Paylaş
Televizyon da genellikle haberleri takip eden babamın tek seyrettiği film Kemal Sunal filmleriydi. Ve babam yıllarca filmlerini izlediği, izlerken güldüğü adama veda etmek istemişti. Cenaze namazına katılmayı bir insanlık görevi olarak görmüştü.
Yeşilçam oyuncularının hepimizin hayatında doldurduğu büyük bir boşluk vardır. Eksik yanımızı tamamlayan bütünleştiğimiz oyuncuydu onlar. Onlar zor şartlarda fimlerini yaptılar, halk da onları zor şartlarda onları izledi. Kimse diğerinden vazgeçmedi… Gidişlerinin hayatımıza etkilerinin büyük olmasının nedenlerinden biri de bir oyuncuyu kaybetmenin yanı sıra bir dönemin vedası olarak görüyorum.
Tarık Akan’ın vedası da böyle.
Tarık Akan, düşüncelerini cesurca söyleyen bir adamdı. Sivri çıkışları olan bir sanatçıydı. Bazılarımız onun bu çıkışlarını sevmedi, bazımız sahip çıktı… Ne sahip çıkanların abartması ne sevmeyenlerin kötü sözlerinin bir anlamı yok aslında. Hepsinin hayatından bir dönem gitti ve bu bütün söylemlerin önüne geçecek kadar ortak bir duygu.
Millet olarak; sevdiğimiz insanların düşünce dünyalarının bizden farklı olmasına anlayış göstermeyi başarabilirsek her şey daha güzel olacak…
*Yazımda bahsi geçen tüm isimlere rahmet diliyorum.
Paylaş