Paylaş
"’Engelleri’’ her anlamda yıkacak bu proje ile engelli-engelsiz gençlerimizin sosyal uyumlarının güçlenmesini, yaşam standartlarını geliştirmelerini, engelli bireylerin toplumdan uzaklaşmalarına izin vermeden toplumun merkezinde, hayatla iç içe olmalarını sağlamayı hedefliyoruz.
Projenin Cumhurbaşkanlığı himayesinde olmasının avantajları nedir?
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye’nin ortak bir değeridir. Bu yolla ulusal bir kampanya imajı meydana geliyor. Yine Cumhurbaşkanlığı bir güven sembolüdür. Aileler, engelli bireyin etkinliklere katılmasına izin verirken tereddüt yaşamayacaklar. Bu tereddüt hali engelsizler için de söz konusu olacaktır. Ayrıca kamu yöneticilerinin destek vermesi için de bir referans olabilir.
Kampanya çerçevesinde, spor eğitimi programını yürütecek spor eğitmenlerini, engellilik ve engelliler sporu konusunda bilgilendirmek ve engelliler sporu branşlarında uygulamaların yaptırıldığı, bu alanda spesifik geliştirilmiş bir sertifika programından geçirildikten sonra ‘’Aşmak İçin Hareket ’’ kampanyasında görev alacaklardır. Engelsiz bireylere, engelliler ile spor yapmak konusunda ön bilgi verilecek.
Engelli ve engelsiz insanları sporda buluşturma düşüncesi güzel ama insanlar engellilerin dünyasına girmek, onlarla tanışmak isteyecek mi?
“Engellileri tanımak ve anlamak ister misiniz?” deyince tabi ki istemeyeceklerdir. Tanıma ve anlama projenin bir sonucu olacak. Burada yapılacak olan şudur: spor yapacak, sporu da engellilerle yaparak insanlığa faydalı olmuş olacak. Kampanya kapsamında olacağı için toplumsal bir etkinlikle katkı yapmak kişinin kendine faydasının yanı sıra o kişiye prestij de getirecek.
Okullarda sağlam çocukların engelli çocuklarla birlikte eğitim görmesine aileler karşı. Bunu Avrupa’da aşamadı. Sizce sorun nedir?
Şu anda modernizmin etkisiyle insanlık bir esaret yaşıyor. Bu esaret kafesinin tel örgülerini de insanların kendilerine ördürdüler. Genellemeci bir bakışla herkes ve her şeyin çoğu genelleniyor. (Dikkat ederseniz ben de genelliyorum). Irklar, toplumlar, dinler, cinsiyetler, bedensel şekiller, ten renkleri gibi o kadar çok alanda “iyi” ve “kötü” sıfatları kullanılıyor ki bir ırkın, bir toplumun, bir cinsiyetin tamamının “kötü” veya “iyi” olduğunu bir insanın nasıl düşünebildiğini anlayamıyorum. Bırakın bir toplumu, bir cinsiyeti, bir tek şahsın bile iyi ve kötü yanları mutlaka vardır. İnsanlar bu genellemelerle kendilerine görünmeyen kafesler örüyorlar ve “kötü” kabul ettikleri kişilerle görüşmemek için kendilerini o kafese kapatıyorlar.
Batı, bu tutum ve davranışın merkezi. Düşünebiliyor musunuz, her bedenin farklı olduğunu düşünebilen insan, herkesin duygu ve zihninin aynı olduğunu düşünüyor olacak ki belli yaşlardaki çocukları aynı odaya doldurup orada eğitim veriyorlar. Bir hekimin 30-40 kişiyi bir odaya doldurup “Nereniz ağrıyor?” sorusunu topluluğa sorup ona göre topluca ilaç yazması gibi bir şey bu. Birçok insana göre çocukları diğerlerininkiyle aynı, o yüzden de farklı bir çocuğun o sınıfa alınmasına karşı çıkıyorlar. İnsanları bu kafeslerinden kurtarmamız lazım. Hiç bir farklılık dışlama, aşağılama gerekçesi olamaz. Kafeslerinden kurtulur kurtulmaz karşısındakinin farkını dışlama gerekçesi değil, onu anlama, keşfetme fırsatı olarak görecek ve böylelikle zenginleşeceğiz.
Projenize katılmak için vatandaşların ne yapması gerekiyor?
Bu projede yer almak çok kolay. Herhangi bir yere bilgi vermeden de bu kampanyanın parçası olunur. Mesela bir engelli ile bir engelsiz birlikte spor yapabilir. Bu demektir ki, kampanyanın bir parçası olmuşlar zaten. Ama resmi olarak kampanyada yer almak isteyenler, Beyazay'ın Türkiye genelindeki 72 şubesiyle irtibata geçebilir.
0212 465 38 85 nolu telefonu arayabilir veya veyawww.asmakicinhareket.com adresinden form doldurarak kampanyanın parçası olabilir.
Paylaş