Paylaş
Dünden bugüne kadın müşterilerinizi değerlendirir misiniz?
Ben “Kadın giyim” olarak sektöre girdim. İlk müşteri hedef kitlem çalışan kadınlardı. O yönde kıyafet alıp satıyordum. Sonra erkek giyimi ekledik.
Son yıllarda toplumun değişmesiyle müşteri portföyüm de değişti. Başörtülü kadın müşterim ağırlıklı oldu. Yüzde 60 diyebilirim, ben de o yöne ağırlık verdim doğal olarak. Her iki kesime de hitap etmeye çalışıyorum.
Başörtülü kadınların ağırlık olmasında Ak parti iktidarının etkili olduğunu düşünüyor musun?
Bunu tam olarak bilemiyorum Ayşe ama açık olan kadınların tercihleri değişti bunu biliyorum. Daha kapalı kıyafetler tercih ediyorlar.
Muhafazakâr müşterilerinin tercihlerinde değişiklik var mı?
Muhafazakâr kadınlar artık üreticiyi yönlendiriyorlar. Mesela önceden bir triko takımı beğendiğinde yakası açıksa önünü arkasına giyerim diyerek alıyordu. Ama şimdi almıyor, üretici de gelen talep üzerine üretimini ona göre yapıyor.
MUHAFAZAKAR KADINLAR, TÜKETİCİYİ DEĞİŞİME MECBUR BIRAKIYOR
Daha mı bilinçlendi kadınlar?
Ben bir marka sattığım için benim müşterim muhafazakâr kısmın belirli bir kesimidir. Ne alacağını bilen kadındır. Eskiye göre tek fark, kıyafetleri alıp kendilerine uydurmak için uğraşmak istemiyor. %60 gibi bir müşteri kitlesi bu. Haliyle üreticiyi mecbur bırakıyor.
Peki, kıyafetlerdeki değişimi diğer kesimdeki müşteriniz nasıl karşılıyor?
Burası Sultanhamam, bir anlamda İstanbul’un mozaiği. Kadınların ikili ilişkilerinde bu sorun değil. Size yaşadığım bir olayı anlatayım. Biri tesettürlü iki kadın müşteri alışveriş yapıyorlar. Tesettürlü olmayan, arkadaşının alacağı eteğe “Bu eteğin boyu kısa, nasıl giyeceksin?” diye sordu. Tesettürlü olan “Altına çizme giyeceğim” diyerek cevap verdi. Diğerinin alacağı bir bluz için de tesettürlü olan “Bu bluz seni sıcakta bunaltır.” diyerek fikir verdi. Olan bana oldu anlayacağın. Birbirlerinin tercihlerini biliyorlar, siyasi bir düşünce olmuyor bu konuda.
Eminönü müşterisiyle, alışveriş merkezi müşterisinin arasında ne fark var?
Öncelikle burada alışverişin keyfini çıkarıyorlar. Pazarlık yapmanın zevkini çıkarıyorlar.
Müşteriler çok pazarlık yapıyorlar mı?
Hem de nasıl. Zaten Emönün’e alışverişe gelirken “pazarlık yapma” psikolojisi var. “Eminönü’nde pazarlık yapmadan alışveriş yapılmaz.” mantığı var. Ama geldiklerinde öyle olmadığını görüyorlar.
KADIN MÜŞTERİ DAHA ZORDUR
Kadın müşteri mi zor, erkek müşteri mi?
Tabii ki kadınlar zor. Erkek müşteri gelir 4 tane gömlek çıkarır, beşincide “Tamam abla gerek yok.” der. Denemek istemez, olmazsa geri de getirmez. Pazarlıkta bir sınırı vardır. Ama kadın müşteri bütün ürünleri açtırır, dener, alır gider sonra da beş kere ürünü geri getirir. Pazarlıkta da sınırı yoktur. Yalnız, kadın müşterinizin güvenini kazanırsanız çok farklı olur. Sizi yormaz.
ÇALIŞAN KADIN DAHA İYİ MÜŞTERİDİR
Çalışan kadın mı daha iyi müşteridir, ev kadını mı?
Ev kadını parası az olduğundan ve vakti bol olduğundan daha yorucudur. Mesela siyah kazak almak için gelir, kırmızıyı beğenir sonra yirmi tane kazak açtırır ve nihayetinde kırmızıyı alıp gider. Çalışan kadın daha kararlıdır ve esnafı yormak istemez. Bazen biz ürün açmak istesek “Gerek yok.” der. Dükkândan içeri giren bir erkek müşterinin kaç liralık alışveriş yapacağını yüzde doksan bilirim ama kadında tahmin yapamam.
ERKEKLER EŞLERİNE DAHA ÇOK HEDİYE ALIYOR
Kadın mı eşine daha çok hediye alıyor, erkek mi kadına?
Erkekler eşlerine daha çok alıyor. Bir erkek üç parça alsın dördüncüyü eşine alır. Ama kadın erkeğin kredi kartını kullanır, kendine istediğini alır. “Boşver, eşim kendine alsın.” der. Erkek eşine aldığı hediyeyi paket yaptırmaz “Eşime alıyorum, pakete gerek yok” der. Ama kadın bir çorap bile alsa paket yaptırır kocaman fiyonk attırır, abartır.
Eskiye göre müşterinizin alım gücü değişti mi?
Bir kere kimsede nakit para yok artık. Peşin anlayışı değişti; eskiden nakit para peşin para idi ama şimdi tek çekim nakit para sayılıyor. Herkeste kredi kartı var. Parası olan da nakit alışveriş yapmıyor. Müşterilerim sadece dışarıdan gelen insanlar değil, ciddi bir memur müşteri kitlem var. Onlar tek çekim yaptırır, vatandaş taksit ağırlıklı yapar.
GEZİ’DEN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEĞİL
Türkiye’nin ekonomik durumunu bir esnaf olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gezi’den sonra hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden yılbaşında ve bayramlarda alışveriş olurdu. Gelenekler de değişiyor sanırım. Yılbaşında hediyeleşmeler çok olurdu, artık yok. Dört-beş senedir tamamen kalkmış gibi bir durumda. Bayramlarda yeni bir kıyafet alınma âdeti vardı. Bu yıl o da yok. Esnaf çok zor durumda. Gider, geliri geçiyor. Düzeleceğini umuyorum.
GENÇLER EMİNÖNÜ’NÜ BİLMİYOR
Kadın müşterilerinizde yaş grubunuz ağırlık olarak nedir?
30 yaş üstü. Gençlerde Sultanhamam kültürü yok. Burayı yani Eminönü’nü bilmiyorlar. Alışveriş merkezlerine gidiyorlar ağırlıklı olarak.
Alışveriş merkezinde dükkân açmayı düşündünüz mü?
Yok, teklif de geldi ama benim dükkânımın anahtarı bende olacak. Ben açıp ben kapatacağım. Ayrıca çok sıkıcı geliyor bana alışveriş merkezleri.
MISIRLILAR EN ZARİF MÜŞTERİ , DUBAİLİLER EN CÖMERT MÜŞTERİLERDİR
Yabancı turist müşteriniz de çok var. Hangi ülkenin müşterisi kolaydır ve cömerttir.
Mısırlı müşterilerimiz inanılmaz kibar, zariftir. Dubaili müşteriler –istisnasız- yaptıkları alışverişin yüzde on beşini bahşiş olarak bırakır. Pazarlık da yapmazlar. Avrupalı müşterilere Türkiye’ye gelmeden önce “Pazarlık yapın.” diye özellikle tembih ettikleri için onlar da pazarlık yapmaya başladı.
Paylaş