Paylaş
Sahil Güvenlik yaklaşık 45 dakika sonra, 3 adet kurtarma botu gönderiyor, akabinde helikopterle havadan aranıyor ama Emre yok.
O gün bugündür ailesi ve yetkililer Emre’yi arıyor. Bot bulanamadığı için hayatta kalma ihtimalinin yüksek olduğuna inanan ailesinin tek tesellisi Emre’nin akıntıya kapılarak Yunan adalarına sürüklenmiş olma ihtimali.
Rodos Konsolosluğu’na durumu iletiyorlar ama hiçbir şekilde geri dönüş alamıyorlar. Rodos Konsolosu Barış Kalkavan’a seslenmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir genç kayıp ve siz de Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen orada görev yapıyorsunuz. Ortada bir can söz konusu ve siz sessizsiniz. Merak ediyorum kurumunuzun bundan daha önemli hangi bürokratik işleri var da aileye dönüş yapmıyorsunuz?
Emre’nin ağabeyi Cengiz, en küçük kardeşi için günlerdir sesini duyurmaya çalışıyor. Tek istediği annesine babasına “Emre’den haber var!” diyebilmek. Bunun nasıl bir duygu olduğunu anlamak çok zor olmasa gerek.
Lütfen bir şeyler yapın…
SAVUNMA TAKTİKLERİM
İŞİD’in, Allah adına (!) yaptıkları karşısında “Müslümanlık bu değil, sakın bunların yaptıklarına bakarak hüküm vermeyin.” savunmasını yapma ihtiyacı kadar Cem Küçük’ün, Tayyip Bey adına (!) yaptıkları karşısında da “İnsanlık bu değil, sakın bu adamın hareketlerine bakarak Tayyip Bey hakkında karar vermeyin.” savunması geliştirdim.
Tayyip Bey’in kendisi bile bu adamın kendisini sevdiğine ve onun iyiliği için hareket ettiğine beni inandıramaz.
Paylaş