Paylaş
Mektubu İngilizce paylaşmamın hoş bir hareket olmadığının farkındayım. Aslında, insanın kendini ifade edemediği bir dilde mektup yazıp çeviri olsa da yayımlamasını da hoş görmüyorum. Hoş görmediğim bir şeyi neden yaptım onu anlatayım.
İkiz kardeşim Hanife Baykal, Türkiye Beyazay Derneği İstanbul Şube Başkanı. Kendisi engellilerin eğitim ve istihdamıyla ilgili projeleri üretip hayata geçirir. İşitme Engellilerin Kariyer Planlaması ile ilgili bir projesi vardı. Projeyi de en başarılı şekilde uygulayan kurum Amerika’daki Gallaudet Üniversitesi.
Gallaudet Üniversitesi’ndeki sistemin Türkiye’ye entegre edilmesi gibi çalışmalar içermesi nedeniyle bütçeye ihtiyaç oldu. Destek için sponsor bulamadı, hâliyle projenin uygulaması da gerçekleşmedi. “Ülkemizdeki işitme engelliler için çok faydalı olacak bu proje için ne yapabilirim?” diye düşünürken aklıma Amerika Başkanı Obama’dan destek istemek geldi.
Beyaz Saray’a projeyi kısaca anlatan Türkçe bir mail gönderdim. Çok kısa bir süre sonra cevap geldi. Ama gelen cevap benim mailime çözüm olmadı. Sanırım çevirileri Google’den yapıyorlar zira gönderdiğim Türkçe maili Google’den “translate” yapınca ben bile ne demek istediğimi anlayamadım.
Neyse o gün bugündür Beyaz Saray’dan devamlı mail geliyor. Başkan Obama neler yapmış bilgi veriyorlar.
15 Temmuz’dan sonra Amerika’nın Gülen’i iade etmemesine tepkimi göstermek istedim. “Madem mailleşiyoruz, Başkan Obama’ya bir mektup yazayım.” dedim. Yalnız daha önce yaşadığımız çeviri kazasına önlem olarak mektubumu arkadaşlarımdan İngilizceye çevirmelerini istedim. Henüz bir cevap gelmedi. Gelirse sizlerle paylaşacağım.
İşte arkadaşlar benim İngilizce mektubun sebebi budur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yapılmış bireysel bir itirazdır.
...........
15 Temmuz’la ilgili planladığım bir yazım daha var. Ondan sonra kendi gündemime döneceğim. Size güzel insanlar tanıtmaya devam edeceğim.
...........
Her karanlığın ardında bir aydınlık vardır. Umarım dünyadaki tüm mazlumlar, özellikle de çocuklar için aydınlık günler gelir.
Paylaş