Yüreği de kendisi de photoshopsuz bir kadın…

Eveeet… Önceki yazımda belirttiğim harika kadınlardan ikincisini bugün tanıtacağım size. Hani şu “Hayat bana güzel.” demeyip elini taşın altına yüreğini ortaya koyan hemcinslerimden.

Haberin Devamı

Projemize destek için kapısını çaldığımızda bizi güler yüzle karşılayan ve hiçbir mazerete sığınmadan destek veren genç bir kadın, Fatoş Altınbaş Sarıgül.

 

İş kadını, eğitimci ve anne kimliğinin yanı sıra farklı alanlardaki sosyal sorumluluk projeleriyle medyada sık sık yer alıyor Fatoş Hanım.

 

Maddi olanakları yüksek bir ailenin mensubu olarak dünyaya gelmiş olmanın kendisine yüklediği sorumluluk duygusuyla bakıyor hayata. Yaptıklarından ziyade yapacaklarına odaklanıyor.


Sizi bu güzel kadınla baş başa bırakmadan bir magazin sır vereyim. Hani şu medya aracılığıyla tanıdığınız bir isimle karşılaştığınızda sizi hayal kırıklığına uğratan bir photoshop olayı vardır. Fatoş Hanım’da hiç yok; kadın, iki çocuk annesi ama incecik. Farkındayım biraz gıcık bir durum J

 

Haberin Devamı

Fatoş Hanım, merhaba. Merak ettiğim bir soru ile başlamak istiyorum. Adınızı iş hayatı dışında birçok sosyal sorumluluk projelerinde görüyorum.  Birbirinden bu kadar farklı projelerde yer almak neden?

Sosyal sorumluluk projelerine ve sivil toplum kuruluşlarına karşı çok duyarlıyım. Toplumun gelişmesine, modernleşmesine ve yaşam kalitesinin arttırılmasına olanak sağlayacak her projeye, her emeğe saygım var. Her şeyi devletten beklemeden, imkânı ve zamanı olan herkesin de duyarlı davranması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla benden yardım talep eden, katkı isteyen dernek, vakıf veya gruplara her zaman elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum.

Bir sosyolog olarak, gönüllü çalışmalarına katılan insanlarda, ebeveynlerin bu konudaki yatkınlığının bir etkisi var mı sizce?

Birey genelde ebeveynlerini kendisine örnek almaya meyillidir. Çocukluk çağından itibaren çocukları ‘yardım’ olgusuyla tanıştırmak önemli. Bir insan, sadece proje anlamında değil, günlük hayatta her an karşısına çıkan yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etmeyi görev bilmeli. Bizim kültürel öğelerimiz arasında yardımlaşma, şefkat, yoksun kişiye el uzatmak mevcut. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ hadisi topluma örnek hadislerdendir ve yardımlaşma olgusunun ne kadar eskiye dayandığını da bize gösterir.

Haberin Devamı

Yüreği de kendisi de photoshopsuz bir kadın…

Altınbaş Üniversitesi’nde öğretim üyeliğiniz devam ediyor.  Eminim öğrencilerinize güzel katkılarınız oluyordur ama ben onların size ne kattığını merak ediyorum. Gençliği nasıl görüyorsunuz?

“Z Kuşağı” denilen şimdiki genç nesil, bir öncekinden oldukça farklı. Teknolojik gelişmelerle gençler arası iletişim, olayları bakış açıları, değerlendirmeleri, tepkileri farklı algılanmalı. Bu teknolojiyle bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Ezberci öğretim anlayışı, yerini çoktan yaratıcı düşünceye bıraktı. Ben de onları anlamaya çalışıyorum. Sabırsız, aceleci, kolay çözüme ulaşmak isteyen, fazla emek vermeden sonuç almak isteyen bir nesil yetişiyor. Onlara yetişmeye çalışırken bazen yavaş kaldığımı hissetsem de, gençlerin dinamik enerjisi beni besliyor.

Haberin Devamı

Aileniz ülkemizin önde gelen mücevher tasarımcılarından, eşinizin ailesi ise siyasetçilerinden…  Farklı artıları ve eksileri de vardır ama size yakın olan hangisi?  Mesela siyasete girmeyi düşünür müsünüz?

Siyaset çok zor bir alan. Çok emek ve zaman harcamak gerekiyor. Üniversitede toplum için her zaman ideal olanı konuşurken, halkın içine girdiğimde ideali uygulamanın ne kadar zor olduğunu görmüştüm. Kayınpederim Mustafa Sarıgül’e eşlik ederken, hakkını vererek siyaset yapmanın zorluğunu da gördüm. Öte yandan iş dünyasının da kendine göre zorlukları var. Şu anda ağırlıklı olarak mesai harcadığım üniversitede mutlu olduğumu düşünüyorum.

“Bir Dönüşüm Hikâyesi” adlı kitabınızla Kapalıçarşı’daki mücevher dünyasıyla ilgili yazılmayanları kaleme aldınız. Mücevher veya başka konuda yazmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz?

Haberin Devamı

‘Bir Dönüşüm Hikâyesi’ kitabıyla ilgili çalışmalarım devam ediyor. Kitabımın yurtdışında Kapalıçarşı’yı tanıtacak bir kaynak haline gelmesini hedefliyorum. Bu yönde çalışmalarım var. Onun dışında üniversitede uzun süredir dersini verdiğim ‘Popüler Kültür’ konusunda bir kitap yazıyorum. 2018 yılında onu yayınlamayı planlıyorum.

Büyük bir aileniz var, bu kadar yoğunluk arasında onlara nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Çocuklarım ve eşim her zaman önceliğim. Onlarla çokça vakit geçirme imkânımız oluyor. Onun dışında kalabalık bir aileye sahip olmaktan dolayı çok mutluyum. Altınbaş ve Sarıgül aileleri olarak her ayın ilk pazarı aile kahvaltılarında bir araya geliyoruz. Yoğun şehir hayatında görüşmek zor, doğru; fakat aile çok önemli ve zaman ayırmak da mühim. Biz de bu konuda özenli bir aileyiz.

Haberin Devamı

Fatoş Hanım’a projemize olan desteği ve söyleşi için gönül dolusu teşekkürler.

Yazarın Tüm Yazıları