21. Yüzyıla girerken

Ayşe ÖZEK KARASU
Haberin Devamı

Terörü unutmak daha zor

Ağır can kaybıyla sonuçlanan felaketler insan ruhunu kötü yaralıyor. Ancak yaşanan felaketin türü, yaraların kapanma sürecini farklı etkiliyor. ABD'li araştırmacılara göre, kanlı bir terör eyleminden kurtulan kişilerin travmadan kurtulması çok zor. Uçak kazası atlatanlarda da ruhsal bozukluk devam ediyor. Deprem gibi doğal afetleri bellekten silmek ise daha kolay.

OKLAHOMA City'deki korkunç bombalama eyleminin üzerinden dört yıl geçti. Orada, 19'u çocuk 167 kişi can verdi. 684 kişi de yaralandı. Hasar gören bina sayısı 800'den fazla, maddi zarar ise 625 milyon dolardı. Ortaya çıkan tablo, bir terör eyleminin tek başına yol açabileceği en dehşet verici sonuçtu.

Aradan dört yıl geçti, ancak eylemin insan ruhunda yarattığı izler halen silinmedi. Bu gerçek ABD'li uzmanların uzun dönemli araştırmasıyla ortaya çıktı.

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Oklahoma Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü araştırmanın sonuçları geçen 25 Ağustos'ta yayınlandı. Deprem sonrasında akut stres bozukluğu yaşayan bizleri de yakından ilgilendiriyor bu çalışma.

İki olayın can kaybı rakamlarını kıyaslamak mümkün değil. Ancak şöyle bir benzerlik var: Birisi terörün yol açabileceği en korkunç kıyım, diğeri bir doğal afetin yaratabileceği en korkunç katliam. İkisinin de sonucu aynı; toplumsal şok.

Washington ve Oklahoma üniversitelerinin uzmanları bombalama eyleminden kurtulan 182 kişiyi rastgele seçiyor ve yüzde 34'ünde travma sonrası stres bozukluğu (posttraumatic stress disorder = PTSD) tespit ediyorlar. Yani eylemle birlikte aniden ortaya çıkan akut stres bozukluğu, travramın üzerinden aylar geçtiği halde devam ediyor.

Çalışma grubu elde edilen bu yüzde 34'lük sonucu, diğer 13 felaketle karşılaştırıyor ve bu felaketlerden hiçbirinde böylesine yüksek oranda PTSD vak'asına rastlanmadığı görülüyor.

Araştırmaya katılanların taşıdığı nitelikleri de belirtmek gerekiyor. Bunların yüzde 87'si patlamada yaralanmış, yüzde 82'si yaralanan ya da ölenleri görmüş. Yüzde 46'sı olay sırasında öleceğini düşünmüş, yüzde 43'ü ise bir yakınını ya da arkadaşını yitirmiş.

Travma sonrası stres bozukluğunun ortaya çıkması belirli şartlara bağlı. Bunun için insanın, hayati tehlike yaratan bir kaza, patlama, savaş, doğal afet yaşaması gerekiyor. PTSD'nin varlığını gösteren semptomlar ise üç grupta toplanıyor. Birinci grupta, olayla ilgili geriye dönüşler ve kabuslar yaşanıyor. İkinci gruptakiler olayı yeniden yeniden zihninde canlandırıyor, sürekli diken üstünde olduğu için konsantrasyon sıkıntısı çekiyor, uyuyamıyor. Üçüncü grup ise duygusuzlaşıyor, çevresinden uzaklaşıyor, olayla ilgili hiçbir şeyi hatırlamak istemiyor. İşte Oklahoma City'deki terör eyleminden kurtulanların üçte birinde bu belirtilere rastlanıyor.

KASIT FAKTÖRÜ

Aslında travma sonrası stres bozukluğu çok evrensel bir durum. Bir felaketten kılpayı kurtulan herkes aynı bozukluğu yaşıyabiliyor. Ancak insan elinden çıkan felaketlerle doğal afetlere verilen reaksiyon arasında çok fark var. İnsan elinden çıkan kasıtlı bir felakette (terör gibi) ruhsal bozukluk doruğa çıkıyor. Uçak veya iş kazası gibi teknolojik, ancak kasıtlı olmayan felaketlerde zarar azalıyor. Daha tanrısal olarak görülen kasırga veya deprem gibi doğal afetlede ise stres bozukluğu en düşük düzeye iniyor.

Örneğin Oklahoma City'deki eylemden kurtulanlar arasında yüzde 34 olarak çıkan PTSD, Amerika'yı sık sık vuran kasırgaları atlatanlarda yüzde 2'ye iniyor. En çok ABD'de meydana gelen çevreye ateş açarak yapılan katliamlardan kurtulanlarda ise yüzde 28 oranında PTSD'ye rastlanıyor. Üzerine uçak düşen bir otelden sağ çıkanların da yüzde 29'unda PTSD tespit ediliyor.

Hiçbir felaket uzun dönemde terör kadar yıkıcı olamıyor; doğal felaketlerin acıları er geç diniyor.

Yazarın Tüm Yazıları