Yarın mutlaka buluşalım!

DUYDUK duymadık demeyin...
Yarın bu ülkenin kadınları için -yani hepimiz için- çok önemli bir şey oluyor.
Kadınlar “tek ses” olmak için toplanıyor.
Dili, dini, dünya görüşü ne olursa olsun...
Hangi partiye oy verecek olursa olsun...
Bu kadar kaotik bir atmosferde, böyle bir şeyin organize edilmesi beni acayip umutlandırdı.
Ve mutlu etti.
Çünkü 3 partinin kadın milletvekilleri ve adayları bir araya gelip, kadınların hayatın her alanında eşit haklara sahip olabilmesi için tek ses olacak.
Üstelik bu toplantı, halka
açık yapılıyor.
İsteyen herkes izleyebilir, katılabilir.
Gelebiliyorsanız mutlaka gelin, bence gelin, çünkü çok önemli, ben de orada olacağım.
Gönül isterdi ki, üç değil, dört partinin kadınları bir araya gelsin, kadın sorununu tartışsın...
Ama ne yazık ki olamıyor!
AK Parti bu toplantıya katılmıyor.
Bu da durumun ne kadar içler acısı olduğunun kanıtlarından biridir.
Peki bu açık oturumu kim düzenliyor?
Haklı Kadın Platformu.
Kurucusu, Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı, Haklı Kadın Platformu kurucu üyesi Vuslat Doğan Sabancı.
Onun ev sahipliğinde gerçekleşen platform, kadını hak ettiği seviyeye ulaştıracak gücün, Meclis’te onları temsil eden ve edecek kadınların güçlerini birleştirmesinden geçtiğine inanıyor.
İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryum Salonu’nda düzenleniyor.
Moderatörü de İsmail Küçükkaya.
Toplantı öncesinde ya da toplantı esnasında sosyal medyada#BenimSesimSensin hashtag’iyle sorularınızı ve talepleriniz paylaşabilirsiniz.
Hatta paylaşmalısınız.
Ki herkesin kafasındaki sorular konuşulsun, tartışılsın... Aydınlatılabilsin...
Yarın sabah 9.30’da
görüşmek üzere...
Daha aydınlık bir ülkede yaşama hayaliyle...

Çıksın artık şu Özgecan Yasası

ÖZGECAN cinayetinden sonra kaç kadın katledildi biliyor musunuz?
Yazıyorum...
Çünkü sizi sarsmak istiyorum...
85!
Allah kahretsin değil mi?
Elleri kırılsın bu adamların, değil mi?
Özgecan vahşi bir şekilde parçalandı, öldürülmedi, parçalandı, üstüne, yakıldı...
Ağladık, bağırdık, çağırdık...
Büyük, iri laflar ettik.
Neticeye bakın, ne oldu? Elde var sıfır!
Yine erkekler cinayet işliyor, yine kadınlar katlediliyor ve o erkekler, kravat takıp, iyi hal indiriminden yırtıyorlar.
Resmen hukuk yoluyla kadın cinayetleri teşvik ediliyor.
Daha önce de yazdım, chance.org, Özgecan cinayetinden sonra kadınlara karşı işlenen suçlarda, keyfi uygulanan iyi hal ve tahrik indiriminin kalkması için
imza topladı.
Bizler, 1 milyon 70 binden fazlayız. Hepimiz çatır çatır
imza verdik.
Şimdi de change.org’da bu kampanyaya imza verenler, bu ülkeyi yönetmeye aday 4 büyük partinin liderlerine bu haksız uygulamaya son vermeleri için sesleniyor.
1- Yasanın adı Özgecan Yasası olsun ki onu unutmayalım. Ve herkese ibret olsun.
2- Bu ülkeyi yöneten partiden ve muhalefetten, tahrik ve iyi hal indirimlerinin kalkacağına dair söz istiyoruz. Ama yalandan söz değil, gerçekten söz, hakiki söz. Çünkü lafta herkes müthiş. İş eyleme gelince, vınnnnn. Artık yeteri kadar farkındalık yaratıldı. Farkındalık değil, netice istiyoruz!!!

Sen de çıplak ayaklı fotoğrafını gönder ayakkabısız bir çocuğu sevindir!

YİNE o gün geldi.
O gün bugün.
Ayakkabısız Gün.
Ortaköy’de gerçekleşecek.
Dünyada ve Türkiye’de çığ gibi büyüyor. Ünlü ünsüz herkes çıplak ayaklarının fotoğrafını paylaşıyor. Benim de acayip hoşuma gidiyor. Hayır, ayak fetişisti değilim. Ama bana hep “Ayakların çirkin!” dediler durdular... Çirkin de... Ama onlar benim ve ben ikinci parmağı uzun olan köfte ayaklarımı seviyorum.
Toms markasının bir sosyal sorumluluk projesi bu. Tüm dünyada, aynı anda gerçekleşiyor. Herkes bugün saat 18.00-20.00 arası Ortaköy’e gelecek ve çıplak ayakla etkinliğe katılacak. Bugün akşama kadar withoutshoes hashtag’i ile Instagram’dan paylaşılan her çıplak ayak fotoğrafı için de, gerçek hayatta ihtiyacı olan, ayakkabı alamayan yoksul bir çocuk yeni bir ayakkabıya sahip olacak.
Hedef 1 milyon çocuk.
Toms Türkiye, Rıfat Elhedef’ten soruluyor. O kadar severek ve inanarak yapıyor ki işini, helal olsun, katılım çığ gibi büyüyor. Sosyal medyada da bir sürü ayak geyikleri dönüyor...