Seccade ne işe yarar?

Kendisi 40’lı yaşlarda, alımlı, hoş sohbet bir kadın.

Atatürk’çü, Dini mevzulara ve dindar insanlara son derece saygılı bir arkadaş.

Eşinden ayrılmış, üniversite mezunu, bir çocuklu, ailesiyle oturuyor ve “düzgün” bir iş arıyor. İş ararken başından geçen bir olayı bana anlattı. Sizinle paylaşmak istedim.

İşte bir patron(!)

Bizim arkadaş bir siyasi parti aracılığıyla iş buluyor. İş yeri sahibiyle görüşmeye gidiyor ve macera da ondan sonra başlıyor.

Kapıdan ilk girdiğinde dikkatini “yerde serili olan seccade” çekiyor. (Tabii kıbleye doğru mu serilmiş bilmiyoruz.) Yerde seccade, odanın bir köşesinde Kur’an-ı Kerim.

Çok etkileniyor arkadaşım, çok da seviniyor. “Çok şükür doğru yerdeyim” diye düşünüyor.

Görüşme sonunda işe kabul ediliyor. Bizim ki büyük bir sevinçle başlıyor çalışmaya.

Aradan bir kaç hafta geçiyor. Ne zaman odaya girse seccade aynı yerde serili. “Allah Allah” diye geçiriyor içinden. “Seccade ilk geldiğim gün gibi serili. Bir tık oynamamış yerinden .” Kur’an da köşesinde ki konumunu aynı şekilde koruyor.

Bizimki “fesatlık düşünmemek adına” geçiştiriyor.

Birkaç küçük olumsuzluğu da görmemezlikten geliyor. Ta ki bir gün patron tarafından tacize uğrayana kadar. “Ne yapıyorsunuz?” diyor bizimki şaşkın ve kızgın bir tavırla. Patronun cevabı gayet pişkin oluyor; “ Ne var ki? Kur’an’da dörde kadar yolu var.”

Kendisini en çok üzen mevzu çalışmak isteyen bir kadın olarak böyle bir tacize maruz kalması “aslında bu tür olaylara muhatap olan bütün kadınları rencide eden bir durum”.

Arkadaşı dinledikten sonra, annemin meşhur nasihatini hatırladım.

Annem der ki, “erkek her zaman erkektir. Dinlisi - dinsizi olmaz. Sakalı göbeğinde de olsa dikkatli olacaksın.” Bazen abarttığını düşünürdüm ama yaşananlar annemi haklı çıkarıyor görüldüğü gibi.

Arkadaşım yaşadığı bu olayı, işe girmesine aracı olan siyasi parti’ye söyleyerek sorumluluğunu yerine getirmiş. Eminim parti yetkilileri de gereğini yapmışlardır. Yapmadılarsa da en kısa zamanda yapacaklardır.

Ben bu paradan başka (haysiyet dahil) hiçbir şeyi olmayan zampara patron için bir şey yazmayacağım.

Bütün samimiyetimle söylüyorum, dindar olsun olmasın çapkındır diyerek bir erkeği yaftalamam, kınamam. Ayrıca iyi bir insan olmasına da engel değildir çapkın olması.

Ama bir erkek karşısındaki kadının ihtiyaç sahibi oluşundan, acizliğinden, zayıflığından faydalanarak çapkınlık yapmaya kalkıyorsa, üstüne bir de dini alet ediyorsa, işte orada DUR derim.

Eminim farklı versiyonlarıyla piyasada çok vardır.

Hiçbir samimi dindar;

*Seccadesini odasının ortasında serili tutmaz.

*Kur’an’ı Kerimi kapıdan girince görünecek şekilde odasına koymaz.

*Bu adamlar Fatiha’yı bilmezler ama “Kur’an’da dört eşe kadar müsaade var” diye sırıtırlar. (ayetin tamamından hiç haberleri yoktur zaten)

*Peygamberin adını bilmezler ama “peygamberin evliliklerini” dillerine dolarlar.

Siyasi makamı, dini rütbesi, mesleki rütbesi, parası; bir insana “taciz etme ayrıcalığını ” tanımaz. Haysiyet ve onur sahibi olmak için bunlara ihtiyaç yoktur.

Siz siz olun “Allah dedikten sonra lafı kadın mevzusuna getiren erkeklerden uzak durun.” Sakalı göbeğine kadar olsa da…