıkıntısı, yüz kırışığı, şişmanlık dertlerine birebir ilaçlar piyasaya bombardıman halinde çıkıyor ve Amerikalılar bu ilaçları rekor düzeyde yutuyor. Keller Propecia, mutsuzlar Prozac, iktidarsızlar Viagra, yüzü kırışanlar Retin-A, şişmanlar Xenical alıyor. Ya da kel, mutsuz, iktidarsız, kırışık, şişman biri bunların hepsini birden yutuyor. Büyük çoğunluğu aşırı tüketimden kaynaklanan dertler, bu sefer de bol bol ilaç tüketimiyle giderilmeye çalışılıyor.ABD'de bu yılın ilk üç ayında en çok satan ilaçlar listesine baktığınızda ilk on sırada bir tane bile tedavi edici nitelikte ilaca rastlayamıyorsunuz. Örneğin ülkenin en büyük ilaç şirketi Merck'in ürettiği kolesterolü düşürmeye yarayan Zocor, bu yılki 1.4 milyar dolarlık satışıyla üçüncü sırada yer alıyor. Oysa ki, kolesterolden kurtulmak için gırtlağı tutmak yeterli ama, bu ilaç sayesinde Amerikalılar Big Mac'ten vazgeçme zahmetinden kurtuluyor. Ve Merck'in bu yılki kâr oranında yüzde 15-18'lik artış bekleniyor. En büyük voliyi vuran şirketin ise Pfizer olması bekleniyor. Artık herkesin bildiği gibi Viagra, bütün zamanların en hızlı satan ilacı. Mart ayında piyasaya çıktığından ilk üç aylık dönemin listesinde yer almayan Viagra için 2 milyon reçete yazıldığı biliniyor. SİŞMANLARA XENICALVe şimdi de Xenical ve Reductil (Avrupa'daki adıyla Meridia) furyası başlıyor. Bu ilaçların da kellik ve iktidarsızlık gibi büyük ayıp örtücü niteliği bulunuyor. Xenical alınan yağların depolanmadan vücuttan atılmasını sağlayarak, Reductil ise beynin salgıladığı serotonin hormonunu yönlendirip kısa sürede doygunluk hissi yaratarak şişmanlamayı önlüyor. Ancak hekimler bu ilaçların kesilmesiyle birlikte kiloların eski yerine döndüğünü ve diyet uygulanmadığı takdirde ilaçların hiçbir işe yaramayacağını belirtiyorlar.Xenical'i geliştirmek için 490 milyon dolar harcayan Hoffmann-LaRoche bu ilaç sayesinde dünya çapında 600 milyon dolarlık ciro bekliyor. Bu arada ilacın geçen temmuz sonunda AB ülkelerinde piyasaya çıkmasıyla birlikte şirketin hisse senedi fiyatları birden fırlıyor. Toplumsal değerlerdeki değişim, şişmanlığı inanılmaz bir ayıp konumuna getirmiş bulunuyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre çocuklar şişmanları, tekerlekli sandalye ve protez ele mahkum insanlardan daha özürlü sayıyor. Amerikalı öğrenciler ise şişman bir kadınla evlenmektense, akıl hastası, kokain bağımlısı ve görme özürlü bir kadını yeğ tutacaklarını söylüyorlar. Almanya'daki bir araştırmaya göre de kadınların yüzde 20'si, ‘‘Eğer doğuracağım çocukta kilo alma eğilimi tespit edilirse, derhal kürtaj yaptırırım’’ diyor. Ama şişmanlığın ayıptan öte çok daha feci sonuçları da var. Bugüne kadar estetik bir sorun kabul edilen şişmanlık birçok uzman tarafından ‘‘Adipositas’’, yani kısmen genetik bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Şişmanlık, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp krizi ölümleriyle sonuçlanabiliyor. Bugün sadece Amerika'da bir yıl içinde 300 bin insan aşırı yağlanmadan ölüyor.Ve Dünya Sağlık Örgütü Adipositas'ı bu yıl içinde aldığı bir kararla artık global salgın olarak değerlendiriyor.
button