Ya tüketim çılgınlığına kurban edileceğiz ya da patlayacağız...

Biz insanoğlu, dönem dönem kendimize yeni çılgınlıklar bulmakta çok mahiriz. Özellikle tüketim hususunda yeni şeyler bulmak heyecanlandırır bizi.

Haberin Devamı

Uzun zamandır millet olarak kendimize yeni tüketim çılgınlığı olarak “İNSAN”ı bulduk ve çok sevdik. Çünkü insan dediğimiz canlı duyguları olan bir varlık. Harcadığımızda sesi çıkıyor, üzülüyor, ölüyor ve bu da bizi heyecanlandırıyor.

Eski Roma’da genellikle savaş esirleri ve kölelerden oluşturulan, Romalı insanları eğlendirmek vs. amacıyla halkın seyirciliği refakatinde birbirleri ile dövüşmek zorunda kalan gladyatörler vardı. Hani bizler bunu “Tarihte ne kadar barbarlık varmış” diyerek hayretle izliyor ve okuyoruz. İşte bugün yaşananlar bu sahnelerin modernize olmuş halidir.

Bozulacak diye aklımızın çıktığı cep telefonlarımız kadar değer vermiyoruz insanların üzülmesine, kırılmasına hatta ölmesine.

Haberin Devamı

Acilen bu tüketim çılgınlığına bir son vermeliyiz. Alışverişe çıktığımız yol arkadaşlarımızın bir gün bizi harcayabileceğine ihtimal vermiyoruz ama inanın tüketim malzemesini insan yaptığımız sürece sıra bir gün herkese gelecek.

Selahattin DEMİRTAŞ'a sorular...

“Çözüm Süreci”nin ilk başladığı günden itibaren “analar ağlamasın, çocuklar ölmesin” diye Karadenizli bir Türk vatandaşı olarak hükümete destek oldum.

“İnsanlar konuşa konuşa anlaşır, vuruşa vuruşa değil” diye HDP’nin barışın temininde katkısı olması inancıyla meclise girmesini savundum.

Bu satırları kendimi kandırılmış olarak gördüğüm için filan yazmıyorum. Ne hükümete ne de HDP’ye sitem etmiyorum. Ayrıca ister HDP olsun ister başka biri, ben insanların ağızlarından çıkanlara göre hareket ediyorum, kalbinden geçirdiklerine göre değil. Sizleri bilmem ama benim inandığım din bunu tavsiye eder.

Haberin Devamı

Devletin yaklaşımının da “gerekli tedbirleri alması şartıyla” bu şekilde olması gerekliliğine inanıyorum.

Sağlıklı olanın da bu olduğunu, aksi düşünce ve uygulamaların bizi bölmekten başka bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Kimse diğerinin samimiyetine inanmıyor, herkes kendi düşüncesinden olmayanı vatan haini olarak görüyor veya rejimi değiştirecek korkusu yaşıyor. Sonu gelmeyecek bir kaosa sürükleniyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülkemde yaşayan her düşüncenin meclisimde olmasını ve tek yürek olmamızı istiyorum.

Birbirimizi sevmek zorunda değiliz elbette ama unutmayalım; Çok sevdiğimiz toprağın üstünde birlikte yaşamayı beceremezsek, top yekün bizi toprağın altına gömmek için bekleyenler var.

Haberin Devamı

Ne Allah adına ne de toprak uğruna savunmasız insanların öldürülmesine ve gencecik evlatlarımızın “devlete mesaj olarak” feda edilmesine razıyım.

Yıllar önce çözüm süreciyle ilgili kendisiyle görüşmeye gittiğimizde “İsrail bize altın tabakta Kürdistan’ı sunsa kabul etmeyiz!” diyen Demirtaş ‘a sormak istiyorum, ne değişti?

Mesajı kanla gönderip, karşı taraftan barış eli beklemenin izahı olabilir mi?

Batıda yaşayan vatandaşların doğuda yaşananları anlaması için patlaması mı gerekiyor?

Yazarın Tüm Yazıları