Dindar nesil istemiyorum.

Daha önce Kadem’in toplantısına katılmış ve izlemiştim Tayyip Bey’i. İki farklı programda farksız olan tek söylem dikkatimi çekti.

“Ben daima sizin yanınızdayım" diyerek verdiği açık destek.

Tayyip Bey, kadın hakları sorununu Kadem aracılığıyla Sümeyye Erdoğan’a, eğitim sorununu TÜRGEV aracılığıyla Bilal Erdoğan’a teslim etmiş gibi görünüyor.

Bir Cumhurbaşkanının çocuklarının vakıf, dernek gibi sivil toplum faaliyetlerinde olması güzel ve örnek bir davranıştır. Burada sorun yok lâkin Cumhurbaşkanının, çocuklarının kurucu üye olduğu dernek ve vakıfları bu kadar ön plana çıkarmasını doğru bulmuyorum.

Dernek ve vakıf olarak hizmet vermenin ötesinde anlam yüklemenin fayda değil zarar getireceği inancındayım.

Maddi imkânsızlıklar içinde hizmet etmeye çalışan bir sürü dernek ve vakıf var ülkemizde. Bunları yok saymak haksızlıktır.

Tayyip Bey konuşmasında “Varsın onlar kendilerine icazetli şakirtler yetiştirsinler, “İnadına dekolte, inadına mini etek!” diye feveran etsinler, biz TÜRGEV ile diğer vakıflarımızla derneklerimizle birlikte inancına, tarihine bağlı nesiller, düşünen tartışan gençler yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” diyerek ilgili mercilere mesajını verdi.

Dindar bir insan olarak, çocuğunu dindar yetiştirmek istemeyen ailelerin endişelerini arttıran bu ifadelerin toplumda sebep olduğu gerilimin farkındayım.

Ve sevgili Cumhurbaşkanıma buradan seslenmek istiyorum.

İnadına iddiasıyla atılan adımlardan, yetiştirilmek istenen nesillerden kimseye fayda gelmez.

Dindarlığı siyasetle veya cemaatle bütünleştiren bir nesilden en İslam’a ne insanlığa bir fayda gelmez.

.....

Devlet eğitim politikasının her türlü ideolojiden uzak olması gerekir. Gücümüzü gelecek nesillerin dindar olması için değil; tüm dinlere, inançlara, değerlere ve en önemlisi insan haklarına saygılı bireyler olması için harcamamız gerekliliğine inanıyorum.