Önceki gece, 158’inci kadın erkekler tarafından katledildi!
İsyan etmemek mümkün değil!
158’inci kadın da katledildi.
Ve sonu da geleceğe benzemiyor.
Üniversiteli kız öğrenciler bile mezun olurken (ODTÜ mezuniyeti) “Öldürülmedik, mezun olabildik!” diye pankart taşıyor.
Bundan daha acıklı ne olabilir.
10 yaşındaki kızım bana soruyor, “Türkiye’de kızlar trenle tek başına sehayahat edemezmiş, tek başına tatil yapamazmış, öyle mi?”
“Hayır tabii ki yapabilirsin!” diyorum ama ya gerçekten birkaç yıl sonra “Tek başına tatile çıkmak istiyorum” derse n’aparım diye üç buçuk atıyorum. Bunları aklımdan geçirirken Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonları (TKDF) Başkanı Canan Güllü’den bir mail geldi. Federasyon olarak istedikleri önlem paketinin maddelerini sıralıyordu. 20 maddeyi size hap gibi yazıyorum... Yarın da bu konuya devam edeceğim.
Aile Bakanlığı’nın adının değişmesini istiyorsunuz... Neden?
-Çünkü daha önce adı zaten Kadın Bakanlığı’ydı. AKP bir manevrayla “kadın” sözcüğünü yok etti. Aslında kadını ailenin içine katarak, kadının bireyliğini yok etmeye çalıştı.
Bu kadar tantanaya rağmen tahrik, iyi hal indirimleri neden kaldırılmıyor?
-Bu sorunuzun cevabı, Nahide Opuz kararında yatıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, biliyorsunuz aile içi şiddeti önleyemediği gerekçesiyle Türkiye’yi tazminata mahkûm etmişti. 25 Mart’ta Avrupa Konseyi bir karar daha aldı. Dedi ki, “2005-2010 yılları arasında, 6284 nolu yasa uygulamada olmasına rağmen şiddetin önlenmesi konusunda hâlâ herhangi bir gelişme sağlanamadı!” Yani durumu sadece biz değil, bütün Avrupa tespit etmiş durumda. Bakın, dün gece 158’inci kadınımız can verdi. Ama bizim yöneticilerimizde tık yok. Türkiye’de yasalar uygulanmıyor. Bizim talebimiz şu: Ceza yasasında kadına karşı şiddet cezaları artık uygulanmalı. İyi hal ve tahrik indirimi kesinkes kaldırılmalı. Bizim yasalarımız cinayeti caydırıcı değil, teşvik edici!
Haklısınız. Bir de 18 yaşından küçük çocuklara “tecavüzde rıza aranması” maddesi var. Böyle bir maddenin varlığı resmen tecavüzcüyü korumak değil mi?
-Aynen öyle! 2005 yılından beri çoklu ve küçük yaştaki tecavüzlerin sayısında bir patlama oldu. Ama nedense hâkimlerimiz, 12 yaşındaki kız çocuğu için, “Rızası vardı. Tecavüze sayılmaz!” diye karar veriyor. Biz de diyoruz ki; beyler, yargıçlar, hâkimler kendinize gelin! 12 yaşında da olsa, 15 de olsa çocuktur bu! 5- 18 yaş altı cinsel suçlara maruz kalan çocuklar için rıza aranmaz. Aranmamalı. Talebimiz bu.
ÇOCUK YAŞI FARKLI
Medeni ve ceza yasalarında yaş tanımı farklı mı?
-Birinde 18, birinde 16. Oysa Birleşmiş Milletler, 18 yaş altını “çocuk” olarak tanımlar. Biz de diyoruz ki, yasalarda farklı olan yaş tanımını acilen değiştirmeli.
İstanbul Sözleşmesi neden önemli?
-Çünkü eşitlik temelli bir sözleşme. Bir ay sonra 1’inci yılını tamamlayacak. Ciddi anlamda bütün şiddet olaylarının yasal zeminini düzeltebilecek, toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarını hayata geçirebilecek, mağdur ve fail hakkında kararların dünya çerçevesinde uygulanmasını hayata geçirecek bir sözleşme...
Kadınların talep ettiği acil önlem paketi
1- Aile Bakanlığı’nın adı tekrar Kadın Bakanlığı olmalı.
2- Eşitlik Bakanlığı kurulmalı.
3- Kadına şiddette iyi hal ve tahrik indirimi kaldırılmalı.
4- 18 yaş altı cinsel suçlara maruz kalan çocuklar için rıza aranmamalı.
5- Eğitim sistemindeki, “Anaokulundaki çocuklar türban takar” ibaresi değiştirilmeli. TKDF Danıştay’a dava açtı bu konuda.
6- 4+4+4 eğitim sisteminden, 400 bin öğrenci açık liselere kaydığı ve kız çocuklarına erken evlilik yolu açtığı için, zorunlu eğitim 12 yıl olmalı.
7- BM, 18 yaş altını, “çocuk” olarak tanımlar. Bizdeki yaş tanımları değişmeli.
8- Din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılmalı.
9- İstanbul sözleşmesi uygulanmalı.
10- 6284 sayılı yasa ile sığınma evi sayısı arttırılmalı.
11- Seçimlerde kadın-erkek eşitliği gözetilmeli.
12- Kadın istihdamını artıracak kreş ve yaşlı bakım merkezleri sayısı, emzirme odaları ve anaokuluna 3 yaş üzeri çocukların gidebileceği ücretsiz sistem getirilmeli.
13- Kürtaj serbest olmalı.
14- Kadınlar üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçilmeli.
15- Anayasa Mahkemesi’nin Medeni Yasa’yı yok sayan imam nikâhı hükmü acilen düzeltilmeli.
16- Tecavüz ve ensest olaylarındaki yargılama sonuçlarındaki çarpıklık giderecek yasal düzenleme getirilmeli.
17- Kamudaki görevlendirmelerde kadın-erkek eşitliği göz ardı edilmemeli.
18- Sosyal adaletin sağlanması sadece ulufe dağıtarak değil, iş imkânları yaratılarak giderilmeli. Kadın istihdamının önündeki engeller giderilmeli.
19- Belki de ilk madde olması gerekir: Bütün kurum ve kuruluşlarda toplumsal cinsiyet eşitliği sertifika programı geliştirilerek uygulanmalı.
20- Toplumsal cinsiyet eşitliği müfredata eklenmeli.
