Paylaş
Canım sıkkın.
Feci mutsuzum.
Oysa gün, ne şahane başlamıştı...
Yeni yıl da...
Umut doluydum, bir sürü yapmak istediğim şey vardı.
Çalışmak, yaratıcı olmak, yeni fikirler, yeni işler üretmek istiyordum.
Hayata bağlılık hepimizi devam ettiren şey.
O duygu bizi canlı ve diri kılan.
Neşemizi, coşkumuzu, bir şeyler üretme istediğimizi kaybetmememiz gerekiyor.
Ama işte Sultanahmet’teki patlama ve onlarca masum insanın, sadece oradan geçiyor oldukları için öldüklerini bilmek...
Birden her şeyi anlamsız kılıyor.
Ve bu artık kaçıncı...
Patlamayı duyup görüntüleri izlemeye başlayınca, içinden suyu çekilmiş buruşuk salatalık gibi oldum.
Tadım tuzum gitti.
Enerjim de.
Biraz önce gençtim, yaşlı oldum.
Yerimden kalkmak istemedim, hiçbir şey yapmak istemedim.
Tam da bu işte hedeflenen!
Korku salmak ve hepimizi hayattan zevk alamaz hale getirmek.
Kısmen de başarıyorlar.
Herhangi birimiz orada olabilirdik.
Çocuklarımız da olabilirdi.
Bu kadar mı pamuk ipliğine bağlı hayatlarımız bu ülkede?
Artık öyle...
Yazık ölen o insanlara, hayatını pisipisine kaybedenlere, onların ailelerine, sevenlerine...
Sadece onlara değil, bu ülkenin her metrekaresinde canını kaybeden bütün herkese yazık.
Hiçbir halta yaramıyor ama tabii ki terörü lanetliyoruz.
İstanbul’da yaşananı da, Ankara’da yaşananı da, Güneydoğu’da yaşananı da...
Ama hepimiz biliyoruz ki, 3-5 gün sonra artık bunu konuşmayacağız.
Tıpkı Ankara’yı unuttuğumuz gibi, bunu da unutacağız.
İnsan aklını kaçırır.
Ama benim önerim, devam etmek.
Buruşuk salatalık olmamak.
Devam edecek yöntemleri bulmak.
İnadına yaşamak.
Üretmek, yaratıcı olmak.
Ben de şimdi kendime geleceğim, tekrar işime dört elle sarılacağım, nasıl yapacağım bilmiyorum ama yapacağım.
Bütün hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Keşke Doğu’daki ölümler için de ses verseydiniz!
Bu cümle kadar nefret ettiğim başka
cümle yok. Veriyoruz kardeşim. Sultanahmet’te hayatını kaybedenlere üzülüyor olmamız, Güneydoğu’da hayatına kaybedenlere üzülmediğimiz anlamına gelmiyor. Artık git işine. Bizi de rahat bırak.
HANİ BOMBACILARIN LİSTESİ VARDI?
Hani bombacıların listesi vardı!? Belki de ben safım ama sormadan edemiyorum: Eğer varsa, nasıl oluyor da bu terör saldırıları gerçekleşiyor? Bir tweet okudum, “Ayşe öğretmenin peşine düştüğünüz kadar bombacıların peşine düşseydiniz bunları olmazdı” diye. Haksız mı yazan arkadaş?
FERİDE İÇİN...
200 duyarlı yardımsever aranıyor!
ADI Feride.
Dünya güzeli bir kız.
Fotoğrafından da görüyorsunuz.
Kayseri’nin bir köyünde yaşıyor Feride Alkan ve var olma savaşı veriyor. Çünkü kanser, kemik kanseri. Ve ameliyat olması gerekiyor.
Sultanahmet’te ya da Güneydoğu’da alçak saldırılar sonucu hayatını kaybedenlere bir şey yapamıyoruz ama Feride’ye yapabiliriz.
Bu pırıl pırıl kız, yürüyemiyor.
Değnekle bile zorlanıyor.
Erciyes Üniversite Hastanesi onu tedavi etmek için epey bir uğraşmış ama sonra “Artık bizim yapabileceğimiz bir şey yok” demiş.
Ama hayatına devam edebilmesi için tedaviye ve o ameliyatı olmaya ihtiyacı var. İki defa üniversiteyi kazanmış Feride. Fakat hastalığı nüksettiği için gidememiş.
Biz eğer 50 bin lira bir araya getirebilirsek...
Kurtulma şansı var.
Biliyorsunuz, Yarım Kalan Hayatlar projesi yapıyorum, şu anda da Feride’ye destek olabileceğimiz bir sosyal proje çıksın diye de bekliyorum. Henüz yok, inşallah olur.
Ama biz de karınca kararınca, imece usulüyle bu parayı toplayabiliriz.
Ben şöyle düşündüm, 200 kişi 250 lira verse bu iş oluyor.
Bu kadar zor mu?
Yapamaz mıyız?
Ben yapabileceğimizi düşünüyorum.
Lütfen benimle irtibat kurun.
GELİN FERİDE’Yİ BİRLİKTE AMELİYAT ETTİRELİM
Peki Feride’nin hikâyesini ben nereden biliyorum?
Robert Kolejlilerden.
Robert Kolej’in tarih öğretmenlerinden Nüket Eren hoca, sosyal bir proje için öğrencileriyle Kayseri’ye gidiyor. O zaman duyuyor Feride’nin hikâyesini. Onu tanımak istiyor, evini buluyor, onunla konuşuyor ve durumunu öğreniyor.
Nüket Eren hoca müthiş
bir insan.
Feride’ye yardımcı olmak için İstanbul’a yanına getiriyor. Tedavi için de bir Robert Kolejli öğrencisine götürüyor. Bir de o baksın istiyor Feride’ye.
97 mezunu öğrencisi Buğra Alpan büyümüş, doktor olmuş, üstelik de tam bu alanda uzman olmuş. Feride’nin bütün raporlarını inceliyor.
Metastaz olmayacağını söylüyor.
Bu, iyi haber.
Ve tüm bakımını üstleniyor.
Ama Feride’nin kimseye muhtaç olmadan yürüyebilmesi ve hayatını kaliteli bir şekilde idame ettirebilmesi için bir ameliyat olması gerekiyor.
Buğra, Feride’den kendi hocasına bahsediyor.
O da muhteşem bir hekim.
Bu konuda dünyaca ünlü ortopedik onkoloji profesörü Harzem Özger, Feride’nin ameliyatını üstleniyor.
Hekimler ücret almayacak.
Hepsi gönüllü yapacak.
Sadece Feride yürüyebilsin, tekrar eski hayatına dönebilsin, üniversite okusun ve güzel bir geleceği olsun diye...
Ama şimdiye kadar bulunan yardımseverler hastane masraflarını ödemekte yetersiz kalıyor.
O 50 bin lirayı bulmak gerekiyor.
Benim buraya bir banka hesap numarası yazmam yasak.
Amaaaaa siz beni arayabilirsiniz... Ya da herkenci@hurriyet.com.tr’ye Feride için mail atabilirsiniz.
Bakın o yasak değil...
Feride’ye yardım edelim:
İletişim için ‘herkenci@hurriyet.com.tr’ye e-mail atmanız yeterli.
Paylaş