21. Yüzyıla Girerken

Ayşe ÖZEK KARASU
Haberin Devamı

Gözünüze barkod ister misiniz?

Türkiye'nin ilk kez Apo davasının güvenlik sistemi sayesinde tanıştığı retina taraması Amerika'da son günlerin tartışma konusu. Bank United bu sistemi ATM makinelerine adapte ederek ticari kullanıma soktu. Ancak bireysel özgürlükleri savunan gruplar, retina verilerinin toplanmasını, Amerikan Anayasası'nın mahremiyet hakkıyla ilgili maddesine aykırı buluyor.

İlk dönemlerde tamamen bir James Bond fantazisiydi. Örneğin Goldeneye filminde, nükleer füzelerin şifresini içeren çanta, ancak ABD Başkanı'na retina taramasıyla açılıyordu. Bilgisayar, başkanı gözünden tanıyordu. Tabii düşman, başkanın gözünü taklit ederek bu engeli aşmayı başarıyor ve bu noktada Bay Bond devreye giriyordu.

Ancak retina taraması artık bilimkurgu boyutuyla devlet güvenlik sistemlerindeki kullanım alanı dışına taşıyor. Teksas'ın en büyük finansman kurumu olan Bank United, ATM para çekme makinelerine bu sistemi yerleştiriyor. Bankanın database'inde retina örneği bulunan müşteriler, kartsız şifresiz para çekebiliyor. ATM üzerindeki yanıp sönen ışığa birkaç saniye bakınca, gizli kamera müşterinin retinasını tarıyor ve ekran işleme hazır hale geliyor.

Bu sistem göze herhangi bir zarar vermiyor. Retina taraması yapılan kişinin gözünde gözlük veya renkli lens olması da sonucu etkilemiyor. Kişileri fiziksel özelliklerinden tanıma yöntemine ‘‘biometrics’’ adı veriliyor. Retina, parmak izi, ses, el ve yüz taramasıyla yapılan kimlik teşhisi artık daha ucuz, daha kolay ve daha güvenli bir yöntem olduğu için iş dünyası tarafından tercih ediliyor.

Retina taraması, DNA'dan da öte bir tanıma yöntemi. İnsanın doğumundan ölümüne kadar asla değişmeyen retina tabakası, aynı cinsiyete sahip tek yumurta ikizlerinde bile farklı yapıya sahip. Oysa bu tür ikizlerin DNA yapısı birbirinin kopyası.

Bank United yöneticilerine göre yeni teknolojilere açık genç kuşak ATM'lerde retina taramasını hemen benimsiyor. Ancak yaşı geçkinler ‘‘bizim retina örneklerimizle ne yapılacak?’’ kuşkusuna kapılıyor. İşte bu nedenle banka bu yaz sonunda müşterileri arasında bir anket yaptıktan sonra, eyaletteki ATM makinelerinin tamamında bu sisteme geçilip geçilmemesine karar verecek.

Anketten olumsuz yanıt çıkması çok muhtemel. Çünkü iki yıl önce Alabama'da ehliyetlere parmak izi yerleştirilmesi için yapılan girişim üzerine büyük gürültü kopmuş ve tek bir sürücü bile parmak izi örneğini vermeyi kabul etmemişti.

Amerikalıların bu tavrı, hak ve özgürlük kuruluşlarının ‘‘biometrics’’ bilimine topyekün muhalefet etmesinden kaynaklanıyor. American Civil Liberties Union gibi kuruluşlar, retina taramasının, bireylerin Anayasa'yla güvence altına alınmış hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu görüşünde. Çünkü bedensel özelliklerle ilgili örneklerin ikincil amaçlarla kullanılabileceğini düşünüyorlar.

Biometrics endüstrisi de sıkıntılı. Bu alanda teknoloji üreten şirketler, devletin bireylere ait datalara dilediği an el koyabilecek olmasından endişe ediyorlar. Şirketlerin oluşturduğu birlik, kamu kurumlarının retina datalarına erişimini kısıtlayacak hukuki düzenlemelerin yapılması için bastırıyor.

Zaten sorun da büyük ölçüde, hukuki düzenleme eksikliğinden kaynaklanıyor. American Civil Liberties Union Direktörü Barry Steinhardt'ın dediği gibi; ‘‘Teknoloji ışık hızıyla gelişiyor. Yasal sistem ise bu hıza yetişemiyor...’’

Yazarın Tüm Yazıları