Paylaş
Su Doku...
Bir tür zeka oyunu.
Kelimelerle değil, rakamlarla oynanıyor.
Resmen bir fenomen.
İnsanlar her an, her yerde Su Doku oynuyor.
Seyahat ederken, işe gidip gelirken, plajda güneşlenirken, bir palmiyenin altında gölgelenirken, işten bunalmışken...
Dinlenmek için oynuyor, eğlenmek için oynuyor.
Anlayacağınız, Su Doku aşağı, Su Doku yukarı.
Bir salgın halinde.
Bir çılgınlık halinde.
Times, Daily Telegraph gibi gazeteler ve türlü türlü dergiler, Su Doku ekleri veriyor. Her gün yeni Su Doku internet siteleri açılıyor, Su Doku kitapçıkları yayınlanıyor.
Milyonlarca insan bu hastalığa yakalanmış vaziyette.
* * *
Ayıptır söylemesi, ben de onlardan biriyim.
Bana sevgilimden bulaştı.
Sevgilime sinir oluyordum. Her gittiği yerde Su Doku’sunu çıkarıyor oynamaya başlıyordu. Tabii ihtiyacı olan şey basitti: Arkasında silgisi olan bir kurşun kalem ve Su Doku kitapçığı. Kendinden geçiyor, dünyayı unutuyordu.
Takdir edersiniz ki, sevgilimle arama bir tek Fenerbahçe’nin girmesine tahammül edebilirim.
Çok içerledim.
Önce sinsi sinsi, onu bu oyunu oynarken izledim.
Biricik aşkımı, çengel bulmacaya kaptırdım zannettim.
Baktım yok, harfler değil, rakamlar var kutucukların içinde.
Dayanamadım, ‘Bu nedir ya?’ dedim, ‘Su Doku’ dedi.
‘Su Doku nedir? Ne anlama geliyor?’
‘Bir tür bulmaca’ dedi, ‘Japonca, ‘su’ rakam demekmiş, ‘doku’ da yer anlamına geliyor. Rakamları yerleştirme oyunu...’
Sesim düştü, ‘Ha anladım’ dedim, ‘Matematik bilmek gerekiyor...’
‘Hiç alakası yok’ dedi, keyfim yerine geldi.
‘Bak, son derece basit...’
Ve bana son zamanların en büyük kıyağını çekti (!), nasıl oynanacağını gösterdi.
Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya dokuz kareden oluşan grafik, kendi içinde de dokuzar karelik bölümlere ayrılmış durumda. Bu karelere 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştiriyorsunuz. Her sırada ve kendi içinde bölünmüş her dokuz karelik bölümde aynı rakamdan bir tane olması gerekiyor. Çeşitli ip uçları verilmiş durumda.
Amaç, tüm o kareleri doldurmak.
Oyun, kademe kademe zorlaşıyor. Kolay Su Doku bulmacaları var, orta derece de zor olanları var ve çok zor olanları var.
Matematik bilmeniz gerekmiyor, mantık yürütmeniz yeterli oluyor.
Ama dikkat gerekiyor.
Ve oynaya oynaya ustalaşıyorsunuz, hırs yapıyorsunuz.
Ben şimdi o durumdayım.
Kulağımın arkasında sarı bir kurşun kalemle dolaşıyorum, Alya’dan arta kalan zamanlarda Su Doku oynuyorum.
* * *
İnternet’te söz konusu oyun hakkında bilgi topluyordum, Tempo’da yayınlanmış olan Nuray Sosyal imzalı bir habere denk geldim, şöyle bir bilgi edindim:
Zeka Oyunları Federasyonu Kurucu Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Nevzat Erkmen, Japonya’dan bu oyunun telif haklarını alıyor ve Su Doku, zaman zaman bizdeki gazetelerin bulmaca eklerinde yayınlanıyor. Söz Yayın’dan çıkan Diamond isimli cep bulmaca kitapları da var.
Ne var ki Su Doku, İngilitere ve Japonya’daki popülaritesine bizde asla ulaşamıyor.
Yazık...
Günde birkaç tane çözüp Alzheimer olma riskimizi azaltan böylesine eğlenceli bir bulmacadan mahrum kalıyoruz.
* * *
Bir yerlerde Su Doku’ya denk gelirseniz, çözmeye kalkmayın benden söylemesi...
Hastalık size de bulaşır.
Eminim.
HAMİŞ: Bir Japon icadı gibi düşünülse de, değil. Japonlar, bu oyunu Amerika’dan almışlar, Su Doku ismini vermişler ve tüm dünyada popüler etmişler.
HAMİŞ 2: Su Doku’yu İngiltere’ye taşıyan kişi Yeni Zelandalı emekli hákim Wayne Gould. Su Doku’yu bir Tokyo seyahati sırasında satın aldığı bir bulmaca kitabında keşfediyor. Oyunun bilgisayar üzerinde oynanmasını sağlayan bir program yazıyor. Şu an, Slokvakya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar 11 ülkede yayımlanan gazeteler için Su Doku hazırlıyor. Gould’un Japonya’dan İngiltere’ye taşıdığı oyun, o kadar büyük bir hızla yayılıyor ki, emekli hákim köşeyi dönüyor. Daha da önemlisi, İngiliz hükümeti tarafından yayımlanan eğitim dergisi Teachers Magazine, öğretmenlere ve öğrencilerine derslerde Su Doku oynatmalarını tavsiye ediyor...
Paylaş