Tayyip Bey'den alınamayan cevap!

“Üstelik Tayyip Bey de konuşma yapacakmış.” deyince hemen atladım. Çünkü Tayyip Bey’e sormak istediğim sorum vardı.

KADEM kimdir/nedir? Önce biraz bahsedelim. KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) 2013 yılında kurulmuş bir dernek. Sümeyye Erdoğan, derneğin kurucu üyesi ve yönetim kurulu üyesi. Derneğin başkanlığını Yrd. Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz yapıyor. Genellikle uluslararası düzeyde programlar düzenliyor.

“Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi” geniş kapsamlı bir program. Açılış ve takdim konuşmaları dışında üç oturum olarak iki güne bölünmüş. Yurtdışından birçok üst düzey konuşmacının katıldığı, kadın sorunlarının farklı yönleriyle ele alınacağı bir içeriği var. Arzu edenler 25 Kasım Salı günü yapılacak oturumları takip edebilir.

Her ne kadar “Köşe Yazarları” için ayrılan bölümden takip etmediysem de, bir yazar sıfatıyla ilk takip ettiğim program.

Programın içeriği yoğun olunca başlama saati sabah 09.30 olarak planlanmış. Otele yarım saat rötar yaparak ulaştım ama “Bu kadar erken kimse gelmez, kesinlikle bekleyeceğim.” düşüncesindeydim.

Otelin kapısından girdim. İki genç kız çok kibar bir şekilde “Program başladı, salon doldu, kapılar kapandı. Yarınki oturuma gelin.” demez mi? Düşünün yağmurlu bir havada, kahvaltı dahi yapmadan çıkmışsınız! Bugün git, yarın gel. Ne kadar zarif söylenirse söylensin etkisi küçülmüyor.

Kızları dinledim mi? Hayır tabii ki. Benim gibi geç gelen 5-10 arkadaşla küçük çapta isyan çıkardık ve salona girdik. Ayşenur İslam, konuşmak için kürsüye çıkmıştı. Sakin sakin Ayşenur Hanım’ı dinlerken yan sıralardan bir ses “Bir soru sorabilir miyim?” diye seslendi. Ayşenur Hanım gayet sakin “Programdan sonra sorabilirsiniz.” dedi ama kızımız susmadı. Haliyle korumalar eşliğinde salondan çıkarıldı. Ayşenur Hanım, görevlilere “Nazik olun” uyarısında bulundu ama biz yaşananları göremedik.

Salondakiler bu çıkışa çok bozuldu, “Programın önüne geçti.” diye bir hayli söylendiler.

Bu tarz eylemlerin hedefine ulaştığını ve söylenmek istenilenin söylenebildiğini şimdiye kadar hiç görmedim.

Şahsen iki şeyi merak ettim.

Programın bitmesini beklemeyecek kadar acil olan soru neydi?

Ayşenur Hanım bu kızımızın sorusuyla ilgilendi mi?

….

Herhangi bir programda bu şekilde bir eyleme müdahale edilmese aslında… Eylemi yapan arkadaşı düşünün, ağzının kapatılarak salondan çıkarılacağını tahmin ederken “ Sorabilirsin tabii ki, buyur.” denilse?

…

Neyse, Ayşenur Hanım kürsüden indi ve Tayyip Bey kürsüye davet edildi. Konuşmaları uzun uzun yazmayacağım zira gazetelerde okumuşsunuzdur.

Öncelikle KADEM’i övdü; kısa zamanda güzel işler yaptıklarını, kadınlarla ilgili farklı projelere imza attıklarını vurguladı. KADEM ve benzeri kuruluşların çalışmalarına verdiği önemden bahsetti.

Kadının sosyal hayatta olmasının önemini vurguladı. “ 90’lı yıllarda kadınların siyasete girmesi için çok uğraştım, onlar da beni hiç yalnız bırakmadı ve çok güzel çalışmalarımız oldu.” dedi.

Kadın sorunlarının adalet ile birlikte ele alınmasının isabetli olduğunu vurguladı. “Kadınlarla ilgili yasal düzenlemelerde en başarılı iktidar biziz, ideal noktada değiliz ama bu yönde hızla ilerleyen bir ülkeyiz.” dedi.

“Türkiye Kadınları’nın sadece kendi ülkelerinde değil bölgedeki ezilen tüm kadınların sesi olacağına inanıyorum, bölgedeki tüm mağdurların umudusunuz.” dedi.

“Duruşunuzu bozmayın, cesur ve özgüvenli olun…” tavsiyelerinde bulundu.

Özellikle adalet ve vicdan konusuna vurgu yaptı. Çevre olaylarına aşırı duyarlı olup, silahsızlaşma konusunda ki umursamazlığı eleştirdi.

Belli ülkelerdeki insan haklarını önemseyenlerin, başka ülkelerdeki katliamlara gözlerini kapadığını söyledi.

Sanırım Ertuğrul Özkök’ün foklarla ilgili yazısını okumuş. Hani şu “Ey Mümin, bu gözlere hiç baktın mı?” yazısıyla fok balıkların avlanmasına dikkat çekmişti Ertuğrul Bey.

Tayyip Bey de mealen şöyle seslendi. “Ertuğrulcuğum ben Mümin gözlerle fokların avlanmasına baktım da, sen Mümin olarak Ortadoğu’daki kadın ve çocuklar için ne diyorsun?” diye seslendi.

…

Tayyip Bey’in konuşması bittiği gibi soluğu yanında aldım. Zira Hürriyet-Sosyal okurlarıma bir sürpriz yapmak istemiştim. Geçenlerde çok tartışılan bir mevzuyu sorarak cevabı paylaşmayı ümit ediyordum.

Sorumu sordum ama cevabını “Bu konular ayaküstü konuşulmaz.” olarak aldım. Tek soru soracaktım ama bu şekilde birçok soru sorma imkânım olacak düşüncesiyle “Tamam.” dedim. Zaten başka alternatifim de yoktu (!)

Randevu kapabilirsem sorularımı sorup sizlerle paylaşacağım.

Yalnız bu “sordum”un yazıldığı gibi kolay olmadığını vurgulamak isterim. Koruma engelini aşmak bir hayli meşakkatli. Arzu eden tecrübe edebilir.

….

Güzel bir gündü. Ama laf aramızda en güzel olanı sizlerle paylaşmak… Düşünün yoksa bu kadar şey içimde kalacaktı. İyi ki varsınız…

*Programın gerçekleştiği CVS Park Bosphorus Hotel çalışanlarına, hizmet anlayışlarından dolayı teşekkür ediyorum.