Yurtdışında insana soyadından ötürü ödül vermezler

Uluslararası Kadın Forumu (IWF)  tarafından toplumun ilerlemesine katkıda bulunan, öncü değişimler yaratan ve kadınların iş hayatında ilerlemesi için rol model olan liderlere verilen bir ödül: Hall of Fame...

Demet Sabancı Çetindoğan da bunu alan ilk Türk oldu!

Başka kadınları bilemem ama ben onunla bir kadın olarak gurur duydum, yakaladım ve sorularımı sordum. Böyle başarılı Türk kadın liderlerin artması dileğiyle...

Tebrikler! ‘Hall of Fame’ Ödülü’nü aldınız. Hatta bunu alan ilk Türk oldunuz. Ne hissediyorsunuz?

-E mutluluk verici bir şey tabii. Yaptıklarımızın bir yerde izleniyor, biliniyor ve takdir ediliyor olması kadar güzel bir şey yok. Boşa kürek çekmediğinizi bildiğiniz zaman küreklere daha sıkı asılıyorsunuz...

Geçmiş yıllardan bu ödülü alan isimler arasında kimler var?

-İnanılmaz önemli isimler var. Zaten bu ödülü değerli kılan da bu. Bir kere İngiltere’nin ve dünyanın en önemli politikacılarından Margaret Thatcher var. Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright var. İrlanda Başbakanı Mary Robinson var...

Hep siyasetçiler mi?

-Yok hayır. Amerikalı astronot Sally Ride var. Aktristlerden Shirley Temple ve Audrey Hepburn de almış. Şilili yazar Isabel Allende, gazeteci Christiane Amanpour ve Amerikalı cazcı Ella Fitzgerald da listede.

Siz bu sene ödülü kimlerle paylaştınız?

-Harvard Tıp Fakültesi profesörlerinden ünlü kardiyolog Dr. Paula A. Johnson ve Olimpiyat şampiyonu sporcu ve aktivist Donna de Varona ile...

Demet Sabancı Çetindoğan

-ONE- Ortak Nesiller Entegrasyonu Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı

-TİKAD- Türkiye İş Kadınları Derneği Yüksek İstişare Konseyi Başkanı, Yaratıcı Çocuklar Derneği Yürütme Kurulu Başkanı

-WAAS- The World Academy of Art and Science üyesi

Kadınların önünü açmaya çalışıyorum

Bu ödül, topluma liderlik edenlere ve özellikle kadınların önünü açanlara veriliyor. Sizce, siz bir lider misiniz?

-Liderlik bir doğadır. Popüler bir kavram kullanmak gerekirse, bir “duruş”tur. Hayata tutunma biçiminizdir. En azından şunu söyleyeyim. Ben dünyayı gezip sosyal ve kültürel trendlerin yönünü izliyorum. Sosyal çıktısı küresel değeri olan işlerde olmaya  çalışıyorum. Lider olup olmadığıma başkaları karar versin. Ben elimden geldiğince ülkemizin, kadınlarımızın önünü açmaya çalışıyorum.

EğitimLe fırsat eşitliği sağlanmalı

Türkiye’de kadınların nasıl rol modellere ihtiyacı var? Öldürülüyorlar, ikinci sınıf addediliyorlar, bu kıskaçtan nasıl kurtulabilirler sizce?

-Bu tek başına Türkiye’nin sorunu değil. Bütün dünyanın sorunu. Bu  sorunun temeli varoluşta yatıyor. O yüzden biz sürekli yeni kazanımlar peşinde olmalıyız. Refah seviyesi arttıkça ileri adımlar atılır. Bu konuda çalışan çok sayıda gönüllü kuruluş var, kadın örgütleri var. Kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlayarak, şartlarını oluşturmalıyız. Bu da en başından eğitimle başlar. “Ben, Türkiye’de kadının yaşadığı şiddet sarmalını bundan bağımsız olarak çözerim!” diyemezsiniz. İş, devletin uzun vadeli planlamasına yani eğitim politikasına dayanıyor.

Siz kadınlara ne öneriyorsunuz?

-Dediğim gibi eğitim şart. Kadınlarımızın çalışması, kazanması, kimseye ekonomik açıdan muhtaç olmamasını sağlamalıyız. Bu da eğitimle, fırsat eşitliği ile başlar diye düşünüyorum. Sonra da çalışma hayatındaki “cam tavan olayı”nı çözmeliyiz.

Hangi aileden geldiğinizin önemi yok

Ödül konuşmasında rahmetli babanız Hacı Sabancı’dan bahsettiniz...

-Bbabam sadece bir sanayici değildi. O bir vatanseverdi. İnsanseverdi. Onun çevresinde hoşgörü, adalet ve empati vardı. Ben de var olan bu duyguları, onun hayat felsefesiyle aktarmaya çalıştım. Aslında sadece duygularımı paylaştım. Sanırım dinleyenlerin de hoşuna gitti.

Ödülü almanızda Sabancı olmanızın payı var mıdır?
-Onurla, gururla taşıdığım bir soyadım var. Ama hadi yurtiçinde böyle şeyler olur belki ama dünya ölçeğinde hangi aileden geldiğinizin bir önemi yok. Başbakana, astronota, oyuncuya, akademisyene, siyasetçiye verdikleri ödülü kalkıp size soyadınız için vermezler! Bu tip hesaplar bu düzeyde çok kabul görmez. Daha geçtiğimiz ay, Amerika’daki saygın bir üniversitenin sosyal bilimler fakültesindeki ‘Çatışmaların Çözümlenmesi’ bölümünün danışma kuruluna çağırdılar beni. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için uluslararası bir organizasyon kuruluyor, Türkiye’den beni davet ettiler...