Paylaş
RUSYA UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİNDEN SONRA NELER YAŞANDI?
İHH Reyhanlı bölge sorumlusu Erhan Yemelek, Rusya uçağının düşürülmesinden sonrası ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri şöyle; “Türkiye Rusya uçağını düşürdüğü zaman biz Vali Bey’le toplantıdaydık. Haberi duyduğumda yaptığım ilk yorum; “Sınır hattımız bombalanacak!” oldu. Ve şimdiye kadar atılmayan bomba, uçak düşürüldükten sonra atıldı maalesef. Havadan, karadan ve gemiden atıyorlar, misilleme yapıyorlar. Tır garajını vurdular. Sonrasında “Sarmadağ Bölgesi” dediğimiz, Bab ell Hava - Suriye gümrüğü ile Suriye’nin ilk şehri arası- bombaladılar. Burada siviller yaşıyor ve ticaretin döndüğü bir yer. Suriye ordusunun kontrolünde bir bölge. Burada ne PKK, ne IŞID var. Bırakın uç grupları askeri bir oluşumu, bir karakol bile yok. Tamamen siviller var. Tek kelimeyle katliam yapıyorlar.
SURİYE SAVAŞI NE KADAR SÜRER?
İHH Kilis Bölge Sorumlusu Serkan Öktem’in, Suriye savaşıyla ilgili değerlendirmeleri ise şöyle; “Suriye’deki olaylar patlak verdiğinde biz, savaşın en az 10 yıl süreceğini söylemiştik. Savaşın ilk yıllarında muhalifler güçlüydü ve rejimin düşmesi yüksek ihtimaldi ama IŞID’in ortaya çıkması savaşın seyrini değiştirdi. Elbette bu savaş bir gün bitecek, Esad gidecek ama ülkenin yeniden inşa edilmesi yıllar sürecek. Suriye’de iç bölgelere girseniz, bir insanın kendi ülkesine bu kadar düşmanca davranmasını ve bombalamasını hayretle görürsünüz, aklın alabileceği bir durum değil.”
“Esad nasıl gidecek?” soruma ise “Bizi ilgilendiren, gitmesi. Nasıl gitmesi değil.” diyor.
Cumhurbaşkanının, Başkanının dile getirdiği “Güvenli Bölge”nin beş yıl önce olması için mücadele ettiklerini söylüyor Serkan Öktem. İHH olarak doğal ortamda bu çalışmanın yapıldığını 50 km sınır hattı, 100 km içeriye doğru kurulacak olan güvenli bölgenin, hem sınırımızı daha güvenli hâle getireceğini hem de kaçak yollardan Suriye’den kaçmak isteyen savaş mağdurlarının ölümlerden kurtulmasına yardımcı olacağını iddia ediyor.
İHH, MÜLTECİLER İÇİN NE YAPIYOR?
İHH’nın bölgede 8 kampı var. 6352 konteynır ve çadırdan oluşan kamplarda toplam 6325 aile konaklıyor. Konteynırlar 27 m2 olup; lavabo, tuvalet, mutfak gibi kulanım alanları yok. Alt yapı ve maliyet nedeniyle iki oda olarak planlanmış. Küçük bir şehri andıran konteynır kentlerin ayrıca bulaşıkhanesi, çamaşırhanesi, banyo ve tuvaletleri bulunuyor. Çadırlarda yaşayan mültecilerin, konteynırlara geçişini sağlamak birinci hedef. Çünkü çadır yaşamı, özellikle çocuklar için çok zor. Kamplar, çadır yaşamına göre lüks kalıyor. Bu yüzden ailelerin tek isteği konteynırlara yerleşmek.
“Türkiye, mültecilere yardım gönderiyor mu?” sorumuza şöyle cevap alıyoruz: “Savaşın ilk yıllarında yoğun bir yardım vardı. Zamanla Suriyeli ailelerin Türkiye’de yaşaması etkiledi insanları. Artık bölgeye yardım göndermekten ziyade çevrelerindeki insanlara yardım ediyorlar.” “En çok neye ihtiyacınız var sorumuza ise; “Burası o kadar farklı ki, her şeye ihtiyaç oluyor. Mesela tırnak makası, basit gibi görünse de olmadığı zaman önemli bir ihtiyaç olabiliyor.
İHH’nın Reyhanlı’daki yetim evlerini ziyaret ettik. Çocuklar ve anneleri için her şey düşünülmüş. Her türlü aktivite yapılıyor.
Yabancı STK’ların fon sağladığı, İHH kontrolünde ilköğretim okulları var. Geçici hükümetin müfredatı doğrultusunda ders programı yapılıyor. Türkçe dersleri de mevcut. Okullarda kız ve erkek öğrenciler karma veya ayrı olarak eğitim alıyorlar.
Suriyeli kadınların istismarını önlemek ve savaş psikolojisini atlatmaları için terzi atölyesi kurulmuş Reyhanlı’da. Şimdilik 30 kişi istihdam ediliyor. Dikilen elbiseler, Suriye’deki kadın ve çocuklara gönderiliyor.
Yabancı STK’ların fonlarıyla yapılmış hastane var Reylanlı’da. Genellikle, bomba etkisinden dolayı görme ve ortopedik rahatsızlığı oluşan vakalar tedavi görmekte. Hastane bünyesinde çalışan 10 doktor var. 3 de ameliyathane mevcut. İki yıldır hizmet veren hastanede bugüne kadar 100.000’den fazla poliklinik muayene, 3500’den fazla ameliyat yapılmış. Hastanenin başhekimi Üsame Edeas, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun. “Türkiye, hem beni okutup doktor yaptı, hem misafir olarak ağırlıyor.” diyerek teşekkürlerini ileten Edeas’ın Türk doktorlarına mesajı var; “Özellikle plastik ve nöroloji cerrahlarına ihtiyacımız var, gönüllü doktorları yardıma bekliyoruz.”
İHH’nın Suriye halkı için yaptığı ve yakında tamamlanacak olan iki büyük hizmeti ise; inşaatı devam eden, Suriye içindeki “Üniversite” ve Reyhanlı’daki “Yetim Köyü”.
Yetim köyü, bizim Daruşşafaka formatında planlanıyor. Suriyeli çocukların ve gençlerin hayatını değiştirecek bu iki proje, geleceğe dair umut veriyor.
*Organizasyon için İHH Kadın Kolları Fatma Türk’e, bölgede bizlere eşlik eden görevli arkadaşlara teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Paylaş